Musk, Faşist AfD’yi Trump’ın Avrupa’daki kalesi haline getiriyor
Elon Musk, Faşist bir parti olan Almanya için Alternatif Partisi’ne (AfD) desteğini artırıyor. Uzmanlara göre, Amerikalı milyarderin bu tutumu, federal parlamento seçimleri öncesinde Almanya’nın siyasi ortamını kökten değiştirebilir.
Musk’ın, bu tutumu ile AB’nin kalbinde Trump yanlısı bir üs oluşturmaya çalıştığı belirtiliyor. Peki, bu planını hayata geçirebilecek mi ve bu durum Avrupa Birliği’nin geleceğini nasıl etkileyecek?
Amerikalı milyarder Elon Musk, Faşist AfD’nin Halle’de düzenlediği seçim mitingine video bağlantısıyla katıldı.
Seçmenlere hitap eden Musk, Almanların ülkelerinin geçmişi nedeniyle suçluluk hissetmemesi gerektiğini belirterek, Avrupa’nın en büyük kültürlerinden birine mensup olmaktan gurur duymaları gerektiğini söyledi.
Zeit gazetesinin aktardığına göre, etkinliğe 4 binden fazla kişi katıldı. Musk, konuşmasında mevcut Alman hükümetini de hedef aldı.
Özellikle, şu anki yönetimin “Alman halkının refahıyla ilgilenmediğini” ve “ifade özgürlüğünü agresif bir şekilde bastırdığını” vurgulayarak, AfD’nin bu durumla “mücadele etmesi, mücadele etmesi ve bir kez daha mücadele etmesi” gerektiğini söyledi.
Musk, AfD’ye hayranlık duyduğunu dile getirdi ve konuşmasının ardından partinin eş başkanı Alice Weidel, Donald Trump’ın seçim kampanyasındaki ünlü “Yeniden Büyük Amerika” (MAGA) sloganına ithafen “Almanya’yı yeniden büyük yapalım!” dedi.
Elon Musk daha önce de AfD’yi desteklemişti. Örneğin, 9 Ocak’ta X (eski adıyla Twitter) sosyal medya platformunda Weidel ile bir canlı yayın gerçekleştirmiş ve bu yayın büyük ilgi görmüştü. Bir saat boyunca Almanya’nın yasa dışı göç ve enerji politikası sorunlarını tartışmışlardı.
Musk’ın bu tutumu, Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Scholz, “Medyada bu kadar etkili bir kişinin Avrupa’daki aşırı sağ partileri desteklemesi gerçekten endişe verici. Bu kınanması gereken bir durum,” dedi.
Almanya’nın yanı sıra İngiltere de Musk’ın faaliyetlerinden “nasibini alıyor.” Örneğin, Musk, sosyal medya hesapları üzerinden İngiliz Başbakan Keir Starmer’ın istifa etmesi çağrısında bulunmuştu. Bu nedenle pek çok Avrupalı mecra, Musk’ı modern demokrasinin önündeki en büyük tehdit olarak nitelendirdi.
Le Parisien gazetesi, Musk’ın “platformunu bir yankı odası olarak kullanarak Avrupa siyasetine müdahale ettiğini” yazdı.
Gözlemciler, Musk’ın özellikle genç İngilizler arasında giderek daha popüler hale gelmesinden de memnun değil. Times gazetesi, “Musk, İngiliz siyasetine yönelik eleştirel bir yorumcu olmanın ötesinde, artık ön planda yer alan bir aktör,” diye belirtti.
Alman siyaset uzmanı Alexander Rahr, Rusya’nın önde gelen diplomasi yayınlarından Vzglyad gazetesine verdiği demeçte, “Almanya’nın liberal elitleri tam anlamıyla şok içinde. Trump ekibinin, ki Elon Musk da bu ekibe dahil ediliyor, doğrudan Alman seçimlerine müdahale etmeye başlamasını beklemiyorlardı. Üstelik bu destek, her zaman normal karşılanan sistem partilerine değil, AfD gibi muhalefet partilerine yönelik,” dedi.
Rahr, “Ana akım medya bu süreçte milyarderi karalamaya başladı. Ona ‘faşist’ diyorlar, ancak AfD seçmenleri Güney Afrika kökenli Musk’a olan sempatilerini kaybetmiyor. Musk, Alman gelenekçileri ve liberaller arasındaki mücadelenin içine bilinçli olarak girdi ve bu durum, Donald Trump yönetiminin tutumu hakkında çok şey söylüyor,” diye ekledi.
Rahr, “AfD’nin Almanya’daki muhaliflerinin savunma hattı hala oldukça zayıf. Özellikle Berlin’in Moskova ile gergin ilişkileri devam ederken, yeni Amerikan yönetimine saldırmaktan korkuyorlar. Alman liberallerin tüm umudu, ABD’nin derin devletinin er ya da geç Cumhuriyetçileri durdurabileceği yönünde,” değerlendirmesini yaptı.
Rusya’daki Avrupa Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacı olan Artyom Sokolov da Elon Musk’ın AfD’ye desteğinin, partinin destekçileri için büyük bir hediye olduğunu söyledi.
Sokolov, “AfD seçmenleri bu olayı bir adalet zaferi olarak görüyor. Daha dün, Batılı liderler ve iş insanları Almanya’daki sağ partilerle temas kurmaktan çekiniyordu, bugün ise ABD’nin en büyük milyarderi onlar için konuşuyor,” dedi.
Almanya’daki siyasi atmosferin kökten değişiğine işaret eden Sokolov, “Musk, AfD ile etkileşim kurmanın istenmediği yönündeki Alman siyasetinin sessiz kuralını delmeyi başardı. Parti, gazete manşetlerine girdi, herkesin dilinde; bu da onun potansiyel bir müttefik olarak rolünün giderek artacağı anlamına geliyor,” diye vurguladı.
Sokolov, “Diğer partilerin de er ya da geç AfD ile etkileşimi artırma cazibesine kapılabileceğini düşünüyorum. Ayrıca partinin, ülkenin doğusundaki bölgesel seçimlerde bir dizi zaferi de var. Yakın gelecekte federal düzeyde de başarılarını genişletmeleri mümkün,” diye ekledi.
Bunun yanı sıra Sokolov, “Elbette AfD uzun süredir Amerikalı ortaklara güvensizlik temelinde açıklamalar yapıyordu. Parti üyeleri, Washington ile diyaloğun yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunmuştu. Ancak Elon Musk ile ilişkilerini geliştirmeleri bu çizgiyle çelişmiyor. Sonuçta parti, Joe Biden yönetiminin liberal diktesine karşı çıkıyordu,” hatırlatmasını yaptı.
Sokolov, şöyle devam etti: “Bugün ABD aktif bir dönüşüm sürecine girdi. Donald Trump’ın yeni Amerika’sı, Alman sağcılar tarafından tamamen farklı bir perspektiften değerlendirilecek. AfD, Cumhuriyetçilerle ortak noktalarının çok olduğunun farkında; bu da Berlin ve Washington arasındaki ilişkilerin ‘yeniden başlatılabileceği’ anlamına geliyor,” diye ekledi.
Son olarak Sokolov, “Bu süreçte CDU, SPD ve Yeşiller gibi partiler, yaklaşan federal seçimlerin sonucu konusunda ciddi endişe duyuyor. Beyaz Saray’ın yeni sahipleriyle nasıl ilişki kuracaklarını tam olarak anlayamıyorlar. AfD’nin Trump ekibiyle iyi ilişkileri onları şaşkına çevirdi. Alman siyasi elitleri tam bir kafa karışıklığı içinde,” yorumunu yaptı. (harici)