Kara Lastiği Sadece Recep Amcalar Giyiyor
Karaman’ın Ermenek ilçesindeki maden kazasında oğlunu kaybeden 75 yaşındaki Recep Gökçe’nin, cenaze namazında yırtık lastik ayakkabıyla saf tutması Türkiye’nin yüreğini burktu. Piyasada 8-10 lira arasında satılan ve ‘kara lastik’ diye anılan bu ayakkabılar, hâlâ kırsal kesimde tercih edilmeye devam ediyor.
Türkiye halkının kara lastikle tanışması 1950’lere dayanıyor. İlk üretim yeri Trabzon. Bundan dolayı Türkiye’nin birçok yerinde kara lastiğin adı ‘Trabzon lastiği’ olarak biliniyor. Rusya’ya çalışmak için giden Çaykaralı Mustafa Gümüş isimli bir vatandaş, orada öğrendiği ayakkabıcılığı Trabzon’a taşımış.
Çaykara’ya kurduğu küçük bir atölyede araba iç lastiklerinden (şambrellerden) ayakkabı dikerek çarıktan daha rahat bir giyeceği ortaya koymuş. O zamana kadar sığır derisinden dikilen ancak sert olmasından dolayı giyenlere acı veren çarığa karşı kısa zamanda büyük bir ün kazanmış ve üretimi hızla artmış. İlerleyen yıllarda ise başta Trabzon olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde lastik ayakkabı fabrikaları kurulmuş, üretilen ayakkabılar iç piyasada en ücra köylere kadar müşteri bulurken, değişik ülkelere de ihraç edilmiş.
Halkın refah seviyesinin artmasıyla birlikte lastik ayakkabıların pabucu yavaş yavaş dama atılmış. 1990’lara kadar en kârlı sanayi yatırımlarından biri olan kara lastik fabrikaları bir bir kapanarak sahneden çekilmiş. Recep Gökçe’nin delik ayakkabıları ile tekrar Türkiye’nin gündemine oturan kara lastikleri üreten fabrika sayısı şu an üçü-dördü geçmemekte. Bunlardan biri de Samsun’da üretim yapan Emek Kara Lastik Ayakkabı Fabrikası.
Fabrika, 1961’de kara lastik pazarcılığı yapan Doğan Eldemir tarafından kurulmuş. Şimdi çocukları fabrikanın başında. Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Eldemir, ürün yelpazesini geliştirerek ayakta kalabildiklerine dikkat çekiyor. Artık eskisi gibi kara lastiklere rağbet olmadığını dile getiren Eldemir, “Bizim çocukluğumuzda çamur sahalarda top en güzel kara lastik ile oynanırdı. Şimdi artık herkes krampon giyiyor. Fakir olan ise onun kalitesizini ve ucuzunu...” diyerek, yaşanan değişimin altını çiziyor.
Son yıllara kadar en önemli müşteri kitlesinin kırsal kesimde yaşayan köy nüfusu olduğuna dikkat çeken Eldemir, halkın ekonomik seviyesinin yükselmesi ve diğer ayakkabıların da ucuz fiyattan satılması sebebiyle lastik ayakkabı talebinin azaldığına vurgu yapıyor: “Biz de lastik ayakkabının yanına plastik ayakkabı üretimini ekleyerek üretimimizi sürdürüyoruz. Samsun’da üretim yapan 5-6 fabrika varken şimdi iki tane kaldık.”
Her ne kadar basit bir ayakkabı gibi gözükse de kara lastik ayakkabıyı üretmek için ciddi bir yatırıma ihtiyaç var. Hammaddesi hurdaya çıkmış araba lastikleri. Bu anlamda yapmış olduğu dönüşümle aslında çevreci bir giyecek kara lastik ayakkabı. Kullanım ömrünü tamamlamış lastikler yakılarak çevre kirliliğine neden olma yerine eritilerek lastiğe, lastikten de ayakkabıya dönüşüyor. Yani fabrikanın bir ucundan giriş yapan hurda lastikler, diğer ucundan poşetlenmiş ayakkabı olarak çıkıyor.
Fahri Eldemir, “Bizim toptancılara 4-5 liraya verdiğimiz ayakkabılar halka 8-10 liraya satılıyor. İç piyasada daha çok Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu illerine pazarlıyoruz. Bu bölgelerin kırsal kesiminde eskiye göre azalsa da hâlâ bizim kara lastikleri giyen vatandaşımız var. Bunların tamamını fakir veya gariban olarak görmek lazım. Kırsal kesimde yaşayan kimselerin tarlada, çamurda bu ayakkabıları rahatlıkla kullanması da tercih sebebi oluyor.” diyor. Eldemir, kara lastik ayakkabıları Sırbistan, Hırvatistan, Bosna, Bulgaristan gibi Balkan ülkelerine de ihraç ettiklerini belirtiyor. (Aksiyon)