Hizbullah'ın İsrail'de oluşturduğu "de-facto" tampon bölge
İsrail’in kuzeyinde yapılan yeni bir araştırma, kuzeydeki yerleşim yerlerinden tahliye edilenlerin yaklaşık yüzde 40'ının savaş bitse bile geri dönmemeyi düşündüğünü gösteriyor. Araştırma, "Hizbullah, 'de-facto' tampon bölge oluşturdu" diye yorumlandı.
İbranice yayımlanan ‘Makor Rishon’ gazetesinde yer alan habere göre, Tel-Hai Akademik Koleji Bilgi Merkezi tarafından ‘Mizrahi Celile’ yetkilileriyle işbirliği içinde yürütülen yeni bir araştırma, kuzeydeki yerleşimlerden tahliye edilenlerin yaklaşık yüzde 40'ının savaşın sona ermesinin ardından evlerine dönmemeyi düşündüğünü gösteriyor.
Savaşın başından bu yana Lübnan'dan Yukarı Celile'deki yerleşimlere doğru binlerce roket, tanksavar füzesi ve İHA fırlatıldığını söyleyen gazete, her gün yapılan atışlar evlere, binalara ve altyapıya olduğu kadar Celile'de yaşayan pek çok kişinin “güvenlik duygusuna” da ciddi zarar verdiğini belirtti.
Güneydeki çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra “evlerinden tahliye edilen bazı bölge sakinlerinin, uzun süreli bir tahliyenin sonuçları ve öngörülemeyen bir geri dönüş tarihi ile karşı karşıya kaldığı” kaydedildi. Bazılarının ise “henüz tahliye edilmeyen ancak çatışma bölgelerine yakın olan yerleşim yerlerinde yaşamakta olduğu ve roket ateşi ya da Hizbullah güçlerinin kara harekatı tehdidi altında bulunduğu” bildirildi.
Tel Hai Koleji Bilgi Merkezi Başkanı Ayala Cohen “Kuzeyde yaşayanlar otellerde uzun süreli kalmanın getirdiği pek çok zorlukla baş etmek zorunda kalıyor. Güvenlik, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan büyük bir belirsizliğe maruz kalıyorlar,” dedi.
Tahliye edilen ve edilmeyen iki bin Celile “sakinine” yöneltilen “Savaşın sona ermesi ve normal duruma dönülmesinden sonra, yaşadığım yerde yaşamaya devam etmeyi düşünüyorum” sorusuna, devlet tarafından tahliye edilen sakinlerin yüzde 40'ının yerleşim yerlerinde yaşamaya geri dönmemeyi düşündükleri yanıtını verdiği açıklandı.
“Bağımsız olarak ayrılanlar” arasında bile durumun “benzer” olduğunu vurgulayan gazete, onlardan “yüzde 38'inin geri dönmemeyi düşündüğünü” ve “sadece yüzde 62'sinin dönmeği düşündüğünü” söyledi.
Bulundukları yeri terk etmeyenlerin yüzde 90'ının ise savaşın sona ermesinden sonra da yaşadıkları yerde yaşamaya devam etmeyi planladıkları ancak yüzde 10'unun durum normale döndükten sonra bölgede yaşamaya devam etmemeyi düşündükleri belirtildi.
Gazetenin haberine göre çalışma ayrıca, “savaşın sona ermesinden sonra kuzeyde kalıp kalmamaya karar vermede önemli bir faktör” olan kuzeydeki yerleşimcilerin ekonomik durumuyla ilgili “endişe verici veriler” sundu.
Bu bağlamda, araştırma serbest meslek sahibi yerleşimcilerin %73'ünün ve maaşlı çalışanların %39'unun ekonomik durumun “7 Ekim öncesinden daha kötü” olduğunu teyit ediyor.
Serbest meslek sahiplerinin yüzde 47'si, gelirlerinin toplam yıllık cirolarının yarısından daha fazla azalmasıyla “yüksek düzeyde zarar” bildiriyor.
Anket ayrıca, serbest meslek sahiplerinin yaklaşık üçte birinin ve maaşlı çalışanların yaklaşık beşte birinin işlerini “kalıcı olarak” kuzeyden taşımayı düşündüklerini ortaya koyuyor.
Gazete, araştırmanın bulgularının “zor ve endişe verici” olduğuna dikkat çeken Cohen’in şu sözlerine yer verdi: “Sekiz aydır doğal ortamlarında değiller. Tahliye edilmeyen kuzey sakinleri bile zor bir duruma ve belirsizliğe tanıklık ediyor. Zaman geçtikçe Celile'deki güvenlik durumu ve bununla birlikte bu sakinlerin durumu da kötüleşiyor. Devlet acilen kuzey sakinleriyle ilgilenecek, ihtiyaçlarına cevap verecek ve gelecekleri için net bir ufuk yaratacak bir yönetim kurmalıdır.” (Kaynak: YDH)