Hayfa yanıyor; Nasrallah'ın denklemi Siyonist mülteciler için uygulandı
Hizbullah, İsrail’in saldırılarına yanıt verme konusunda hiçbir kırmızı çizgi tanımıyor
Hizbullah, Hayfa'daki Siyonist merkez ve yerleşim yerlerini ateşe vererek düşmana şu mesajı verdi: “Bu, Seyyid Hasan Nasrallah’ın Siyonist mültecilere yönelik denkleminin, yani savaşın genişlemesinin bu mültecilerin kuzeye dönüşü değil, çoğalması anlamına geldiği başlığıyla pratik bir tercümesidir.”
Lübnan Hizbullah Hareketi dün sabah saatlerinden itibaren Ramat David hava üssü ve Rafale askeri sanayi kompleksinin de aralarında bulunduğu Siyonist rejimin hassas merkezlerine yönelik ezici saldırılarıyla Fadi 1 ve Fadi 2 füzeleriyle Hayfa'nın farklı bölgelerini ateşe verdi.
Bu operasyonlar, işgalci rejimin Lübnan'da onlarca kişinin şehit olmasına ve yaralanmasına neden olan siber terör saldırısına karşı ilk tepkisiydi.
Hizbullah, İsrail’in saldırılarına yanıt verme konusunda hiçbir kırmızı çizgi tanımıyor
Hizbullah’ın roketleri, Lübnan topraklarından 50 kilometre uzaklıktaki işgal altındaki Filistin'in bu derinliğine ilk kez ulaşıyor ve Hayfa'nın kuzeyindeki Kiryat Pialik'te yaşanan olayda olduğu gibi Siyonistlerin evlerini hedef alıyor. Siyonist medyanın haberine göre yaklaşık 2 milyon Siyonist yerleşimcinin Hizbullah'ın saldırı menzilinde olması İsrailliler arasında büyük korku yarattı.
Hizbullah'ın bu saldırıları özellikle şimdiye kadar 50’den fazla kişinin şehit olduğu, Siyonist rejimin Cuma günü Beyrut’ta işlediği terör saldırısı olmak üzere geçtiğimiz hafta Lübnanlı sivilleri hedef almasına bir yanıttı. Siyonist Ordu Radyosu, Hizbullah'ın istediği mevziiyi dikkatle hedef aldığını ve vermek istediği mesajı verdiğini açıkladı.
Seyyid Hasan Nasrallah'ın Siyonist mülteciler için denkleminin fiili tercümesi
Bilgili kaynaklar Lübnan internet sitesi el-Neşre’ye verdikleri röportajda şu ifadelerde bulundu: ‘Hizbullah'ın Hayfa'yı hedef almaya odaklanması, Lübnan'ın iç kesimlerini, özellikle de Beyrut'u hedef alan İsrail'in saldırılarına karşı bir tepki anlamına geliyor. Hizbullah'ın Siyonistlerin evlerini vuran roketleri de bu karşılıklı tepki çerçevesindedir ve Siyonistlere kırmızı çizgileri ihlal etmeleri halinde Hizbullah'ın da çatışma kurallarının ötesine geçeceği mesajını vermek istemektedir.
Siyonist merkezlere ve evlere verilen zararın boyutu şunu gösteriyor ki, Hizbullah'ın Fadi füzeleri de dahil olmak üzere etkili füzeleri var ve Hizbullah bu füzeleri, Tel Aviv'in Hizbullah'ın füze fırlatma sahalarını yok ettiğini iddia etmesinden saatler sonra ortaya çıkardı ve bunları Hayfa'ya ateşledi.
Hizbullah'ın Siyonistlere karşı bu tepkisi Tel Aviv için son derece acı verici oldu. Çünkü, işgalci rejim birçok Hizbullah komutanının şehit edilmesinden sonra çok sevinmiş ve Lübnan direnişinin komuta yapısını bozduğunu düşünmüştü. Ancak Hizbullah'ın ezici saldırıları Siyonist düşmanın tüm bu hesaplarını yerle bir etti.
Ama en önemlisi, işgalci rejimin birçok manevra yaptığı Lübnan'a yönelik saldırıda en büyük hedefi Hizbullah'tı ve bu rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu bundan büyük bir gururla bahsetti, ancak Siyonist mültecileri işgal altındaki Filistin'in kuzey yerleşimlerine geri döndürmeyi başaramadı.’
Siyonistlerin Lübnan'a yönelik saldırılarının tırmanmasının, işgal altındaki Filistin'in kuzey cephesindeki Siyonist mültecilerin sayısının artması anlamına geldiğini vurgulayan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın denklemi hayata geçirildi ve işgal edilen toprakların kuzeyindeki güvensiz alanların ve yerleşimlerin sayısı arttı ve şimdi 250 bin kişi yerine 500 bin Siyonist güvensiz bölgelerde yaşıyor ve Hayfa yakınındaki şehirleri bırakıp merkezi bölgelere gitmeyi tercih ediyor.
Seyyid Hasan Nasrallah, perşembe günü işgalci rejimin Lübnan'a düzenlediği siber terör saldırısının ardından yaptığı konuşmada, Siyonist rejimin karşılaştığı zorlukları ve bu rejimin Hizbullah'ın çeşitli alanlardaki tepkisine ilişkin endişelerini dile getirerek, şunu vurguladı: ‘Ne olursa olsun Lübnan direnişinin Gazze'deki desteği devam edecektir ve hiçbir şey Hizbullah'ın Filistin halkına destek verme iradesini yok edemez.’
Nasrallah daha sonra bu konuya son noktayı koydu ve Siyonistlere, Hizbullah'ın operasyonlarından korktuğu için yerlerinden edilen işgal altındaki Filistin'in kuzeyinde yaşayan yerleşimcileri, Lübnan'a yönelik askeri saldırılarla bu yerleşim yerlerine asla geri döndüremeyeceklerinin güvencesini verdi.
Seyyid Hasan Nasrallah ayrıca Siyonistlere şu uyarıda bulundu: ‘Güney Lübnan'a geniş çaplı bir askeri operasyona doğru ilerlemek, işgal altındaki toprakların kuzeyindeki Siyonist mültecilerin sayısının artması anlamına geliyor ve Hizbullah güneyde İsrail ordusuna iyi bir ders vermeyi bekliyor.’
Hizbullah çatışma kurallarını değiştiriyor
Ayrıca Hizbullah'ın çok hassas bölgeleri, yani işgalci rejimin hayati önem taşıyan askeri ve hava tesislerine yakın bölgeleri hedef alması, Lübnan direnişinin artık kendisini Siyonist düşmanla karşı karşıya gelmede çatışma kurallarına uymak zorunda görmediği ve bunun da Siyonistler için savaşın gelecek aşamalarına dair tehlikeli bir uyarı olduğu anlamına geliyor.
Hizbullah'ın dünkü saldırılarının verdiği en önemli mesajlardan biri Lübnan direnişinin İsrail'e karşı büyük askeri kazanımlar elde edebilecek güce sahip olduğu ve İşgal altındaki topraklarda nereye isterse nüfuz edebileceği ve eğer Siyonist rejim aptalca davranıp savaşı genişletme niyetinde olursa, Güney Lübnan cephesinin Gazze'ye destek cephesi olmaktan çıkıp İsrail'e karşı büyük ve saldırgan bir cepheye dönüşecebileceğiydi.
Ancak Hizbullah'ın bu ezici operasyonları başta sosyal medya olmak üzere medyada geniş yankı buldu ve birçok dünya medyasında Hizbullah'ın füze saldırıları sonucunda işgal altındaki Filistin'in kuzey yerleşimlerine verilen hasarın büyüklüğünü gösteren klipler yayınlandı.
Hizbullah Hayfa'ya yönelik roket yağmurunda ulaştığı 3 asıl amaç
Sosyal medya kullanıcıları bu sahneler karşısında, Hizbullah'ın dünkü saldırılarıyla birkaç hedefe ulaşmaya çalıştığını düşünüyorlardı:
- İlk hedef, Hizbullah'ın İsrail'e karşı bir saldırı aşamasına girdiğini, inisiyatifi eline aldığını ve operasyonlarının kapsam ve yoğunluğunu genişlettiğini söylemek istemesiydi.
- Hizbullah'ın ikinci hedefi ise Siyonist düşmana karşı mücadele kapsamına Hayfa'yı da dahil etmekti. Lübnan direnişi Netanyahu'yu işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki Siyonist mültecilere karşı daha fazla baskı altına alacak yeni bir denklem kurmak ve Netanyahu'nun kuzeyde yaşayanlara verdiği sözün aksine savaşın genişlemesinin, mültecileri bu bölgeye geri getiremeyeceği gibi aksine onların sayısını katlayacağını kanıtlamak istiyordu.
- Sosyal medya kullanıcılara göre Hizbullah'ın üçüncü hedefi, destekçilerine, uğradığı hasara rağmen hâlâ gücünün zirvesinde olduğu ve düşmana uygun şekilde karşılık verebileceği konusunda güvence vermekti.
Analistler, sosyal medyada bazılarının, çok sayıda Hizbullah komutanının şehit edilmesinin ardından bu hareketin yeteneklerini kaybettiğini ve komuta yapısında büyük hasar oluştuğunu düşündüğünü, ancak Hayfa ve Ramat David üssünün füze yağmuruna tutulmasının gerçeğin bambaşka olduğunu gösterdiğini söyledi.
Analistlerin ifadesine göre, Hayfa, Siyonist rejimin işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki hayati arteridir ve burada 300 binden fazla insan yaşamaktadır ve Hizbullah'ın dün bu bölgeye verdiği zararın eşi benzeri görülmemiştir.
Ayrıca sosyal medyadaki aktivistler, Hizbullah'ın saldırıları sonrasında yayınlanan ve Siyonistlerin büyük kayıplarını anlatan kliplerle ilgili olarak şunları söyledi: ‘Lübnan direnişi Aksa Tufanı savaşına katılmasının ardından, bu savaşın başlamasından bugüne kadar, Lübnan'ı ve halkını tüm gücüyle korudu ve düşmanın kırmızı çizgileri geçmesine izin vermedi.’
Ancak geçtiğimiz günlerde yaşanan olaylar ve İsrail'in Lübnan'a yönelik terör saldırıları, Hizbullah'ı işgal altındaki toprakların kuzeyinde yaşamı felce uğratmaya sürükledi ve Lübnan direnişi Netanyahu ve diğer Siyonist yetkililere şu başlıkla bir mesaj gönderdi: “Gazze'deki savaş tamamen durdurulana kadar işgal altındaki toprakların kuzeyine tek bir yerleşimci bile geri dönemeyecek.”
Bazı kullanıcılar da şunu söyledi: ‘İsrail Lübnan'a yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak Hizbullah'ı şu üç kötü ve daha kötü seçenekle karşı karşıya bırakacağını düşünüyordu; Hizbullah'ı istemediği kapsamlı bir savaşa sokmak, Güney Lübnan cephesini Gazze cephesinden ayırmak ve Hizbullah'ın İsrail'in belirlediği çatışma kurallarına teslim olması. Ancak Hizbullah İsrail'e çok hızlı yanıt verdi ve her an her türlü saldırıya uygun şekilde karşılık verebilecek güce sahip olduğunu kanıtladı.
Hizbullah, dünkü saldırılarıyla Siyonistlere, savaş tamamen durmadan Güney Lübnan cephesini Gazze cephesinden ayırmanın mümkün olmadığı, Lübnan direnişinin askeri operasyonlarını devam ettirebilecek gücünün hâlâ yüksek olduğu mesajını verdi.
Gözlemciler, henüz geniş çaplı bir savaşın başlaması konusunda kesin konuşmanın mümkün olmadığına, ancak Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırıları tamamen durmadığı sürece, durumun gerilimin tırmanmasına doğru ilerleyeceğine ve gelecekteki gelişmeleri beklemek gerektiğine inanıyor.(Rast)