İmam Hamenei: İran'ın köklü milleti, asla ABD'ye teslim olmayacak

İmam Hamanei bu görüşmede üretimin önemli olduğunu belirterek, “İnsanlar ekonomi meydanına girerse, üretim alanına katılırsa üretimde sıçrama yaşanır. Üretimde sıçrama yaşanırsa insanlar ve işçiler zenginleşir. İstihdam artar, işsizlik azalır ve ülkedeki birçok iş ve ekonomik sorun ortadan kalkar.” dedi.

Düşmanların İran’a karşı acımasız yaptırımlarına atıfta bulunan Ayetullah Hamanei, “Yaptırımların amacı İslam Cumhuriyeti’ni düşmanların sömürgeci yaklaşımlarını izlemeye zorlamaktır. İslam düzeninin ve büyük İran milletinin böyle bir baskıya boyun eğmesi mümkün değildir.” ifadesini kullandı.

İmam Hamanei, “Aktif bir millet düşmanın düşmanlıklarını fırsata çevirebilir. İran’ın silah alanındaki ilerlemesi düşmanı şaşırttı. Onlar “İran yaptırımların ortasında bu kadar gelişmiş silahlar üretebilir mi?” diye soruyorlar. Evet yapabilir. Bundan fazlasını yapabilir, bundan daha iyisini yapabilir. Allah'ın izniyle bundan daha gelişmişini de yapabilire” ifadelerinde bulundu.

Düşmanın İran'a karşı ekonomik baskılarını hatırlatan İslam İnkılabı Lideri, dayatılan ekonomik savaş ön hattında iş veren ve işçi arasındaki ilişkinin önemine vurgu yaparak "Amerika ile mücadelenin bu iki önemli unsur, ne kadar iyi anlaşıp çabalarlarsa ve etkin çabalar için ortamları hazır hale getirilirse o zaman ülke de bundan daha fazla yararlanacaktır" dedi.

İmam Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde, ABD ve Avrupalılara göre benzeri görülmemiş sayılan yaptırımları dikkate almadan ekonomik konular hakkında konuşmanın imkansız olduğunu belirterek şunları söyledi: "Batılılar nükleer silahlar, insan hakları ve teröre destek bahaneleri ile yaptırımları uyguladıklarını öne sürüyorlar."

Batılıların çelişkilerini ve uydurma bahanelerini anlatan İslam İnkılabı Lideri, Gazze örneğine dikkat çekerek şunları da sözlerine ekledi: "Onlara göre bombardıman altındaki Gazze halkı teröristtir, fakat 40.000'e yakın insanı katleden şeytani, sahte ve acımasız Siyonist hükümet, atı ay içinde aralarında binlerce çocuğun da bulunduğu binlerce insanı katleden Siyonist Rejim terörist değil. Bazı insanlar gelin de Amerika'nın falanca talebini kabul edin diyorlar. Sorunlar çözülsün. Ancak Amerika’nın; Amerikalıların beklentileri hiç bitmez ve sonu yok."

Birkaç yıl önce nükleer konudaki konuşmasına atıfta bulunan İslam İnkılabı Lideri "Amerikalılar İran'ın nükleer konuda geri çekilme haddini belirlesinler, ne kadar geri çekilme onları ikna edecek desinler. Onlar hiçbir zaman bunu yapmayacaklar çünkü adım adım ilerleyerek ülkenin nükleer teçhizatı ve donanımlarını birer birer toplamak istiyorlar. Nitekim Afrika'nın kuzeyindeki ülkede de bunu yaptılar. İran nükleer sanayisini yok etmek istiyorlar. Halbuki ülkenin farklı bölgeleri sağlık, tıp ve diğer alanlarda nükleer faaliyetlerin sonuçlarına ihtiyaç duyuyor" dedi.

İslam İnkılabı Lideri, Amerikalıların yaptırımlardan asıl amacının, İran milletinin ve İslam Cumhuriyeti'nin siyasi ve ekonomik alanlarda tam itaat ve teslimiyeti dayatmak olduğunu bir kez daha hatırlatarak, şöyle buyurdu: "İran'ın, bazı ülkeler gibi ABD'nin elinde olmasını istiyorlar ancak İslam Cumhuriyeti ve İslami gayretimiz, büyük ve köklü İran milleti onların zulmüne boyun eğmeyecek, bu mümkün olmayacaktır."

Yaptırımları ülke ekonomisine zarar verdiğini ve ekonomik sorunlar yarattığını da belirten İslam İnkılabı Lideri, sözlerine şunları da ekledi: "Aynı yaptırımlar bir yandan da yerli yeteneklerin gelişmesine ve ülke içinde kapasitelerin ortaya çıkmasına neden oldu."

İmam Hamanei, düşmanın düşmanlığından fırsatlar yaratmayı, yaşayan bir milletin özelliği olarak değerlendirdi ve şunu da sözlerine ekledi: "Bu benim ülkenin gençlerine, memurlarına, gayretli ve dindar halkına sürekli tavsiyemdir."

Silah üretimi alanındaki gelişmeleri ve ilerlemeleri yaptırımları fırsata dönüştürmenin bir örneği olarak değerlendiren İslam İnkılabı Lideri sözlerine şunları da ekledi: "İşte bir yerde kendini gösteren bu ilerleme, tüm düşmanları İslami İran'ın yaptırım koşulları altında nasıl bu kadar ileri silah üretebildiği konusuna meraklı kıldı."

İslam İnkılabı Lideri şöyle devam etti: "Allah'ın izniyle daha çok, daha iyi ve daha gelişmiş silahlar üretilecek, gelişmeler elbette silahlarla sınırlı kalmayacak ve kalmamıştır da çeşitli tıp, sağlık ve bazı sanayi ve mühendislik sektörlerinde de İran dünyanın ileri gelen ülkeleri arasında yer alıyor."

Yaptırımların etkisinin zayıflamaya yüz tuttuğunu belirten İslam İnkılabı Lideri sözlerine şunları da ekledi: "Son zamanlarda, uluslararası kaynakların raporlarından birinde, İran'ın gayri safi ulusal ürünündeki artışı görüyoruz, bu da ülkede daha fazla ve daha iyi iş yapıldığı anlamına geliyor. Sınır dışına ümit beslemediğimiz, yaptırımlarla İran'ı yok edemediklerini gösterdik."

İmam Hamanei, milletlerin Filistinlilere destek amaçlı yürüyüş ve gösterilerine de değinerek, Avrupa ve Amerika sokaklarında Filistin ve Hizbullah bayraklarının çekilmesine değinerek, İran İslam Cumhuriyeti'ni, Filistin'i destekleme bahanesiyle teröre destek vermekle suçlayanların rezalet durumunu da gözler önüne sererek şöyle buyurdu: "Artık sadece İran milleti değil, tüm milletler Filistin'i destekliyor. Gaspçı yerleşimcinin zulmüne karşı çıkıp evini gasp edene karşı direnen Filistinli terörist mi? Terör, direnişinin zulme karşı ve gayretli cephesi mi, yoksa insanları bombalayarak felaket yaratmak mı? Tabii ki bu iddialar ile hiçbir yere varamadılar ve varamayacaklardır da."

İslam İnkılabı Lideri konuşmasının bir başka bölümünde de şöyle dedi: "Şunu İran halkı açıkça bilmelidir ki, zorbaların onlara olan düşmanlığının sebebi söyledikleri yalanlar değil, bağımsız bir İran'ın olacağı gerçeğidir. Bağımsız bir İran zorbalıklara karşı boyun eğmeyecek. Onların yenilgiye uğramış, gerici, başarısız ve ilahi değerler ve insani fıtrata karşı olan değerlerine uymayacaktır. Öyle siyasetler ki Amerika'nın 200 yıllık itibarını yok ediyor."

İmam Hamanei, köklü ve büyük İran milletinin bu başarısız politikaları izlemesini beklemenin boşuna beklemek olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "İran milleti dimdik ayaktadır, sağlam durmuş. Tabii duruşumuzu eylemlerimizde göstermeliyiz. Bu şekilde, tembellik ve aylaklıktan kaçınmak şartıyla, Allah'ın izniyle kötü niyetlilerin ortaya çıkardığı zorluk ve sıkıntılardan İran milletine empoze edilenlerden, daha fazla fırsat ve ilerleme çıkarabiliriz. Böylece ilahi lütuf sayesinde, geleceğin aydınlık ufkuna ulaşacağız."(Ajanslar)