İsrail neden, üçüncü Lübnan savaşını kaybedecek?
2006'daki 33 günlük savaş deneyimi, Lübnan direnişinin dayanıklılığının tahmin edilenden çok daha yüksek olduğunu ve İsrail rejiminin askeri araçlarla Lübnan direnişinin iradesini kıramayacağını kanıtladı.
11 aydır devam eden en geniş kapsamlı operasyonlardan biri olan "Kuzey Okları" operasyonu, ABD'nin yeşil ışığıyla İsrail hava kuvvetleri tarafından Lübnan direnişini "mavi çizgiden" geri püskürtmek ve Hizbullah'ın altyapısını yok etmek bahanesiyle başlatıldı. İsrail'in ilk saldırısında yaklaşık 550'den fazla kişi hayatını kaybetti ve 1645'den fazla Lübnan vatandaşı yaralandı. Bazı kaynaklar, ölenler arasında en az 35 çocuğun olduğunu bildirdi. İsrail ordusu, son birkaç günde direnişe ait en az 1100 noktayı hedef aldığını iddia ediyor. 17-23 Eylül tarihleri arasında İbrahim Akil gibi Lübnan direnişinin komutan ve liderlerinden bazıları şehit oldu.
Hizbullah'ın Hayfa'daki stratejik hedeflere saldırısı
İsrail rejiminin açık saldırısına karşılık olarak Lübnan Hizbullah'ı, işgal altındaki topraklardaki meşru hedeflere saldırılar düzenledi. Direniş, yüzlerce füzeyle; özellikle "Fadi 1" ve "Fadi 2" füzeleriyle Ramat David, Rafael askeri kompleksi, Megiddo askeri havaalanı, Amos askeri üssü, Zichron mühimmat fabrikası, Hayfa, Akka ve hatta işgal altındaki Filistin'in merkezi olan Ben Gurion havaalanı gibi stratejik bölgeleri hedef aldı.
İsrail rejiminin ölü ve yaralı sayısına dair kesin bir istatistik olmasa da "Davud Yıldızı Kızılayı" bir kısım İsrailli'nin öldüğünü ve yaralandığını ayrıntı vermeden doğruladı. Bazı kaynaklar, İsrail rejiminin saldırılarının kapsamı durdurulmazsa, Lübnan direnişinin yeni füzelerine güvenerek stratejik merkezleri ve İsrail'in kalabalık yerleşim yerlerini hedef listesine ekleyeceğini bildirdi.
Hizbullah ve güç kazanma imkanı
33 günlük Lübnan savaşından sonra, çok az analist Hizbullah'ın Suriye'deki Selefi-cihatçı terörizm fitnesini ortadan kaldıracak ve aktif bir aktör olarak işgal altındaki topraklardaki kuzey güvenliğini tehdit edecek şekilde toparlanabileceğini düşünüyordu. Lübnan direnişi, "Ortadoğu'nun gelini"nde iç savaşların ve yıllarca süren Amerikan, Fransız ve İsrail işgalinin bir ürünüdür.
Siyonistler bir zamanlar Şehit Abbas Musavi ve İmad Muğniye'yi öldürerek Hizbullah'ı felç edebileceklerini ve bu grubu direnişin dışına itebileceklerini düşünüyorlardı. Ancak gerçek şu ki, Siyonistler her defasında Lübnan direnişinin liderlerini ve üst düzey komutanlarını hedef aldıklarında, Hizbullah küllerinden "Anka kuşu gibi" yükselerek Siyonistlerin varlığını daha da güçlü bir şekilde tehdit etti. Son bir yılda on binlerce Siyonistin yerinden edilmesi, Hizbullah'ın son yıllarda savaş gücünü artırdığının güçlü bir kanıtıdır.
"Şehadet" kültürü, direnişin zaferinin garantisi
Hizbullah Lübnan'ı oluşturan en önemli unsurun, bu grubun "esneklik", "hareket kabiliyeti", "savaş güçleri ve komuta kadrosunu hızla yeniden inşa etme" ve son olarak "asimetrik savaşa odaklanma" özelliğine dayanması olduğunu söyleyebiliriz. Direnişin geleneksel devlet ve siyasi birimler bağlarından bağımsız olması, Hizbullah'ın verilen hasarı çok hızlı bir şekilde telafi etmesini ve sahada mevcut son duruma göre yeni saldırı-savunma planları tanımlamasını sağlar.
Siyonist düşmanın istihbarat veya hava muharebesi alanlarındaki üstünlüğü, Lübnan cephesinde verilen hasarı artırdı, ancak gerçek şu ki rejimin çok sayıda zayıf noktası var. Örneğin, düşman Siyonistlerin temel ihtiyaçları, işgal altındaki Filistin'deki batı limanları üzerinden karşılanıyor. Hayfa limanının sürekli füze saldırısına uğraması ve bu stratejik noktanın hizmet dışı kalması, İsrail rejiminin kamuoyunun dayanıklılığını ve uluslararası itibarını önemli ölçüde azaltıyor. Rejimin bir diğer zayıf noktası ise, Lübnan direnişi tarafından hedef alınacak yerlerden biri olabilecek Akdeniz'deki doğalgaz sahalarıdır.
İsrail rejimine telafisi mümkün olmayan darbe
Hizbullah'ın son savaştaki en önemli başarılarından biri, İsrail rejiminin "caydırıcı güç"üne ağır bir darbe vurmasıydı. Daha önce işgalci düşmana karşı yapılan en ufak bir askeri hareket Lübnan'da kapsamlı bir savaşa yol açarken, bu sefer Hizbullah'ın zekice müdahalesi, işgal altındaki topraklardaki kuzeyde 200 binden fazla Siyonist yerleşimcinin normal hayatını yaklaşık bir yıldır sekteye uğrattı ve birçok işletmenin faaliyetini veya kazancını kaybetmesine neden oldu. Örneğin, İsrail Merkez Bankası, işgal altındaki Filistin'in kuzeyinde ekonomiye verilen zararı haftalık 156 milyon dolar olarak açıkladı. Buna ek olarak, rejimin güvenlik kabinesi, direnişin saldırılarından korktuğu için bölgedeki birçok yakıt deposunu ve fabrikayı kapatmak ve sağlık merkezlerini uzun süreli alarma geçirmek zorunda kaldı.(Ajanslar)