İsrail neden Irak Direnişi'ne karşı sinik kalıyor?
Iraklı direniş grupları, Gazze ve Lübnan'daki ABD destekli savaşlara son verilmesi emriyle İsrail'in güneyindeki 'hayati hedeflere' neredeyse her gün insansız hava aracı saldırıları düzenliyor; İsrail ise bu saldırılar karşısında çaresiz... Neden peki?
The Cradle'ın bildirdiğine göre, Irak'taki Kanun Devleti koalisyonu, Irak İslami Direnişi (IRI) tarafından Filistin'e destek amacıyla sürdürülen operasyonlara İsrail'in herhangi bir yanıt verememesinin nedenini ''güçlü ABD baskısı'' ile açıkladı.
Irak Kanun Devleti koalisyonu kıdemli üyelerinden Saad el-Muttalip, dün (Cumartesi), Şafak News'a verdiği demeçte İsrail'in Irak'a saldırı düzenlemesinden neyin men ettiğini vurguladı:
“Amerika Birleşik Devletleri, Bağdat ve Washington arasındaki ilişkilerin gerilmesinden korktuğu için, özellikle de iki ülke arasında ortak bir güvenlik anlaşması olduğu için, Siyonist varlığın Irak'a karşı herhangi bir saldırı düzenlemesini engellemek için baskı yapıyor ve bu nedenle Amerika varlığa güçlü bir baskı uyguluyor.”
İsrail'in Iraklı grupların eylemlerine karşılık olarak Irak'a henüz herhangi bir saldırı düzenlemediğini kaydeden yetkilinin sözlerinde şu ifadeler yer aldı:
“Siyonist varlık Iraklı grupların operasyonlarına karşılık olarak henüz Irak'a karşı saldırgan bir saldırı gerçekleştirmedi. İsrail'in herhangi bir saldırısı Bağdat ile Washington arasındaki ilişkileri etkileyecektir”
IRI, ABD-İsrail savaşının Lübnan'a yayılması ve Gazze Şeridi'ndeki etnik temizlik kampanyasının ardından Ekim ayı başından bu yana işgal altındaki topraklardaki hedeflere yönelik saldırılarını önemli ölçüde arttırdı.
Cumartesi günü Irak direnişi, ikisi liman kenti Eylat'ı hedef almak üzere İsrail'deki “hayati” hedeflere en az beş insansız hava aracı saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Açıklamada, Gazze ve Lübnan'daki ABD destekli saldırganlık durana kadar operasyonların “devam edeceği ve yoğunlaşacağı” vurgulandı.
İstikrarlı bir Irak için siyasi katılım ve koalisyon
The Cradle, Kanun Devleti koalisyonunun, 2022 yılının ortalarında bir yıllık siyasi çıkmazı kırmak için bir araya gelen Şii çoğunluklu siyasi partiler grubu olan Koordinasyon Çerçevesi'nin (CF) önemli bir parçası olduğunu vurguluyor.
Bu ittifak, Başbakan Muhammed Şiya el-Sudani'nin seçilmesini ve mevcut Irak hükümetinin kurulmasını sağladı.
CF içindeki bazı partilerin Halk Seferberlik Birlikleri'ne (HSB) bağlı gruplarla yakın bağları var.
Bu grupların birçoğu IRI'nin bir parçası ve geçen yılın sonlarında başlayan Filistin yanlısı operasyonlara katıldı.
Ekim ayı başında CF üyesi Alavi el-Bandavi, Bağdat'ın “olası” bir İsrail saldırısı beklentisiyle hazırlıklar yaptığını açıkladı.
İran'ın İsrail'e karşı tırmanışı, Washington ve Bağdat'ın ABD öncülüğündeki “uluslararası koalisyonun” Eylül 2025'e kadar çekilmesini ve iki ülke arasında ikili güvenlik ortaklığına geçilmesini öngören yeni bir güvenlik anlaşması imzalamasından haftalar sonra geldi.
Bu anlaşma, Irak'ta İran ve ABD askerleri arasında aylarca süren ve ABD üslerine çok sayıda saldırı ve ABD'nin Irak'taki bazı askeri bölgelere hava saldırısı düzenlemesini de içeren gerilimin ardından geldi.
Üst düzey bir ABD'li yetkili Eylül sonunda gazetecilere verdiği demeçte şöyle söylemişti:
“Bunun bir çekilme olmadığı gerçeğini vurgulamak istiyorum. Bu bir geçiş sürecidir. Bu bir koalisyon askeri misyonundan genişletilmiş bir ABD-Irak ikili güvenlik ilişkisine geçiştir.”(YDH)