Siyonist Albay: Siviller tanklarımızın ateşi sonucu öldü
Yeni yayınlanan 14 Ekim tarihli videoda siyonist Albay Golan Vach arkasındaki evde bulunan 8’i bebek 15 kişinin tank ateşiyle öldüğünü itiraf ediyor.
İşgal ordusunun Hamas saldırısında İsrailli sivillerin ölümündeki rolü tartışılırken, işgal ordusu Arama Kurtarma Timi Komutanı Albay Golan Vach'ın, kibutzları Hamas'ın elinden almak için evlere İsrail'in tanklarından ateş açıldığı yönündeki sözleri dikkati çekti.
İşgal ordusu ile Hamas mensupları arasında çatışmaların yaşandığı Gazze sınırındaki bir kibutzda Vach'ın 14 Ekim'de tarihinde yabancı basın mensuplarına yaptığı açıklamaların görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülere göre Vach, basın mensuplarına, çatışmalarda ağır hasar gören ve kısmen yandığı anlaşılan bir evin önünde brifing verdi. Evin önünde elleri kelepçelenmiş 2 kadın ve 2 erkek, evin içerisinde ise 8'i bebek 15 kişinin ölü bulunduğunu" anlatan Vach, olay yerinde toplam 19 kişinin yanarak öldüğünü ifade etti. Vach, arkasındaki evin yanmış ve yıkılmış halinin neden kaynaklandığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bu yıkım, tanklarımızın saldırısı yüzünden. Çünkü bu evler (Hamas tarafından) ele geçirilmişti ve tüm yerleşimi (kibutz) geri almamız gerekiyordu. Bu, tanklar olmadan mümkün olmazdı." İşgalci subayın açıklamaları, yanarak ölen sivillerin tank ateşi sonucu can verdiği iddiasını güçlendirdi. ABD Başkanı Joe Biden daha önce Hamas'ın 40 bebeği öldürdüğü yalanını ortaya atmış ve sert tepki görmüştü.
Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan İsrailli bazı kadınlar ve esirlerin yakınları, Netanyahu yönetiminin Filistinlilerin elindeki kişilerin kurtarılmalarına ilişkin tutumları, 7 Ekim'de "Hannibal protokolü"nün uygulanması ve son dönemde orduları tarafından esirlerin bulunduğu tünellerin bombalanması ve “su pompalanması” planına karşı önceki akşam yapılan görüşmede sert tepki gösterdi. İsrail basını, Netanyahu ile İsrailli esirlerin yakınlarının yaptığı görüşmede, yaşanan sert tartışmalara ilişkin yeni detaylar paylaştı. Hamas tarafından serbest bırakılan rehine yakını, 7 Ekim günü İsrail helikopterlerinin İsrail vatandaşları dahil bölgede bulunan her şeye ateş ettiği iddiasını da doğruladı.
Tutulduğumuz yer bombalandı
Çocuklarıyla birlikte geri dönen ancak kocası Hamas'ın esaretinde kalan eski rehine, "Gerçek şu ki Gazze'de (İsrail'in bombaladığı) bir sığınaktaydım ve yaralı mültecilere dönüştük. "Sanki kimse bizim için bir şey yapmıyormuş gibi hissettik. Gerçek şu ki ben bombalanan bir saklanma yerindeydim ve yaralı mültecilere dönüştük. Öyle ki, Gazze'ye doğru götürülürken arkamızdan üzerimize ateş eden helikopteri saymıyorum bile" ifadelerini kullanarak, İsrail ordusunun Hamas'ın esir almasını engellemek için İsrail vatandaşlarına da 7 Ekim günü ateş açtığını doğrulamış oldu. “Siz siyaseti, kaçırılanların geri getirilmesinin önüne koydunuz. Hamas'ı devirmek dışında bir şey düşünmüyorsunuz” diye konuşan kadın, “kimsenin kendileri için bir şey yapmadığını hissettiklerini” söyledi.
Tünellere su basma planına isyan etti
Kadın, görüşme sırasında, İsrail ordusunun Gazze’de esirlerin bulunduğu tünellere "deniz suyu pompalama" planına ilişkin çıkan haberler üzerine İsrailli yetkililere tepkilerini dile getirdi. Adı belirtilmeyen İsrailli kadın, “İsrail'e geri dönmemden 3 gün önce kocam benden ayırılarak tünellere götürüldü. Onlar (İsrailli esirler) tünellerdeyken siz orayı deniz suyuyla doldurmaktan mı bahsediyorsunuz? Tam onların (esirlerin) bulunduğu yerdeki tünel yollarını bombalıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Bizi İsrail'in öldürmesinden korkuyorduk”
Gazze’den serbest bırakılan, ismi paylaşılmayan bir başka İsrailli kadın ise “Esirler İsrail ordusunun bombalamasından sağ çıkamayacak. Bizi Hamas'ın değil İsrail'in öldürmesinden korkuyorduk" şeklinde konuştu.
Hamas öldürdü diyeceklerdi
Bir başka serbest bırakılan İsrailli esir de benzer şekilde, s"Esaretle karşılaştım ve zorluklarını anlıyorum. Tünellerdeydik, bizi Hamas'ın değil İsrail'in öldüreceğinden korkuyorduk. Sonra da (öldürülseydik) bizi Hamas'ın öldürdüğünü söyleyeceklerdi" ifadelerini kullandı. Bu nedenle esir takası sürecinin bir an önce başlamasını ve herkesin evlerine geri getirilmesini önemle rica ettiğini” vurgulayan İsrailli, “Herkes eşit derecede önemlidir" dedi.(Ajanslar)