Hizbullah’tan işgal topraklarına 2 haftada 3 bin roket
L'Orient Today, ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü'nün raporuna atıfta bulunarak, BLU-109 füzelerinin içerisinde en sık rastlanan patlayıcı türünün GBU-31 sınıfı bombalar olduğunu kaydetti.
Hizbullah, İsrail ordusunun Lübnan sınırından üç sızma girişimini engelledi. Direniş örgütünün çarşamba öğleden sonra Kiryat Şimona'ya düzenlediği roket saldırısında iki İsrailli öldü. Hizbullah, büyük ölçüde boşaltılmış sınır kentinde "bir araya gelen İsrail düşman güçlerini" hedef aldığını açıkladı.
İsrail basını, operasyonun şehirdeki birçok binada yangına yol açtığını ve alevleri söndürmek için beş ekibin çalıştığını bildirdi. Lübnanlı grup, Kiryat Şimona'dan birkaç saat önce Hayfa'yı da vurdu. 40 roketle düzenlenen saldırıda beş kişinin şarapnel parçalarıyla yaralandığı kaydedildi.
Tel Aviv pazartesi ve salı günleri bazıları ağır olmak üzere 48 askerinin yaralandığını açıkladı. Bunların 30'u Lübnan, 18'i ise Gazze'de meydana geldi. Tel Aviv çarşamba günü Lübnan cephesinde üç askerin daha ciddi biçimde yaralandığını duyurdu. Direniş Operasyon Odası, kara harekatının başından beri İsrail güçlerinden 35 subay ve askerin öldürüldüğünü, yaralı sayısının 200'ü aştığını bildirdi.
İsrail ordusunun kayıpları gizlediği biliniyor, bunun itirafı da salı günü geldi: Ordu, “isminin açıklanmasına izin verilmeyen kayıpların” zayiat listesine almadığını bildirdi. Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım'ın İsrail'e meydan okuduğu konuşmasından yarım saat sonra 100'ü aşkın roketle vurulan Hayfa'da önemli hasar meydana geldi. Kent ve çevresinde okullar kapatıldı. Tel Aviv, Lübnan Direnişi'nin 23 Ekim'den beri İsrail'e 3 bin roket attığını açıkladı.
Basınçlı püskürtme sistemleri
Çarşamba günü öğle saatlerinde Hizbullah savaşçıları, Balida kasabasına sızmaya çalışan İsrail güçlerine patlayıcılarla karşılık verdi ve çatışmaya girdi. Grup, “kesin yaralanmalar” olduğunu kaydetti. Aynı gün sabaha karşı beş sularında bir başka işgal gücü Labouneh bölgesine doğru ilerlemeye çalıştığında, direniş savaşçılarının topçu mermileri ve roketleriyle karşılaştı. Doğrudan isabet alan birlik püskürtüldü.
Hizbullah salı günü de buldozerler ve iş makineleriyle aynı bölgeye doğru ilerlemeye gayret eden İsrail kuvvetlerini top mermisi ve roket yağmuruna tuttu, doğrulanan kayıplar verdirdi ve onları geri çekilmeye zorladı.
Tümenler dört etti
Öte yandan İsrail ordusu Lübnan'ı bombalamayı ve sınırın farklı noktalarından sızma girişimlerini sürdürüyor. Tel Aviv, sınır ötesine konuşlandırma amacıyla 146. tümeni güney Lübnan'a gönderdiğini ve Hizbullah'a karşı kara operasyonlarını güneydoğudan güneybatıya genişlettiğini iddia etti.
Askeri yetkililer, Lübnan'da bulunan kuvvetlerin sayısını açıklamayı reddediyor. Ancak ordu daha önce üç tümenin daha Lübnan operasyonunda görev yaptığını duyurmuştu ki bu da muhtemelen binlerce askerin etkin vaziyette olduğu anlamına geliyor. İki haftadır süren hava ve kara operasyonlarında bin Lübnanlı yaşamını kaybetti, yüz binlerce insan yerinden edildi.
Binyamin Netanyahu salı akşamı İngilizce bir mesaj yayınlayarak Batı Asya'daki durumdan dolayı İran'ı suçladı. Lübnanlıları Gazze'dekilerin başına gelenlerle tehdit etti. Fransa Dışişleri Bakanı Barrot, Netanyahu'ya şu şekilde yanıt verdi:
“Bu kışkırtma yaşanırsa Fransa'nın dostu olan ve halihazırda kırılgan bir durumda bulunan Lübnan'ı kaosa sürükler."
Barrot, İsrail'in, Lübnan'a yönelik saldırılardan önce var olan güvenlik sorunlarından çok daha fazlasıyla karşı karşıya kalacağını da ekledi.
Suikast tartışması
İsrail Başbakanı tehdit dolu konuşmasında ayrıca Hasan Nasrallah'ın halefi olarak gösterilen Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'in düzenledikleri saldırıda yaşamını kaybettiğini iddia etti.
Ayrıca Safiyuddin'in haleflerinin de öldüğünü ileri sürdü. Fakat bu kişilerin isimlerini söylemedi. Savunma Bakanı Yoav Galant biraz daha temkinli davranarak, Safiyuddin'in “ölmüş olabileceğini” öne sürdü. Her iki siyasinin açıklamalarına rağmen İsrail Ordusu Sözcüsü Tümamiral Daniel Hagari, saldırının sonuçlarının halen araştırıldığını belirtti. “Öğrendiğimizde kamuoyunu bilgilendireceğiz." diye ekledi.
Saldırılarda uranyum izi
Lübnan Toplumsal Tıp Derneği Başkanı Raif Reda, İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerini “uranyum başlıklı yasaklı bombalarla” vurduğunu belirtti. Reda, Ulusal Haber Ajansı'na (NNA) verdiği demeçte şunları kaydetti: "Bombalama alanlarından örnekler toplanıp Birleşmiş Milletler'e raporla gönderilmesi ve böylece dünyanın Siyonist düşmanın kanlı, suç geçmişine tanıklık etmesi çağrısında bulunuyorum.”
Tükenmiş uranyum kasalarıyla yapılan savaş başlıkları, derin tahkimatlara nüfuz etmek, önemli yıkıma yol açmak ve zehirli gazlar salmak üzere tasarlanıyor. Ayrıca radyoaktif olan bu mühimmatlar, 1991 ve 2003'te ABD'nin Irak'a açtığı savaşların ardından ülkedeki kanser oranlarında büyük artışlarla ilişkilendirildi. Zayıflatılmış uranyum (DU) mühimmatları, bir bölge bombalandıktan yıllar sonra bile siviller için risk oluşturuyor çünkü çarptığında radyoaktif parçacıklar yayıyor; toprağı ve çevreyi kirletiyor.
Nasrallah'a ulaşmak için
Lübnan yayını L'Orient Today, İsrail Hava Kuvvetlerinin 27 Eylül'de Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'a suikast amacıyla Beyrut'un güney banliyölerindeki en az dört konut binasına 80 adet bir tonluk bomba attığında zayıflatılmış uranyum mühimmatı kullanmış olabileceğini bildirdi.
New York Times, İsrail ordusunun yayınladığı bir videoda, Nasrallah'a suikast düzenleyen savaş uçaklarının her birinin altı adet ABD yapımı BLU-109 füzesiyle donatıldığının görüldüğünü belirtti.
L'Orient Today, ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü'nün raporuna atıfta bulunarak, BLU-109 füzelerinin içerisinde en sık rastlanan patlayıcı türünün GBU-31 sınıfı bombalar olduğunu kaydetti. Lübnan gazetesi, "Bu güdümlü mühimmatlar, yüksek yoğunluğu nedeniyle bombaların yere çarpma direncini artıran zayıflatılmış uranyumdan yapılmış bir kasa sayesinde, ağır betonarme veya çelik yapıları delebilme kabiliyetleriyle biliniyor." diye yazdı.(Aydınlık)