Güney Kore ordusu eriyor; devlet çaresiz
Analistler, dünyanın en düşük doğum oranına sahip Güney Kore'nin, giderek gerginleşen Batı Pasifik bölgesinde yeni tehditlerle uğraşırken, yakında ordusunu tam kadrolu tutacak yeterli askerden yoksun kalabileceğini söylüyor.
Güney Kore, on yıl içinde ilk kez Eylül ayında Seul'de devasa bir askeri geçit töreni düzenlemişti.
Kuzey Kore'nin nükleer ve füze tehditlerine karşı her zaman ihtiyatlı davranan Güney Kore, yaklaşık yarım milyon askerden oluşan aktif görev gücünü elinde tutuyor. Ancak yaşam boyu kadın başına yalnızca 0,78 çocuk doğurma oranıyla, matematik hesaplamalar Güney Kore'nin en büyük düşmanı olabilir. Uzmanlar, ordunun güç kaybının kaçınılmaz oalcağını söylüyor.
Sangmyung Üniversitesi'nden ulusal güvenlik profesörü Choi Byung-ook, “Mevcut doğum oranımızla gelecek şimdiden belirlenmiş durumda. Gücün küçültülmesi kaçınılmaz olacak" dedi.
Byung-ook, mevcut asker seviyelerini korumak için Güney Kore ordusunun yılda 200.000 kişiyi askere alması gerektiğini söyledi.
Ancak 2022 yılında ülkede 250.000'den az bebek doğdu. Kadın-erkek sayısı yarı yarıya varsayıldığında, 20 yıl sonra çocuklar askere gidecek yaşa geldiklerinde, ihtiyaç duyulan 200.000 kişilik kadro için yalnızca 125.000 kadar erkek uygun olacak.
Kadın asker alınmıyor
Güney Kore'de kadınlar askere alınmıyor ve Savunma Bakanlığı rakamlarına göre gönüllü kadınlar mevcut Kore ordusunun yalnızca %3,6'sını oluşturuyor.
Kore istatistiklerine göre, yıllık yeni doğan bebek sayısının daha da düşerek 2025'te 220.000'e ve 2072'de 160.000'e düşmesi bekleniyor.
Gelecek yirmş yıla hazırlık
Güney Kore'nin azalan doğum oranı son yıllarda manşetlere çıkarken, ordunun da kendi geleceğini gördüğü ve hazırlık eğiliminde olduğu anlaşılıyor.
2000'li yılların başında Seul, "Kuzey Kore'den gelen tehdidin kademeli olarak azalacağı varsayımına" dayanarak ve daha küçük ama daha seçkin bir askeri gücü teşvik ederek aktif asker sayısını 2006'da 674.000'den 2020'ye kadar 500.000'e gönüllü olarak düşürmeye karar verdi.
Kuzey Kore tehdidi
2022 savunma raporuna göre Güney Kore ordusu, 2002'den 2022'ye kadar olan yirmi yıl içinde asker sayısını %27,6 oranında azaltarak bu hedefe ulaştı.
Ancak Kuzey Kore'den gelen tehdidin azalacağı varsayımının yanlış olduğu ortaya çıktı.
Aile hanedanının ardı ardına iktidara gelen üçüncü üyesi olan Kim Jong Un, 2011 yılında Pyongyang'da iktidara geldi. Gerginliği azaltmak için Güney Kore ve ABD ile yaptığı müzakerelerde kısa süreli duraklamalara rağmen, özellikle Kuzey Kore ordusu balistik füze programlarında büyük bir takviye yapılmasını sağladı.
Kuzey Kore'nin bu yıl beşinci kıtalararası balistik füze testinin ardından Kim, ABD'nin nükleer kapasiteli silah platformlarının Güney Kore'ye konuşlandırılmasına atıfta bulunarak, düşman nükleer silahlarıyla kışkırttığında ülkesinin nükleer saldırı düzenlemekte "tereddüt etmeyeceği" konusunda uyardı.
Ancak Kim, 1953'te Kore Savaşı'nı durduran ateşkes sonrasında Kuzey ve Güney Kore'yi bölen 38. paralel üzerinden saldırırsa, en büyük savunma yükünü Güney Kore ordusu üstlenecek.
Teknolojik hazırlık
Uzmanlar, Güney Kore'nin, Kuzey Kore tehdidine karşı koymak ve insan gücü krizini teknoloji dönüşümüne dönüştürmek için bilime bakması gerektiğini söylüyor.
Güney Kore Ordusunda eski bir korgeneral olan Chun In-bum, "Kore savunma otoriteleri, insan gücü odaklı bir ordudan teknoloji odaklı bir orduya geçme yönünde uzun süredir devam eden bir politikaya sahip" dedi.
2005 yılında Güney Kore Savunma Bakanlığı, ordusunu 2020 yılına kadar bilim-teknoloji merkezli bir güce dönüştürmeye yönelik bir plan yayınladı ancak ilerleme yetersiz kaldı.
Byung-ook, “Ordu bu geçişi gerçekleştirmeye çalışsa da hiçbir motivasyon yoktu, çünkü Güney Kore'deki askerlerle birlikte bol miktarda insan kaynağı vardı” dedi.
Ancak Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, dünyaya modern savaş alanında asker sayısının yeterli olmadığını gösterdi. ABD Savunma Bakanlığı'nın yakın tarihli bir değerlendirmesine göre, Rusya'nın işgal öncesi kara kuvvetini oluşturan sözleşmeli ve zorunlu personel de dahil olmak üzere 360.000 askerden, 315.000'ini savaş alanında kaybetti.
Ukrayna'nın Batılı ortakları tarafından sağlanan insansız hava araçlarını ve yüksek teknolojili silahları kullanması, Moskova'nın artan kuvvet sayılarına ölümcül bir zarar verdi.
Güney Kore, yeni teknolojileri savaş birimlerine entegre etmeye önem veriyor.
Savunma Bakanlığı geçen yıl yapay zeka tabanlı insanlı-insansız ekip oluşturmak için (MUM-T) muharebe sistemine aşamalı bir geçiş yapacağını açıklamış ve hem insan gücünden hem de insan gücünden yararlanan ve ordu, "geleceğin birimi" olarak adlandırdığı TIGER tugayını tanıtmıştı.
Güney Kore ayrıca orta irtifa insansız hava aracı (MUAV) ve insansız su altı aracı (UUV) dahil olmak üzere insansız askeri teçhizat da geliştiriyor.
Askerler vazgeçilmez
Ancak eski Güney Koreli general Chun, teknolojinin her derde deva olmadığını söylüyor.
Örneğin, bir bölgeyi ele geçirmek ve elinde tutmak için insan gücüne ihtiyaç var. Savaş alanında yapay zeka (AI) sistemlerini çalıştırmak ve denetlemek için iyi eğitimli insanlar gerekir.
Chun teknoloji hakkında "Ne kadar çabalarsak çabalayalım, bu yeterli olmayacak. Yardımcı olacak ama insan eksikliği sorunumuzu çözmeyecek." dedi.
İlk olarak zorunlu askerlik sisteminin kaldıracı ve bunun sağladığı yedek bileşenin gerekli olduğunu söyleyen Chun, "Sahip olduğumuz çok sayıda yedek nüfustan yararlanabileceğimiz seferberlik sistemimizi yenilememiz gerekiyor" dedi.
8 yıllık yedek askerlik
Güney Koreli erkekler 18 ila 21 aylık zorunlu askerlik hizmetini tamamladıktan sonra sekiz yıl süreyle yedek asker oluyorlar. Bu süre zarfında yılda bir kez görevlendirildikleri birimlere çağırılarak kendilerine pozisyon ve görevleri hatırlatılıyor. Daha sonra 40 yaşına kadar her yıl sivil savunma eğitimine katılma zorunluluğu bulunuyor.
Sistem şu anda Güney Kore'ye 3,1 milyon yedek asker sağlıyor.
Yedeklerin her yıl iki gece üç gün bir eğitime katılmaları gerekiyor.
Devam eden bir pilot sistem, bu yedek askerlerin belirli bir kısmının becerilerini güçlendirmek için yılda 180 gün eğitim almasını sağlıyor.
İkinci seçenek ise, tamamı gönüllü olan, daha uzun süre görev yapan ve bu süre zarfında gelişmiş silahların kullanımında ustalaşacak profesyonel kadroların -astsubay, astsubay ve astsubay- sayısını artırmak.
Savunma Bakanlığı'na göre ordu, toplam gücü içindeki kadro oranını 2017'de yüzde 31,6'dan 2022'de yüzde 40,2'ye çıkardı. 2027 yılına kadar bu oranın yüzde 40,5'e çıkarılması planlanıyor.
İşe alım sorunu
Savunma Bakanlığı verilerine göre subay pozisyonlarına başvuranların sayısı yıllar içinde düşerek 2018'de yaklaşık 30.000'den 2022'de 19.000'e düştü.
Choi, "Ordu, 10 ila 20 yıl içinde olağanüstü bir subay teşkilatı oluşturmak için giriş seviyesi seçkin profesyonel kadroları güvence altına almakta büyük zorluk yaşıyor" dedi.
Bu kadrolara yönelik mali ve sosyal hakların yetersiz olmasının bunun ana nedeni olduğuna işaret eden Choi, zorunlu askerlik durumunda kadınların askere alımına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yahudi Kadın Arşivi'ne göre İsrail'de zorunlu askerlik hizmeti var ve askere alınan kuvvetlerin %40'ı kadınlardan oluşuyor. Tamamı gönüllülerden oluşan ABD ve Kanada silahlı kuvvetlerinde askerlerin %16'sından fazlası kadın.
Choi, kadınların askere alınmasının Güney Kore'nin sorununu çözebileceğini ancak Kore'nin geleneksel ataerkil toplumunda bunun önünde çok fazla engel bulunduğunu söyledi.
Ayrıca bunların üstesinden gelinse bile, bunun çok pahalıya mal olacağını belirten Choi, “Sosyal maliyetler ve kadınların doğum yapması gibi çeşitli karmaşık faktörler var. Dolayısıyla ihtiyaç halinde maliyetin gerçek kârdan çok daha yüksek olacağını düşünüyorum” dedi.
Chun, buna rağmen yeterince cazip ücret vaadedilirse kadın gönüllülerin katılımının mümkün olduğunu düşünüyor:
“Eğer bir ayda 2.000 dolar ödeniyorsa, bu cazip bir iştir. Yani bir kadın şöyle der: Ben de bu işi 2.000 dolara alabilmek istiyorum. Çünkü aynı iş için dış dünyada muhtemelen 1.500 dolar alırım..."
Savunma Bakanlığı ise diğer fikirlerin yanı sıra askerlik yapan kadın sayısını artırmanın da bir olasılık olduğunu söylüyor.
Ancak değişiklikler için herhangi bir zaman çizelgesi yok.
Güney Kore'nin zamanı kalmadı. Bu ayın başlarında Kore İstatistikleri, rekor düşük doğum oranının önümüzdeki iki yıl içinde daha da düşerek 2025 yılında kadın başına 0,65 doğuma düşmesinin beklendiğini bildirdi.(CNN)