Tel Aviv Gazze’de aciz kaldı; Tüm cephelere yetişemiyor
Siyonist İsrail ordusu Han Yunus’ta tek bir tugay bıraktı. Savunma Bakanı Gallant, ABD’nin birlikler ‘dinlemek için çekildi’ sözlerini yalanlayarak, ordunun Refah’a kara harekatına hazırlandığını belirtti.
Aylardır Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'u karadan kuşatıp havadan bombalayan İsrail ordusu pazar günü kentten geri çekildiğini, arkada sadece Nahal Tugayı’nı bıraktığını açıkladı. Takip eden saatlerde Tel Aviv'in bu kararı neden aldığına dair çeşitli söylentiler ortaya çıktı. Bu iddialar arasında en baskını İsrail'in Refah'a kara harekatına hazırlık için geri çekildiği yönünde olandı.
Washıngton yalanlandı
Han Yunus'un hemen güneyinde yer alan Refah kentine 1,5 milyonu aşkın yerinden edilmiş Filistinli yığılmış durumda. Mülteciler insanlık dışı koşullarda hayatta kalma savaşı veriyor. Tüm dünya buraya düzenlenecek askeri operasyonun yaratacağı insani trajedi için tedirgin. Tel Aviv'in yarattığı endişeleri dindirmek ise her zamanki gibi Washington'a düştü. ABD Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby mikrofonların karşısına geçerek, İsrail'in Gazze'nin güneyinden kısmi olarak çekilmesinin yeni bir operasyondan ziyade askerlerin "dinlenip yenilenmesi" için olduğunu söyledi. Kirby'ye bakılırsa İsrailli askerler Han Yunus'ta "dört aydır sahada artık yoruldular, dinlenmeye ihtiyaçları var."
Sadece birkaç saat Tel Aviv'den gelen açıklama artık alıştığımız üzere Washington'ı bir kez daha “boşa çıkardı.”
Siyonist Rejim Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail birliklerinin Refah'ta beklenen saldırıya hazırlanmak üzere Han Yunus bölgesinden çekildiğini söyleyerek, ABD'yi yalanladı ve endişeleri haklı çıkarttı. Gallant konuya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: "Kuvvetler Han Yunus'tan çıktı ve gelecekteki görevleri için hazırlanıyorlar. Bu tür görevlerin bir örneğini Şifa Hastanesi'nde gördük, şimdi sıra Refah bölgesinde gelecekteki görevlerinde."
Sözcü düzeltmek zorunda kaldı
Gazze'deki operasyonlarda “çok başarılı” olduklarını ileri süren Savunma Bakanı, "Tüm bunlar çok etkileyici bir şekilde yapıldı ve böylece HAMAS, Gazze'de askeri bir örgüt olarak faaliyet göstermeyi bıraktı" dedi. Gallant'ın sözcüsü daha sonra Bakan'ın tüm Gazze'yi değil Han Yunus bölgesini ve ordunun faaliyet gösterdiği diğer bölgeleri kastettiğini açıklamak zorunda kaldı.
Ordunun önceliği Netanyahu’dan farklı
Savaşın altıncı ayınını geride bırakması münasebetiyle açıklamalarda bulunan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de tartışmalara katılarak, Han Yunus'tan geri çekilmelerine rağmen savaşın bitmekten çok uzak olduğunu söyledi.
“Rehinelerin geri getirilmesi diğer hedeflerden daha acil bir mesele” diyen Halevi'nin savaş hedefleri konusunda Başbakan Netanyahu'dan daha farklı öncelikleri olması dikkat çekti. Halevi, "Tüm rehineleri mümkün olan en kısa sürede geri getirmek için istihbari ve operasyonel çabalarımızı sürdüreceğiz. Genelkurmay Başkanı olarak ben şahsen onları geri getirme sorumluluğu hissediyorum, ordunun diğer komutanları ve askerleri de öyle" diye ekledi.
İtiraflar geliyor
Halevi konuşmasını Tel Aviv yönetiminin askeri hedefleri bağlamında sürdürerek itirafname niteliğinde sözler sarf etti: "Başlangıçta savaşa girdiğimizde, hedeflere ulaşmanın uzun süreceğini biliyor ve söylüyorduk. Gazze'deki savaşta çok önemli başarılar elde ettik ancak tüm rehinelerin evlerine dönmesi, kuzey ve güneydeki tüm sakinlerin güven içinde evlerine ulaşması ve Gazze'ye HAMAS'ı içermeyen bir hükümet getirerek, örgütün tüm bölgeden tasfiye edilmesi gibi hedeflere henüz tam olarak ulaşamadık. Gazze'deki savaş devam ediyor ve bitmekten çok uzak. Üst düzey HAMAS yetkilileri hala saklanıyor. Söylediğimiz gibi bazı hedeflere tutturmak uzun zaman alacak, bu savaş öncekilerden farklı." Bir başka 7 Ekim daha yaşanmaması için mücadele ettikleri söyleyen Genelkurmay Başkanı, "Bugünden itibaren alacağımız kararlar, yakın ve uzak gelecekte ordunun gücünü inşa etme konusunda belirleyici ve kritik bir etkiye sahip olacak" diyerek sözlerini noktaladı. Genelkurmay Başkanı'nın sözleri savaşta altıncı ay geride kalırken, onca teknolojiye, sayısal üstünlüğe, paraya, ABD ve uydularının kayıtsız şartsız desteğine rağmen Tel Aviv'in koyduğu hiçbir hedefe ulaşamadığının birinci ağızdan itirafı.
Aşırılıkçılar isyan etti
Dindar Siyonizm Partisinin lideri aşırılıkçı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich Han Yunus kararının ardından kendisi gibi diğer fanatik siyasetçileri "acil" bir istişare için toplantıya çağırdı. Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlerde yaşayan Smotrich, Gazze üzerindeki askeri baskının kaldırılmasına şiddetle karşı çıkıyor. Kabinenin bir diğer sivri ismi Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise Savunma Bakanı’nın açıklamalarından tatmin olmamış olacak ki Netanyahu'yu Gazze'deki savaşı durdurmaması için tehdit etti: "Eğer Başbakan HAMAS'ı yenmek için Refah'ta geniş çaplı bir saldırı yapmadan savaşı sona erdirmeye karar verirse Başbakan olarak görevine devam etme yetkisine sahip olmayacaktır" dedi. Aşırıklıkçıların bakış açısına göre ordu Han Yunus’tan geri çekilirse tıpkı Gazze’nin kuzeyinde olduğu gibi HAMAS derhal oluşan boşlukları dolduracak. Yerel kaynaklara göre yerlerinden edilmiş Han Yunus sakinleri kente pazartesi akşamı itibarıyla geri dönmeye de başladı. Bu gelişme üzerine fanatik İsrailli siyasetçilerin çok öfkeleneceği kesin.
Geri çekilmenin asıl sebebi
Han Yunus’tan çekilme kararını sadece Refah’a yapılacak kara harekatına bir hazırlık olarak ele almak hata olur. Tel Aviv, İran'dan gelebilecek tehditlere karşı teyakkuzda, Irak ve Suriye’deki direniş grupları İsrail’in kritik bölgelerine füze göndermeyi sürdürüyor ve belki de en mühimi Hizbullah ile karşılıklı ateş dinmiyor aksine artarak sürüyor bu sebeple İsrail ordusu Lübnan sınırındaki askeri birliklerini istikrarlı biçimde arttırıyor. Kısacası İsrail’in tüm cephelerde savaşa bilmesi için daha fazla askere ihtiyacı var. Bu yüzden birliklerini gerilimin daha yüksek olduğu yerlere kaydırmak zorunda.
‘General felaket habercisi’nden yeni kehanet
Savaş başladığından beri Tel Aviv yöneticilerinin sürdürdüğü siyaseti yerden yere vuran İsrailli emekli Tümgeneral Yitzhak Brik yeni makalesinde, İsrail hükümeti ve ordusunun koltuk kaygısıyla “korkunç yalanlar yaydığını” ve “halkın büyük çoğunluğunun da bunlara inandığını" ifade etti. İsrail’e verdiği “kötü” haberler nedeniyle adı “General Felaket Habercisi”ne çıkan Brik’e göre Gazze’deki çatışmanın sürdürülmesi “devletin parçalanmasının en garantili yolu.” “Gazze'de ne kadar savaşmaya devam edersek o kadar çamura batacağız" diyen eski Tümgeneral, "Refah'taki dört HAMAS taburunu imha etmek ve HAMAS'ı tamamen ortadan kaldırmak İsrail'in savaş tarihindeki en büyük yalan, hükümet ve ordunun bize sattıkları bir yalan." değerlendirmesini yaptı.
‘İki bin yıllık yok oluş’
Tel Aviv yöneticilerinin İsrail’i yok edecek kararlar aldığını söyleyen emekli Tümgeneral, "Netanyahu, Gantz, Herzog ve Halevi'nin pervasız kararları tüm Orta Doğu'yu ateşleyecek. Bunların akıl sağlığına güvenmediğim için bu nitelikte bir kararın zaten alındığını hissediyorum. İsrail'in üçüncü yıkımına neden olabilecek akıl dışı kişilerin kontrolü altındayız. Bunlar ateşle oynuyor." gözleminde bulundu. “General Felaket Habercisi” sözlerini adını yakışır bir kehanetle noktaladı: "Şu anda uçurumun kenarındayız ve eğer öylece durup liderlerimizin yaydığı sahte haberlere inanmaya devam edersek, ne iyileşme ne de yakın zamanda geri dönüş mümkün olacak ve İsrail devleti iki yıl daha kaybolacak."(Aydınlık)