Financial Times bile işgal rejiminin savaşı sürdüremeyeceğinin farkında!
Vahşetin en ileri örneği olan işgal rejimi, Gazzeli masumlara yaşattığı zorbalığı “güçlü” ekonomisiyle finanse etmeye çalışıyor. Peki, bu ekonomi gerçekten ne kadar “güçlü”?
Küresel sermayenin basın yayın organlarından Financial Times, katil İsrail yanlısı tutumuna rağmen haftalar önce bir yazısında dünya ekonomisinin enerji üretim ihtiyacı hakkında şunları dile getirmişti:
“…Eğer savaş yayılırsa bunun bir önemi olur mu? Evet kesinlikle. Bölge açık ara dünyanın en önemli enerji üreticisi: 2023 Dünya Enerji İstatistiksel İncelemesi'ne göre, küresel kanıtlanmış rezervlerin %48'ini içeriyor ve 2022'de dünya petrolünün %33'ünü üretti. ABD Enerji Bilgi İdaresi, 2018 yılında dünya petrol arzının beşte birini Körfez'in dibindeki Hürmüz Boğazı'ndan geçirdi. Burası küresel enerji arzının tıkanma noktası olabilir…”
Financial Times’ın başka bir yazısında da bu sefer “İsrail” ekonomisinin kırılganlığına şöyle dikkat çekmişti:
“…Savaş ve bölgesel gerilimler İsrail pazarlarına dalga dalga yayıldı; İsrail borsası TA-35 endeksi %9 düştü ve yatırımcılar büyük ekonomik maliyetlerle uzun süreli çatışma beklerken, şekel dolar karşısında %5'ten fazla düştü. İsrail hükümetinin borçlarını sigortalamanın bedeli hızla arttı.”
Psagot Investment House baş ekonomisti Guy Beit-Or, 7 Ekim’in sonuçlarının İsrail'in 2006'da Hizbullah'la bir ay süren çatışmasından daha kötü olabileceğini ve ekonomik üretimin %2 ya da 3 oranında daralabileceğini söyledi.
Guy Beit-Or, “uzun bir operasyonla karşı karşıyayız ve bu durum İsrail ekonomisine ciddi zarar verecek. İnsanlar tatilleri, partileri ve etkinlikleri iptal ediyor. Halk evde kalıyor. Çocuklar evde olduğundan pek çok insan çalışamıyor. İsrail genelindeki okullar uzaktan öğrenmeye geçti.” dedi.
Aksa Tufanı’nın başladığı 2. günde İsrail Merkez Bankası, şekelin değer kaybını önlemek için 30Milyar$ döviz satış paketi hazırladı. Bu rakam 7 Ekim’den sonraki toplam rezervlerin %15’inden fazlası ediyor. Her yıl gelen turist sayısını %10-15 arttıran işgal rejimi tehcir ve katliamla oluşturduğu sözde güvenli bölgelerde “plaj” turizminden ciddi gelir elde ediyor. Bununla birlikte “din” turizmini de finansman için kullanan Siyonist çete, Aksa Tufanı’ndan sonra turizm gelirleri konusunda da ciddi bir sıkıntıya girecek. Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının %5’ini turizmden kazanan işgalcilerin yaklaşık 30Milyar$ beklediği turizme darbe vurulması ekonomik darboğazın işareti olacaktır.
Financial Times, Siyonistlerin savaşı bu şekilde sürdüremeyeceğinin farkında. Ekonomik istikrarı bozulan işgal rejimi bütün harcamalarının askeri ihtiyaçlarına yoğunlaştırmış durumda. Bu gelişmeler ise en temelde irade ortaya koyarak mücadeleyi sürdüren Gazze direnişinin büyük başarısını kanıtlıyor.(Ajanslar)