Alman vatandaşlığı tehlikede: ‘Nehirden denize özgür Filistin’ paylaşımı yapmış
Katıldığı bir panelde eski Alman Şansölyesi Angela Merkel’in açıklamaları sırasında ağlayarak gündeme gelen Filistinli Reem Sahwil’in (23) Alman vatandaşlığı yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle tehlikede.
Siyonist Lobinin Almanya'daki en güçlü yazılı/görsel medya ayağı BILD gazetesinin ‘Mülteci kız Reem’in Alman pasaportunu elinden alın!’ başlığıyla yayınladığı haberde, “‘Merkel’in mülteci kızı’ olarak 14 yaşında gözyaşlarıyla ünlenen Reem Sahwil (şimdi 23 yaşında), Almanya’da olgunlaşarak gerçek bir antisemit ve İsrail düşmanı haline geldi. Ve yine de: KAYITLI! Vatansız Filistinlilerin kızı Şubat 2023’ten beri bu ülkenin vatandaşı. O bir Alman,” ifadeleri kullanıldı.
‘Reem’in vatandaşlığı geri alınmalı’
Eski Federal Meclis milletvekili, eski Federal Meclis bütçe sorumlusu ve Meck-Pomm CDU lideri Eckhardt Rehberg BILD’e verdiği demeçte, “Reem gibi bizim değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman olamaz ya da Alman kalamaz. O sahte vatandaşlık almıştır,” dedi ve Reem’in vatandaşlığa alınışındaki ‘hata’nın ‘düzeltilmesini’, pasaport ve vatandaşlığının geri alınmasını istedi.
Rehberg, ”Sadece İsrail’in var olma hakkını tanıyanların Alman olabileceği, antisemitlerin vatandaşlığa kabul edilemeyeceği ve bizimle yanlış adreste oldukları konusunda ısrar etmeden çok fazla insanı çok hızlı bir şekilde vatandaşlığa kabul ettik,” iddiasında bulundu.
BILD, Reem’in ‘İsrail devletinin ortadan kaldırılmasından başka bir şey talep etmeyen bir resim paylaştığını’ yazdı. Reem’in Instagram hesabından yaptığı paylaşımda Kubbet’üs Sahra fotoğrafının üzerinde Filistin bayrağı paylaşarak ‘Nehirden denize özgür Filistin’ yazarak İsrail’i haritadan silme isteğini dile getirdiği ileri sürülüyor.
‘İsrail’in var olma hakkının korunması Almanya’nın temel değerlerinden’
FDP’nin içişleri ve hukuk uzmanı Linda Teuteberg da sert eleştiriler yönelterek, ”Reem Sahwil hangi ülkenin vatandaşlığını istiyordu?” diye sordu.
Teuteberg, ‘Yahudi yaşamının ve İsrail’in var olma hakkının korunmasının’ Almanya’nın ‘temel değerlerinin bir parçası’ olduğunu savundu ve “Bununla sorunu olan herkesin ülkemizde bir sorunu olmalı,” dedi.
Federal Meclis’teki CDU/CSU parlamento grubunun başka vekili Thorsten Frei da BILD’e yaptığı açıklamada, “Bu göçmen antisemitizminin büyük bir sorun olduğu ve uzun zamandır tabu olduğu açıktır. Trafik ışığı acilen vatandaşlık yasasına ilişkin yeni bir yasa tasarısı sunmalıdır,” dedi.
Frei, ‘Yahudi düşmanlarına ve Hamas destekçilerine Alman pasaportu verilmemesini’ isterken, sadece ‘İsrail’in var olma hakkını inandırıcı bir şekilde destekleyenlere’ Alman vatandaşlığı verilmesi gerektiğini savundu.
Frei ayrıca ‘çifte vatandaş olanların, bir suçtan hüküm giymiş olmaları nedeniyle antisemitik tutumları tespit edildiği takdirde Alman pasaportlarının iptal edilmesi gerektiğini’ savundu.
CDU/CSU, Alman vatandaşlığını İsrail desteğine bağlamak istiyor
CDU/CSU, Federal Meclis’e ilgili bir yasa tasarısı sunmuş durumda. Tasarı Perşembe günü Federal Meclis’te görüşülecek.Tasarıda, ‘antisemitlerin vatandaşlığa kabul edilmesini önlemek’ için her vatandaşlık başvurusu sahibinin ‘İsrail’in var olma hakkını desteklediğini’ beyan etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Eğer başvuru sahibinin geçmişteki sözleri ya da eylemleri bunun aksini gösteriyorsa, vatandaşlığa kabul söz konusu olmayacak.
CSU içişleri uzmanı Alexander Hoffmann, “Bizim için açık olmalı: Alman vatandaşlığı sadece İsrail’in var olma hakkını kabul eden ve İsrail devletine karşı herhangi bir girişimde bulunmadığını ya da bulunmadığını beyan eden kişilere verilebilir,” dedi. (Kaynak: harici)