HAMAS yöneticisinden Ensarullah’ın operasyonları hakkında açıklama
HAMAS Uluslararası İlişkileri Başkan Vekili Naim, 7 Ekim Aksa Tufanı harekatına dair yaptığı değerlendirmede mazlum halkların sesinin ilk defa dünyada duyulmaya başlandığını söyledi.
Filistin Devleti eski Sağlık Bakanı ve İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın Uluslararası İlişkiler Başkan Vekili Dr. Basim Naim, Lahey Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yargılanan İsrail'e yönelik 'soykırım' davasını değerlendirdi. Mahkemenin İsrail için aldığı 'ihtiyati tedbir' kararının öncü olduğunu belirtti. İsrail'in soykırım yaptığına dair delillerin yeterli olduğuna işaret eden Naim, bunun İsrail'in uluslararası kamuoyunda suçlu olduğu anlamına geldiğini kaydetti. Naim, "Mazlum halkların sesi ilk defa dünyada duyulmaya başlandı." şeklinde konuştu.
Dr. Naim, ÖNDER Ankara İmam Hatipliler Derneğinin Gazze'deki duruma ilişkin düzenlediği programa katıldı. Gazze'de yaşanan İsrail soykırımı ve HAMAS direnişte geldiği son duruma ilişkin bilgi verdi. "Bugün geldiğimiz noktada olayı anlatabileceğimiz tek bir kavram var, o da bu bir toplu, bilinçli soykırımdır." değerlendirmesinde bulundu.
İSRAİL'İN BEŞ ANA HEDEFİ
Konuşmasında, İsrail'in Filistin'de belli bazı hedefleri olduğu tespitini yapan Dr. Naim, bunları şu beş başlıkta açıkladı:
1.Mescid-i Aksa'nın tamamını ele geçirmek. Yıkıp yerine kendine göre bir mabed inşa etmek.
2.Filistinlileri Kudüs'ten tamamen çıkartmak.
3.Batı Şeria'yı ilhak etmek. Zaten İsrail, Batı Şeria halkına İsrail halkıymış gibi muamele ediyor. Eğitimden yaşama kadar her alana müdahale ediyor.
4.Gazze'yi tam anlamıyla yalnızlaştırmak, bölmek ve insanlara yaşam hakkı vermemek.
5.Netenyahu'nun Arap ülkeleriyle İsrail ilişkisini normalleştirme girişimlerinde bulunması.
Beş madde arasında en tehlikelisinin son madde olduğunu söyleyen Naim, İsrail'in bu 5 hedefine ulaşmak için izlediği yolu örnekledi:
"Gazze'de 2.3 milyon insan yaşıyor ve bunların yüzde 65'i çocuk. İsrail işgalcileri bu insanlara adeta hayvan gibi davrandı. Bütün dünyanın gözü önünde yaşanmasına rağmen… Gazze bir açık hava hapishanesine dönüştü. 2006'da başlayan bu abluka bugüne kadar sürdü."
İSRAİL HEDEFLERİNE ULAŞAMADI
Dr. Naim, 7 Ekim sonrası İsrail'in üç temel hedefi olduğunu söyledi: Bütün direniş hedeflerini yok etmek. Gazze halkını göç ettirmek. HAMAS'ın elindeki esirleri kurtarmak. Sürecin fotoğrafını “ABD, Fransa, İngiltere gibi dünyanın güçlü ülkelerinin desteğine rağmen İsrail, saydığımız üç temel hedefin hiçbirini başarıya ulaştıramadı. Tersine, HAMAS İsrail'e çok ciddi kayıplar verdiriyor. İsrail kendi gücüyle HAMAS’ın elindeki esirlerden hiçbirini geri alamadı.” şeklinde değerlendirdi.
ZAFERDEN ŞÜPHE YOK
Halkın direnişinin zaferle sonuçlanacağını söyleyen Dr. Naim, bölgedeki duruma ilişkin bazı bilgiler de paylaştı:
“Gazze'nin yüzde 70'i bombalarla yerle bir edildi. 30 bin kadar şehidimiz var. Bunların yüzde 75'i kadın ve çocuklar. 100 binin üzerinde yaralımız var. İsrail, ilaç ve gıda yardımlarına müsaade etmedi. Bu bilinçli bir soykırımdır. Güney bölgesinde günde 80 TIR girmesine izin veriyorlar. İhtiyaç günlük bin TIR seviyesinde. İnsanlar bir arada yaşadığı için salgın hastalık kol geziyor. Böyle giderse tahminlere göre nüfusun dörtte biri salgın hastalıktan ölecek. Bütün bunlara rağmen zafer konusunda hiçbirimizin en ufak bir şüphesi yok."
İLK DEFA MAZLUMLARIN SESİ DUYULDU
Direnişlerinin bu süreçle birlikte neler elde ettiğini ve başarılarını anlatan Dr. Naim, “İsrail dünyanın en güvenli yeri” algısının yerle yeksan olduğunu söyledi. 75 yıldır İsrail’in saldırılarının sürdüğünü anlatan Naim, artık dünyanın da bunun farkında olduğunu belirtti.
Filistin halkına yönelik işlediği savaş ve insanlık suçları nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanan İsrail hakkında açıklanan ihtiyati tedbir kararını da 7 Ekim zaferleri arasında sayan Dr. Naim, "Lahey'deki uluslararası mahkemede alınan öncü karar, İsrail'in bir soykırım yaptığına dair delillerin yeterli olduğu, suçlu olduğu anlamına geliyor. Bütün dünyanın bu karara uygun davranmasını bekliyoruz. Mazlum halkların sesi ilk defa dünyada duyulmaya başlandı." şeklinde konuştu.
HAMAS’IN HEDEFİ DAHA İYİ BİR ATEŞKES
Gazze'de İsrail saldırıları nedeniyle 10 gün önce eşi ve 2 torununu kaybettiğini öğrendiğimiz Dr. Basim Naim, program öncesi Aydınlık'ın sorularını yanıtladı:
Savaş kabinesinde ve İsrail kamuoyunda çatlak doğduğu görülüyor. İsrail halkının yönetime öfkesi ve ateşkes isteğini nasıl değerlendiriyorsunuz? HAMAS hangi durumlarda ateşkesi kabul eder?
İsrail siyasetini yakından takip ediyoruz. Bu çatlak hem dikey hem de yatay yönde oluyor. Yani halk ve hükümet düzeyinde oluyor. Çatlağın sebebi, Siyonist rejimin hem askeri hem de güvenlik anlamında uğradığı başarısızlık. 7 Ekim'den sonra elde ettiği hiçbir başarı yok. Sürecin başında koydukları hedeflerin hiçbirine ulaşamadılar. 7 Ekim'de attığımız adımı, halkımızın kurtuluşa, hürriyete kavuşmasında ilk adımlardan biri olarak değerlendiriyoruz.
ÇABALAR VAR
Tabii ki biz ateşkesten yana duruyoruz. Saldırının durmasını istiyoruz. Aynı zamanda insani yardımların Gazze'ye girişinin sağlanmasını istiyoruz. Ateşkese ulaşmak için birçok çaba gösteriliyor. Farklı ülkelerden temasta bulunuyoruz. Özellikle Mısır ve Katar'dan gösterilen çabalar var. HAMAS olarak biz daha iyi bir ateşkes için şartlarımızı ortaya koyuyoruz.
Mücadelenize gelen destekleri nasıl buluyorsunuz? Beklentileriniz nelerdir?
Bu savaş Filistin halkının özgürlük savaşı ve bu savaşta bize destek veren gerek Arap ülkelerinden gerek Müslüman ülke ve insanlardan gelen destekleri çok değerli buluyoruz. Yemen'de Husilerin gösterdiği direnişi çok ileri ve stratejik bir adım olarak değerlendiriyoruz ve diğer ülkelerden de aynı beklentiler içerisindeyiz. (Ajanslar)