İran dışişleri bakanlığı sözcüsü: Haniye'nin pak kanı Filistinlilerin azmini güçlendirecek
İran dışişleri bakanlığı sözcüsü " Şehit Haniye'nin pak kanı, Filistin milletinin, topraklrını kurtarma doğrultusundaki mücadelesini sürdürme azmini daha da sağlamlaştıracaktır " vurgusunda bulundu.
Dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani haftalık basın toplantısında muhabirlerin sorularını yanıtlayıp gündem maddelerini değerlendirdi.
Nasır Kenani konuşmasının başında Haniye'nin şehadeti ile ilgili olarak " Bu kalleşçe terörde gaspçı Siyonistlerin suiakstında şehit edilen İsmail Haniye'nin şehadeti dolayısı ile taziyelerimi bildirmek istiyorum. Kuşkusuz Siyonist Rejim'in bu alçakça eylemi büyük Filistin milletinin demir iradesine halel getiremeyecek, Siyonist Rejim diğer suikastlerde de bir şey elde etmedi, bu kez de bir şey elde edemeyecek, bu pak kan bu mücadelede Filistin milletinin azmini güçlendirecek" dedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Şehit Haniye'nin suikastine ilişkin Bakanlığın attığı adımlar hakkında şunları söyledi: "Siyonist rejimin, Filistin halkının yüksek siyasi liderini resmi bir misafir olarak İran'da Cumhurbaşkanı seçilen kişinin yemin törenine katılması sırasında kalleşçe öldürmesi, uluslararası hukuk ve uluslararası toplum tarafından saygı duyulan siyasi örfe ve kurallara açıkça aykırıdır. Tabii suikast ve cinayet, Siyonist rejimin doğasında var olan bir şey, bu rejimin doğası temelde suikast üzerine kuruludur. Öncelikle dünya bu suçları güçlü bir şekilde kınamalı ve bu suçlarla hem görüş olarak hem de pratikte mesafeli olduğunu göstermelidir. İkincisi, saldırganı cezalandırma konusunda destek sağlamalıdır ve üçüncüsü, saldırganı teşvik edebilecek her türlü anlamdan kaçınılmalıdır." vurgusunda bulundu.
Dışişleri bakanlığı sözcüsü İran'ın Siyonistleri cezalandırma hakkı ile ilgili olarak , "Kendi ulusal güvenliğimizi ve egemenliğimizi savunma hakkımızı kesin ve tartışmasız bir hak olarak görüyoruz. İran'ın saldırganı cezalandırma ve caydırıcılık sağlama hakkına dair hiçbir şüphe olmamalıdır. Şu ana kadar gerekli siyasi ve hukuki adımları attık. Bu çerçevede, acil bir Güvenlik Konseyi toplantısı düzenlenmesini sağladık ve bu toplantı, Rusya ve Çin gibi dost ülkelerin yardımıyla yapıldı. Birçok üye ülke tarafından Siyonist rejimin saldırgan eylemleri kınandı." dedi.
Konuşmasını sürdüren Sözcü Kenani İran'ın siyasi girişimleri ile ilgili olarak , "İran'ın ilgili kurumlarla, BM Genel Sekreteri ve İslam İşbirliği Genel Sekreteri ile hukuki ve siyasi yazışmalar yaptığını, İran'ın tutarlı tutumlarının bu yazışmalarda belirtildiğini vurguladık. Ayrıca, farklı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla çok sayıda telefon görüşmesi yapıldı ve İran'ın açık tutumları detaylandırıldı." dedi.
Nasır Kenani "Iran'ın uluslararası hukuk çerçevesinde saldırganı cezalandırma hakkına sahip olduğunu düşünüyoruz. ABD'nin Güvenlik Konseyi'nin sorumluluk ve görevleri üzerindeki etkisi, Konsey'in etkisiz hale gelmesine yol açtı ve bu nedenle, İran uluslararası ilkelere dayanan kendi güvenliğini sağlamak için ciddi ve caydırıcı önlemleri kararlılıkla almak zorunda kaldı. İran'ın saldırganı cezalandırma konusundaki ciddi niyeti hakkında kimse şüphe duymamalıdır. Eğer uluslararası kuruluşlar Siyonist rejime karşı duramıyorsa, İran kendi güvenliği ve dostları için kayıtsız kalamaz." dedi.
Sözcü yapılan diplomatik çalışmalara da değinerek, bazı ülkelerin Tahran ile diyalog kurma çabaları ve Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Tahran ziyaretine dair olarak şunları söyledi: "Hem İran, uluslararası düzeyde geniş bir iletişim ağı kurdu, hem de çeşitli ülkeler İran yetkilileriyle temas kurdu. Bölgedeki karmaşık şartlar altında diplomatik hareketlerin artması doğaldır. Tüm görüşmelerde prensipli tutumlarımızı dile getirdik. Tabii Iran, bölgede gerilimi artırmayı hedeflememekte, Siyonist Rejim'in savaş makinesini durdurmak ve bölgedeki istikrarı geri getirmek için tüm çabalarını göstermektedir. Ne yazık ki, Siyonist rejim istikrarı yeniden sağlama çabalarına olumsuz yanıt verdi ve Lübnan, Suriye, İran ve diğer ülkelerde sınır ötesi suikastlar gibi kışkırtıcı hareketlerde bulunarak bölgenin güvenliğini tehdit altına aldı. Eğer İran hakkını kullanıyorsa, bu aslında bölgedeki istikrarı sağlamak içindir. ABD ahlaki sorumluluğunu yerine getirseydi, bölgedeki bu kadar büyük bir istikrarsızlıkla karşılaşılmazdı."
Ürdün Dışişleri Bakanı'nın ziyaretinin, İran'ın komşu ülkelerle danışmalarını sürdürme çabalarının bir parçası olduğunu belirten sözcü Kenani, "Önceden de Ürdün yetkilileriyle görüşmeler yapılmıştı. Bu görüşmelerde tarafların tutumları paylaşılmıştır" dedi.
Sözcü, ABD'nin İran'a gönderdiği mesajlar hakkındaki iddialara tepki olarak, "Mesaj göndermeye gerek yok; ABD'nin sorumluluğu net. ABD, rejimin suçlarının ortağıdır. ABD'nin yapması gereken şey, rejime baskı yaparak savaşın makinesini durdurmaktır" dedi.
Sözcü, "İran'ın bölgedeki gerilimi artırmadığını, aksine istikrarı sağlamak için çalıştığını, ancak saldırgana karşı sert bir yanıtın kaçınılmaz olduğunu" ifade etti.
Sözcü, Siyonist rejimin tepkisiyle ilgili olarak, "Uluslararası suç işleyen ve İran'a saldırma cesaretini gösteren bir rejim, bu cesaretine uygun sert bir yanıt beklemelidir" dedi.
Son olarak, İslam İşbirliği Örgütü'nün Cidde'deki toplantısı hakkında, "Toplantının düzenlenmesi İran'ın talebi üzerine olacak, bu toplantı yapılacak. Ayrıca, toplantıya katılan üst düzey yetkililerle ikili görüşmeler de gerçekleştirilecektir" dedi.(Ajanslar)