ABD'deki üniversite protestoları Siyonist rejimin yatırımlarını tehlikeye attı
ABD'deki kampüslerde son aylarda yaşanan Siyonizm karşıtı protesto hareketi, İsrailli yatırımcıları uzun vadeli etkiler konusunda korkuya sürükledi.
ABD kampüslerindeki İsrail karşıtı protestoların çoğu yaz tatili nedeniyle sona erse de öğrencilerin lehine kazanımlarla sonuçlandı.
Harvard, Johns Hopkins, Brown ve Minnesota gibi prestijli üniversitelerde yönetimler, öğrencilerin İsrail'deki yatırımlarla ilgili argümanlarını dinleme ve konuyu tartışma sözü verdi.
İsrailli ekonomi gazetesi Globes'a konuşan analistler, bunun İsrail ekonomisi ve özellikle de teknoloji endüstrisi açısından ciddi sonuçları olacağına dikkat çekti.
Talepler görüşülecek
ABD'nin önde gelen üniversiteleri, her biri milyarlarca dolar değerinde büyük yatırım fonlarına sahip.
Fonların bir kısmı yabancı şirketlerin hisselerine ve genelde yaklaşık yüzde 20'si 'alternatif yatırımlar' olarak bilinen, gayrimenkul, emtia ve ayrıca birçoğu İsrail'e yatırım yapan özel sermaye ve risk sermayesi fonlarını içeren bir kategoriye yatırılıyor.
İsrail'i protesto eden öğrenciler şimdiye kadar önemli kazanımlar elde etti. Harvard Üniversitesi'ne yeni atanan rektör Alan Garber, özel bir komite kurarak Siyonist rejimle bağları koparma konusunun tartışmaya açılmasını kabul etti.
Üniversitenin bazı yöneticileri New York Times'ta (NYT) yayımlanan makalelerinde, 'geçmişte olduğu gibi fosil yakıtlardan ve Güney Afrika'dan nasıl caydıklarını' anımsattı.
Ayrıca Johns Hopkins Üniversitesi yönetimi de 'protestocuların temel taleplerini inceleyeceğini' bildirdi.
Washington Üniversitesi yönetimi; Rutgers Minnesota ve Wisconsin üniversitelerinin yönetimleri gibi, protesto hareketinin öncüleriyle görüşme kararı aldı.
Kanada'da Toronto Metropolitan (TMU) ve Hamilton, Ontario'daki önemli bir üniversite olan McMaster gibi kampüslerde de aynı şey konuşuluyor.
İki ABD üniversitesinde, Los Angeles'taki Occidental College ve Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'nde İsrail ile bağları koparma konusunda oylama kararı alındı.
Hatta Bown rektörü Christina Paxson, ilgili konuda 'kamuoyunun taleplerine yanıt verme' taahhüdü dahilinde ekim ayında açık oturum düzenleceğine işaret etti. Aynı şekilde Kaliforniya Üniversitesi de eylül ayında oylamaya gidecek.
Harvard'dan İsrail'e 200 milyon dolar gitmiş
Bağış fonları olarak bilinen üniversite yatırım organları, yönetilen sermayelerinin belirli bir yüzdesini İsrail'e yatırıyor.
İsrailli girişim sermayesi Giza Fonu'nun kurucusu ve İsrail Girişim Sermayesi Fonları Birliğinin eski başkanı Zeev Holtzman, İsrail'in tekonoloji sektörüne akan toplam yabancı sermayenin yüzde 2 ila yüzde 3'ünü ellerinde tuttuklarını tahmin ediyor.
Harvard'ın öğrenciler tarafından çıkarılan haber bülteni Crimson'ın 2020 tahminine göre, üniversite adına doğrudan İsrailli şirketlere yaklaşık 200 milyon dolar yatırım yapıldı.
Minnesota Üniversitesi'ndeki protestocular, üniversitenin İsrailli şirketlere yapılan yatırımlarda toplam 2,4 milyon dolarlık (tüm yatırım portföyünün yüzde 0,11'i) varlığa sahip olduğunu vurguluyor.
Bu fonlar, çip şirketleri Nova ve Camtek ile siber güvenlik şirketi Check Point'in de aralarında bulunduğu şirketlere ve hatta Tel Aviv Borsası'na yatırılmış durumda.
Holtzman'a göre üniversitelerin İsrailli şirketlere yatırım konusunda alacağı herhangi bir karar tüm piyasayı etkileyecek.
Holtzman, "Çünkü üniversiteler sadece büyük yatırım kuruluşlarını temsil etmiyor, aynı zamanda ahlaki bir pusula olduklarını iddia ediyorlar. İsrail aleyhine çıkarılacak herhangi bir karar ağır zarara yol açabilir," dedi.(YDH)