Anadilde Eğitim En Erken 10 Yıl Sonra
Mardin Artuklu Üniversitesi anadilde eğitimin masaya yatırıldığı panelde konuşan Yaşayan Diller Enstitüsü Başkanı Prof.Dr. Kadri Yıldırım, anadilde eğitimin en erken 10 yıl sonra verilebileceğini söyledi
MARDİN - Türkiye'de ilk defa öğrencilerine Kürtçe eğitim veren ve MEB tarafından okutulan Kürtçe Seçmeli Dersin materyallerini hazırlayan Mardin Artuklu Üniversitesi, düzenlediği bir panelle anadilde eğitimi masaya yatırdı.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük binasındaki konferans salonunda düzenlenen panelde, sunumlar tamamen Kürtçe yapıldı. Kürtçe haricinde hiçbir dilin konuşulmadığı panelde üniversitenin Kürt akademisyenlerinin yanında Hollanda ve Amerika'dan gelen Kürdologlar da birer sunum yaptılar.
Panelde konuşan rektör yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Başkanı Prof.Dr. Kadri Yıldırım, anadilde eğitimin en erken 10 yıl sonra verilebileceğini söyledi.
Ülkenin normalleşmesi ile beraber anadilde eğitimin gündeme geldiğini dikkat çeken Yıldırım, "Panelin amacı dikkatleri anadile çevirmektir. On günden beri değişik platformlarda değişik dernek, vakıf ve dil enstitüleri tarafından farklı alanlarda dikkatler bunun üzerine çekiliyor. Biz de bunu yapalım istedik. Ve Zuzan Berwari Amerika'dan çağırdık, kendisi orada ders materyalleri inceleme komisyonu başkanıdır. Bizdeki TOFEL'a benzer bir Kürdi TOFEL diyebileceğimiz Kürtçe bağlamında bir TOFEL üzerinde çalışıyor. Bizim enstitümüzde bu çalışmaların bir paydaşı olmak istiyor. Dolayısı ile Amerikan'daki merkezin bir nevi ikincisi Artuklu'da inşallah gerçekleşecek."dedi.
Kürtçe'nin günümüzde geldiği seviyenin önemine işaret eden Yıldırım konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Tabi Kürt var mıdır yok mudur Kürtçe var mıdır yok mudur? Tartışmalarından Kürtçenin ders materyallerini tartışmaya geldik. O noktadan bu noktaya geldik. Kürtçede şu gramatik hal veya dilbilimsel konu acaba nasıldır? Onun üzerinde yoğunlaşma noktasına geldi. Bunlar son derece sevindirici gelişmelerdir. Ülkemizin normalizasyonu açısından ülkemizin geçmekte olduğu kritik süreci alnın akı ile başarılı bir şekilde bitirebilmesi açısından Artuklu öteden beri olumlu rol oynamak içinden geleni yapmış şimdide yapıyor. Bundan sonra da yapacaktır. Çünkü ülkemizin bu hassas sürecinde çok önemsenmesi gereken bir olgu olarak biz dili görüyoruz ve herhangi bir politik veya siyasi mülahaza göz önünde bulundurmadan sadece bu dil dil olduğu için ve edebiyat olduğu için bu konuya yaklaşıyoruz. Ve dediğimiz gibi ülkemizin normalizasyonu sağlansın diye akademik bir katkı sağlamaktır. Bizim acımız budur. İnşallah bu amaca doğru yürürken umduğumuz şekilde yol alırız."
Açılış konuşmasından sonra Hollanda'dan gelen Kürdolog Prof.Dr. Michiell Leezenberg ve Amerika Marilant Üniversitesinden Prof.Dr. Zuzan Berwari ile Mardin Artuklu Üniversitesinden Yrd. Doç.Dr. Hayrullah Acar ve Yrd. Doç.Dr. Abdurrahman Adak'ın birer sunum yaptığı panele geçildi.
Hollandalı Kürdolog Leezenberg konuşmasına Bülent Arınç'ın Kürtçe medeniyet dili değildir açıklamasına atıfta bulunarak, "Kürtçe bir medeniyet dili olmasaydı bugünlere gelmezdi. Beni Kürtçe'yi öğrenmeme ve üzerinde çalışma yapmama sevk eden bu dilin 4 ülke de yasaklı olması ve anadilinde bir çalışma yapılmasına müsaade edilmemesiydi. Anlayacağınız Kürtçe yasaklı olduğu için Kürdolog oldum. Kürtçeyi konuştukça öğrendikçe Hollandacaya da yakın olduğunu fark ettim. Her iki dilde Hint-Avrupa dil gruba ait. 8 dil biliyorum ama en kolay öğrendiğim yabancı dil Kürtçe oldu."dedi.
Panel de bir sunum yapan Prof.Dr. Zuzan Berwari de Kürtler için anadilde eğitim görmeleri kadar normal bir hakları olmadığına dikkat çekerek, Kürtçe hakkında yurtdışında yapılan akademik çalışmalar hakkında bilgiler verdi. 2010 yılında Amerika'da ilk defa Kürtçe bir TOFEL sınavı gerçekleştirdikleri bilgisini veren Berwari, gerektiği takdirde aynı sistemi Mardin Artuklu Üniversitesi ile birlikte çalışmak istediklerini söyledi.
Panele katılan Kürtçe Öğretmen adaylarından Abdurrahman Gültekin de Kürtçenin seçmeli dersten sonra anadilde de eğitiminin verilmesi gerektiğini belirterek, "Hollanda'dan gelen profesör bile anadili gibi Kürtçe konuşabiliyorsa ben niye kendi dilimi konuşamıyorum? Biz kendi dilimizi kendi zenginliğimizi konuşmaktan utanıyor, çekiniyoruz. Bunun sebebi de anadilimizde eğitim görmemizdir. Dilin doğru düzgün anlatılabilmesi, öğretilebilmesi için bu dilin devletin eli ile sistematik bir şekilde okullarda eğitiminin verilmesi gerekiyor. Bu dilin hiçbir grup, parti ve camianın inisiyatifine girmeden eğitimini devletin yapması gerekiyor ki bu dilin art niyetle kullanılmasının önündeki engeller ortadan kaldırılabilsin" dedi. (Mehmet Arasan - İLKHA)