İsrail'in aşağılanacağını İmad Muğniye görmüştü
Hizbullah'ın bilge liderliği altında yetişen direniş savaşçıları İsrail'i küçük düşürmeye ve füzeleriyle Siyonist varlığın belini kırmaya devam ediyor.
Orinoco Tribune'da ''Vincible and More… the Humiliation of ‘Israel’ as Planned by Hajj Imad Mughniyeh'' başlığıyla yayınlanan makalenin yazarı Zeynep Abdullah, ''yenilmez'' diye anılagelen İsrail'i aşağılamayı tarihte ilk defa dile getiren ünlü komutan İmad Muğniye'nin zihniyetinde yetişmiş direniş gençliği sayesinde özgürleşmenin geleceğini öngörüyor.
***
1990'larda, Beyrut'ta bir çocuk olarak, Güney Lübnan'da “İsrail” işgali altındaki köyümün kurtuluşunu sadece hayal etmeye cesaret edebiliyordum. Ne ailemin ve benim anavatanımıza ve doğduğumuz yere dönebileceğimizden emindim ne de bunun başarılabileceğine dair en ufak bir fikrim vardı...
Ancak bugün, ülkemdeki cesur bir grup inanan insanın imkansızı başarabileceğine dair güçlü bir inançla silahlanmış bir ebeveyn olarak, çocuklarıma sınır köyümüzün, komşu işgal altındaki Filistin'de Aksa Tufanı Operasyonu'nun ardından patlak veren ve aylarca süren savaşın ardından yakında ziyaret etmek ve yaşamak için güvenli bir yer haline geleceğine dair güven veriyorum.
Lübnan'daki İslami Direniş, Hizbullah, Mayıs 2000'de tarihi bir zafer kazanarak uzun süredir 'İsrail' düşmanı tarafından işgal edilen Lübnan topraklarını özgürleştirmeden önce, 'İsrail' ordusunun 'yenilmez' olduğu ve ona karşı koymak için gösterilen her türlü çabanın boşa çıkacağı fikri hakimdi.
Yıllar geçti ve Lübnanlı direniş grubu, düşmanın kışlalarını ve askeri mevzilerini hedef alan farklı operasyonlarda art arda zaferler kazandı.
Yaklaşık 24 yıl önce bugün, kararlılık kadar inançla da donanmış bir adam, Lübnan'ın işgal altındaki Filistin'le olan kurtarılmış sınır bölgesinin önünde durarak, her savaşçıya ve her özgürlük arayışçısına, Lübnan'ı geri kazandığımız gibi Filistin'e girmeyi de başaracağımıza dair güvence verirken, bu kutsal toprakların da kurtarılacağı kehanetinde bulundu.
Aşama aşama gerçekleştiği gibi, son 'İsrail' askeri 24 Mayıs 2000'de Lübnan topraklarından çekildi. Casus şefi Antoine Lahad liderliğinde 'Güney Lübnan Ordusu' olarak bilinen Siyonist işgale bağlı milisleri oluşturan Lübnanlı işbirlikçiler de öyle. O dönemde Lahad'ın subaylarının ve idari yetkililerinin çoğu aileleriyle birlikte 'İsrail' işgali altındaki Filistin topraklarına kaçtı.
Bahsettiğim kişi, Hac Rıdvan olarak da bilinen Hac İmad Muğniye'den başkası değildir. Kendisi, doğruluk arayışında maneviyatın gücünün, fiziksel hünerler veyahut niceliksel verilere galip gelen o ilahi prensibi bilirdi. Muğniye, bu zihniyet ile cesur nesilleri şekillendirdi. Bugün Direniş'in merhum ve en ünlü lideri olarak onu anarız.
Hizbullah'ta onun adını taşıyan bir özel operasyon gücü olan Rıdvan Gücü üyeleri 'İsrail' işgali altındaki topraklara, özellikle de el-Celil'e girmek üzere eğitilen bir güçtür.
Bu tarihi başarı, Muğniye ve gönülden kardeşi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın komutası altında gerçekleşti.
Ayrıca 'İsrail'in' Temmuz 2006'da Lübnan'a karşı başlattığı savaşa neden olan 'Gerçek Söz Operasyonu' da Hac Rıdvan tarafından planlanmış ve onun gözetiminde yürütülmüştür. Bildiğim kadarıyla Hac İmad Muğniye'den önce tarihte, şimdilerde Hizbullah komutanlarının yaptığı gibi 'İsrail'i aşağılayan herhangi bir askeri komutan yok.
'İsrail', askerlerini Güney Lübnan'dan fareler gibi çekerken aldığı aşağılayıcı yenilginin intikamını almak için bile Hac Rıdvan'ın peşini bırakmadı, ta ki ajanları onu Suriye'nin Kefer Susa kentinde korkakça bir bombalı araç saldırısıyla öldürmeyi başarana kadar.
Direniş liderliğinin bilge komutası altındaki Hizbullah savaşçıları bugünlerde hala İsrail'i aşağılamaya devam eder.
Onlar, bölgedeki acımasız 'İsrail' savaşı sırasında saha hesapları ve üzerlerine uygulanan iç ve dış baskılar göz önüne alındığında gösterdikleri olağanüstü performansla gurur duymasını sağlayan Hac İmad'ın öğrencileri.
Yedi ayı aşkın bir süredir Hizbullah binlerce füzeyle yüzlerce operasyona imza attı. Operasyonların çoğu nitelikliydi, doğru istihbarata dayanıyordu, düşmanın belini kırdı, asker ve subaylarına ağır kayıplar verdirdi, büyük maddi hasardan bahsetmeye gerek de yok. Tüm bu askeri faaliyetler, bu küçük inananlar grubu için takdir ve hayranlık içinde duran dünyayı hayrete düşürdü.
Hac İmad Muğniye ve direnişçi kardeşleri sayesinde, kurtuluş nesli olarak bizler, vaat edilen ve kaçınılmaz zafer hakkında en ufak bir şüphe duymayan korkusuz çocuklar yetiştiriyoruz.
Muğniye sayesinde yetişen şehitlerimiz Filistin'in kurtuluşuna doğru ümmetin yolunu açtı.
Aklı başında her kişiye, kaç evi yeniden inşa edersek edelim, kaç sevdiğimizi feda edersek edelim, karşılığında topraklarımızın özgürlüğü ve onuru verildiği sürece hiçbir şeyin daha değerli olmadığını öğreten o adama ve bilinen ve bilinmeyen tüm yoldaşlarına şükür olsun.
Evet çocuklar, bir gün Filistin topraklarına bakan noktada eskiden olduğu gibi çay içeceğiz, bir başka gün de Mescid-i Aksa'dan dönerken Kudüs sokaklarının meşhur ekmeğiyle çay içeceğiz, Allah'ın izniyle ve O'nun adamlarının çabalarıyla.(YDH)