Nasır Kandil: Amerikan ve Siyonist rejim orduları fazla kaybı göze alamaz

Amerikalı ve İsraillilerin kara savaşı yürütmede yetersiz oldukları iddiamızı destekleyen unsurlar çoktur. Bunlardan en önemlisi, liderlerinin de kabul ettiği gibi Amerikan ordusunun kan dökmekten acizliğidir ki Afganistan'dan çekilmeleri ve Suriye'ye yönelik savaşın Amerikalılar nezdindeki stratejik önemine rağmen burada doğrudan çatışmadan kaçınmaları da bunu göstermektedir. Suriye’de bu nedenle terör oluşumlarını kullanma yoluna gittiler. Bölgede, Batılı orduların ve işgalci Siyonist rejimin kaldıramayacağı kadar kan dökülmüştür. Moşe Arens, 2006'da Direniş’e karşı verilen savaşın başarısızlığını açıklarken şunları söylemişti: “Kansız zafer isteyen bir devlet, halk ve ordu haline geldik!”

İkincisi Washington, bölgede dâhil olacağı büyük bir savaşın Çin ile ekonomik rekabetinde kendisini yıllarca geride bırakacağına ve Irak ile Afganistan'daki savaşlarla meşgul olmasının, Çin'in bu yarıştaki ilerlemesinin en önemli nedenlerinden biri olduğuna inanıyor. Üstelik Ukrayna Savaşı’nın gösterdiği gibi 21. yüzyıl savaşları, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki diğer 20. yüzyıl savaşlarındaki gibi uçak ve tank savaşları değildir. Bunlardan ziyade insansız hava araçlarının, hassas füzelerin ve kara piyadelerinin belirleyici olduğu savaşlara tanık olmaktayız. Bu, Ensarullah'ın 2019'da Aramco tesislerine yaptığı saldırıda da gözlendiği gibi, Direniş Ekseni'nin üstün olduğu ve sürdürmede uzmanlaştığı savaş türüdür. Bugünlerdeki Kızıldeniz çatışmalarının 2. Dünya Savaşı’ndan beri verdikleri en büyük deniz mücadeleleri olduğu bizzat üst düzey Amerikalı yetkililer tarafından da itiraf edilmektedir.(Medya Şafak)