Almanya'da İslam Düşmanlığı Korkutucu Boyutta

Almanya'da faaliyetlerini sürdüren İslam Toplumu Milli Görüş (İGMG) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Almanya'da artan yabancı ve İslam düşmanlığının korkutucu boyutta olduğunu bildirdi.

Almanya'da geçen hafta Friedrich-Ebert Vakfı'nın açıkladığı "Orta Sınıfın Değişimi – Almanya'da Aşırı Sagcı Zihniyetler 2012" başlıklı araştırmanın sonuçları Türk sivil toplum örgütlerinde yankı buldu.

İGMG Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, sürekli artış gösteren yabancı ve İslam düşmanlığının gelinen nokta itibariyle korkutucu boyutlara ulaştığına dikkati çekti.

Yeneroğlu, Alman hükümetinin vakit kaybetmeden gerekli tedbirleri alıp bu gelişmeye daha fazla seyirci kalmaması gerektiğine işaret ederek, şunları belirtti:

"Araştırmaya göre, Almanya'da aşırı sagcı bir zihniyete sahip insanların toplumdaki oranı oldukça yüksek seviyelere ulaşmış bulunmakta. Batı Almanya'da her beş kişiden biri yabancı düşmanı bir zihniyete sahip, Dogu Almanya'da ise toplumun yüzde 39'u belirgin bir şekilde yabancı düşmanı. Geçmişle karşılaştırdığımızda, 2006 yılında bu oran Doğu ve Batı Almanya'da yüzde 25 civarındaydı. İslam düşmanlığı ile ilgili ortaya konan tespitler ise daha da vahim. Araştırmaya göre, ankete katılan kişilerin yüzde 50-60'lık kesimi İslam düşmanı söylemleri tam olarak veya büyük ölçüde onaylamaktadır. İslam'ın eleştirilmesi konusunda ise onaylama oranları yüzde 60'ı dahi geçmektedir. FEV'in tespitine göre bu araştırma ile kendisini gösteren durum, ırkçılığın yüksek ölçüde İslam'a odaklandığı, ancak bununla birlikte kültürel bir görünümüne büründüğüdür. Bu teşhisler siyasi çevreler için ikaz niteliğindedir."

Gelinen noktada siyasilerin etkili tedbirler alarak derhal karşılık göstermesi gerektiğini belirten Yeneroğlu, "Tam olarak ne yapılmalıdır sorusuna, söz konusu araştırmada farklı cevaplar önerilmektedir. Müslümanların en az yaşadığı bölgelerde İslam düşmanlığı en yüksek seviyelerde. Bu şu anlama gelmektedir, İslam düşmanlığı, şahsi tecrübelerden ziyade önyargılara dayanmaktadır. Burada devlete düşen en önemli görev, insanları bilinçlendirmek ve sivil toplumun aşırı sağcılığa karşı güçlendirilmesini sağlamaktır" ifadelerini kullandı.

Araştırma sonucuna göre antisemitizmin hala yaygın olduğunun ve bu durumun Müslüman topluluklarda da mevcut olduğunu öğrendiklerini belirten Yeneroğlu, bunun düzelmesi için hem devlet hem de İslami cemaatlerin daha aktif çalışması gerektiğini vurguladı.

İGMG'nin, bu durumla ilgili olarak yürüttüğü çok yönlü faaliyetleri olduğuna dikkati çeken Yeneroğlu "Müsamahasızlık, ırkçılık, antisemitizm ve İslam düşmanlığına karşı çeşitlilik kültürünün geliştirilmesi" başlığı altında bir pankart kampanyası hazırladıklarını ve bunların kısa zamanda Almanya çapındaki tüm İGMG cemiyetlerine dağıtılıp teşhir edileceğini belirtti.

Yeneroğlu, birkaç yıl içinde yabancı ve İslam düşmanlığı oranlarının artmaması için hemen şimdi ve hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, İGMG'nin bu girişime hazır olduğu ancak yokluğunu özellikle hissettikleri temel hususun devletin desteği olduğunu kaydetti.

İGMG Genel Başkan Yardımcısı, aruzlarının Alman İçişleri Bakanlığı bünyesinde başlatılması planlanan "Kayıp" kampanyası gibi birlikte yaşamı zorlaştıran, önyargıları körükleyen ve kini besleyen kampanyalardan vazgeçilmesi olduğunu da ifade etti.

(AA)