Hizbullah: Aksa Tufanı İsrail'in tüm gücünü ve desteğini yok etti
Hizbullah'ın Siyasi Konseyinin Başkanı, hem Amerikan hükümetinin hem de Siyonist rejimin yok olma eşiğinde olduğuna dikkat çekerek, 7 Ekim'den sonra durumun hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağını, İsrail'in tüm güç ve destek imkanlarını kaybettiğini vurguladı.
Hizbullah'ın Siyasi Konseyi Başkanı İbrahim Emin el-Seyyid konuşmasında, Aksa Tufanı operasyonu sonrasında durumun eskisi gibi olmayacağını, çünkü bu operasyonun Siyonist işgal rejiminin tüm güç ve destek imkanlarını kaybetmesine neden olduğunu açıkladı.
Uluslararası toplumun ve Batı'nın insan hakları alanında uyguladığı çifte standartlara, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi'nin Siyonist rejimin Gazze halkına karşı işlediği suçları önlemedeki acizliğine değinen Hizbullah yetkilisi şunları söyledi: "Sorumuz şu: İşgalci Siyonist rejimin bu kadar suçlarından sonra Güvenlik Konseyi ne zaman ayağa kalkıp İsrail'i kınadı? Aynı Güvenlik Konseyi, Siyonist rejimin bu rejimi tanıması ve bölgedeki işgalini istikrara kavuşturması konusunda da destek veriyor."
Ayrıca, "Otokratik yönetimlerin, ne kadar güçlü olursa olsun, eninde sonunda yıkılacağı, toplumların ve ulusların direnişi karşısında ayakta kalamayacağı gerçeğini kimse inkar edemez. Şu anda ABD ve uluslararası toplum Hizbullah'ı, şehitleri ve tüm direnişi otoriter hükümetlerine yönelik varoluşsal bir tehdit olarak görüyor." ifadeler kullandı.
İbrahim Emin el-Seyyid, "Amerika Birleşik Devletleri'nin kendisi yasa dışı bir ülkedir; çünkü işgal altındaki Filistin topraklarında sahte İsrail rejimi kurulduğu gibi, o da başkalarının toprakları üzerine kurulmuş ve Amerikan hükümeti gasp edilmiş bir toprak üzerinde kurulmuştur. Dolayısıyla hem Amerika hem de Siyonist işgal rejimi yıkımın eşiğindedir." diye sözlerine ekledi.
İnisiyatif direnişin elinde
Öte yandan Lübnan Parlamentosu'ndaki direnişe sadık hizip üyesi Hasan İzzeddin de Gazze ve Güney Lübnan'da Siyonist düşmanla yürütülen mücadeleye ilişkin gelişmeleri şu şekilde anlattı: "Düşmana hizmet etmek isteyen, farklı başkentleri ziyaret eden ve direnişin sınırları terk etmesi gerektiğini söyleyen bazı partiler, bunu yaparak Siyonist düşmanın güvenliğini garanti altına aldıklarını biliyorlar."
İzzedine şunları ekledi: "Lübnan'da biz toprağın ve ideallerin sahibiyiz, Filistinliler de aynı zamanda toprağın ve ideallerin sahibidir ve onların Siyonist işgal rejimini Filistin'den silme hakları vardır; biz bu rejimin Lübnan'ın tüm sınırlarından silinmesini istiyoruz ve bunu 2000 yılında başardık ve yenilgiye uğrayan ve aşağılanan düşman, işgal ettiği Lübnan topraklarından kaçtı. Gazze savaşında saha seviyesinde Siyonist düşman bir şeyler başarmaya çalıştı ama başaramadı. Bu rejimin askeri güçleri Gazze bölgelerine girdi ancak onları kontrol edemedi ve direnişin hâlâ ateş etme, pusu kurma ve genel olarak düşman güçleriyle yüzleşme inisiyatifi bulunuyor."
Bu Hizbullah temsilcisi, Gazze savaşına ait yayınlanan kliplerin, düşman güçleriyle sıfır mesafeden savaşan Filistinli direniş savaşçılarının cesaretini ve yiğitliğini gösterdiğini belirtti.
Lübnan hükümetine ve milletine ihanetle dolu kara bir sicili olan Lübnan Güçleri Partisi Başkanı Samir Geagea gibi kişiler de dahil olmak üzere bazı Batılıların ve Lübnan'daki Siyonist rejimin paralı askerlerinin kışkırtmalarına değinerek, "farklı başkentlerde dilenen, direnişin ortadan kaldırılmasını isteyenler ne istiyor Düşmanın güvenliğini ve istikrarını mı garanti altına almak istiyorlar? Siyonist rejimin işgal altındaki tüm Lübnan topraklarını terk etmesi gerekmektedir ve Lübnan'ın güvenliği ve egemenliği hakkında konuşma hakkı yoktur." açıkladı.
Hasan İzzeddin sonunda şöyle dedi: "Direnişin Güney Lübnan'da yaptığı şey, Filistin'i, Kudüs'ü ve kutsal alanlarını desteklemek, savunmasız Gazze halkını savunmak ve oradaki direnişçilere destek vermek çerçevesindedir; çünkü hepimiz tek bir arenada yaşıyoruz ve Filistin halkının kendi haklı özlemleriyle topraklarını geri alma hakkı var.
Emin olun Hamas ve diğer Filistinli direniş grupları sahada zafere ulaşacak; Çünkü Filistinliler bu toprakların sahibidir ve bu topraklarda kalmaktadırlar, işgalcilerin de burayı terk etmesi gerekmektedir."(Tesnim)