Siyonistlerden Süleymani ve Fahrizade itirafı…Suiakastlerde rolleri var mı?
Siyonist rejim yayınladığı bir belgede Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve nükleer bilim adamı Fahrizade’ye yönelik suikastlarla ilgili itirafta bulundu.
İşgal rejimi İsrail istihbaratı tarafından yayınlanan belgelerde, Süleymani ve Fahrizade cinayetlerinde Siyonist rejimin parmağı olduğu ortaya çıktı.
MOSSAD yöneticilerinden İlan Oviyatar ve Yonah Cermi Bab, Jerusalem Post gazetesinin kıdemli iki gazetecisi, Tahran Hedefi kitabında İsrail rejiminin, İran’ın füze geliştirme ve nükleer silah elde etme çabalarını engellemek için siber savaş, suikast ve kamu diplomasisi gibi çeşitli araç ve yöntemleri nasıl kullandığını ele almışlardır.
Kitap yazarları, araştırmalarını yapmak için eski MOSSAD başkanı Yossi Cohen, bazı MOSSAD yöneticileri ve istihbarat ajanları, İsrail’in eski başbakanları ve Trump ile Biden yönetimlerinden bazı Amerikalı yetkililerle iletişim kurmuşlardır.
Bu kitap, İsrail rejiminin MOSSAD liderliğinde İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer programını durdurmak için onlarca yıllık başarısız istihbarat ve askeri çabalarını gözler önüne sermektedir.
Cohen, kitabın bir bölümünde, İsrail rejiminin gizli diplomasideki sorumluluğundan ve İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında yapılan “İbrahim Anlaşmaları”nın ilerletilmesindeki rolünden bahsetmektedir. Siyonistlerin, İran’ın kuzeybatı komşuları ve Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme çabaları, bu ülkelerde büyükelçilik açma ya da ekonomik ilişkiler kurma gibi girişimlerle son on yılda ciddi şekilde hız kazanmıştır.
MOSSAD’ın Şehit Fehrizade ve General Kasım Süleymani suikastındaki rolü!
İlan Oviyatar, MOSSAD’ın İranlı nükleer bilim insanlarını hedef alma programını şu şekilde açıklamaktadır:
“Mohsen Fehrizade, İran’ın nükleer programının babalarından biriydi. Bir nükleer denetçi, ondan İran’ın #Robert_Oppenheimer’ı olarak bahsetmişti. Fehrizade, İran’ın nükleer ve savunma programına dair geniş bir organizasyonel bilgiye sahipti.” MOSSAD, daha önce Irak, Mısır, Suriye ve Ürdün gibi ülkelerin bilim insanlarına yönelik suikastlarıyla tanınmış olup, İsrailli askeri ve güvenlik uzmanlarının ifadelerine göre, Ortadoğu ülkelerinin nükleer ilerlemelerini ciddi şekilde durduramadığında başvurduğu son çare, suikast ve fiziksel ortadan kaldırma yöntemidir.
Kitap ayrıca, Şehit Süleymani suikastında MOSSAD ile CIA arasındaki iş birliğinden bahsetmektedir. Mossad, Süleymani’nin cep telefonlarını hassas bir şekilde takip edemediği için birkaç numarayı CIA’ye iletmiş ve bu sayede Süleymani’nin yeri nispeten belirlenerek drone saldırısı düzenlenmiştir. Oviyatar, Süleymani’nin telefonlarının takip edilmesini zor bir iş olarak tanımlamaktadır:
“Şehit Süleymani, Şam’dan Bağdat’a altı saatlik yolculuğu sırasında (bildiğimiz kadarıyla) en az üç kez telefon numarasını değiştirmiştir.” Süleymani’nin bu tür #güvenlik_önlemleri, onu düşman istihbarat servisleri için adeta hareket eden bir gölge haline getirmiştir.
Hedef: Tahran kitabı, İsrail rejiminin İran’a ve İran halkına karşı işlediği küçük ve büyük suçları ortaya koyan güçlü ve açık bir belgedir. Bu suçlar, bilim ve askeri seçkinlere yönelik suikastlardan adam kaçırma, tehdit ve sanayi ile siber sabotaj eylemlerine kadar uzanmaktadır.(Ajanslar)