İrtem: Gazeteci Kaçırmak Acizliktir
İlke Haber Ajansı (İLKHA) Genel Müdürü Mahmut İrtem, kaçırılan İLKHA muhabiri Ali Adıyaman olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İrtem, gazeteci kaçırmanın acziyet olduğunun altını çizerek, yaşanan olayı Kürt halkının PKK'nin inisiyatifine terk edildiğinin bir kanıtı olarak gördüğünü vurguladı.
İLKHA muhabiri Ali Adıyaman'ın kaçırılması olayıyla ilgili Rehber TV ana haber bültenine telefonla bağlanarak açıklama yapan İLHA Müdürü Mahmut İrtem, son gelişmelerle ilgili de bilgi verdi.
Ali Adıyaman'ın kaçırılması sonrası her hangi yeni bir bilgiye sahip olmadıklarını aktaran İrtem, ancak köyde mahsur kalan muhabirin anne ve babasının yaptıkları girişimler neticesinde köyden alınarak Silvan'a götürüldüklerini belirtti.
"Jandarma Olay Yerine Gitmedi"
Kaçırılma olayının gerçekleştiğe Dağcılar köyüne en yakın mesafede bulunan Bayrambaşı Jandarma Karakolunu telefonla arayarak muhabirlerinin kaçırıldığını, anne ve babasının köyde mahsur kaldığı bilgisini verdiklerini söyleyen İrtem, buna karşın karakol yetkililerinin bazı gerekçeler öne sürerek olay yerine gitmediğini aktardı. İrtem, karakoldan kendilerine "Bölgede 40-50 kişilik PKK'li bir grup var, şu anda gitsek çatışma çıkabilir... Yola mayın döşemiş olabilir, bundan dolayı olay yerine gidemeyiz" şeklinde gerekçeler öne sürerek kaçırılma olayının gerçekleştiği köye gitmediğini söyledi.
Asayişi sağlamakla görevli Jandarmanın olayı yerinde incelemek ve görgü tanıklarını dinlemek yerine yapılan ısrarlı girişimler üzerine Jandarmanın köy muhtarını aradığını ve muhabirin anne ve babasını karakola getirmesini istediğini anlatan İrtem, karakolda alınan ifade sonrası muhabirin ailesinin Silvan'a doğru yola çıktığı bilgisini paylaştı.
"Muhabir Yolda değil, Evden Kaçırıldı"
İLKHA'nın neden hedef seçildiği yönündeki soruyu da yanıtlayan İrtem, bölgede gazetecilik yapmanın zorluğuna dikkat çekerek, kaçırılma olayının nasıl gerçekleştiğiyle ilgili şu bilgileri verdi: "Malum bu arkadaşımızın anne ve babası daha önce köye gelen PKK'liler tarafından darp edilip köyden çıkarılmaya zorlanmıştı. Neticede defalarca yapılan tehdit, dart ve hakaret üzerine köyden çıkmışlardı. Dün de bu arkadaşımız Lice'nin bir köyüne akraba ziyaretine gitmiş, dönüşte yol üzerinde bulunan evlerine bir bakmak istemişler. Eve girdikten azami 10 dakika geçmeden silahlı kişiler evi basarak evdekilerin kimliklerini istiyorlar. Yani muhabirimiz yolda durdurulup kaçırılmış değil, bizzat evlerine gelip almışlar. Bu şu anlama geliyor; ya birilerine 'evlerini gözetleyip bize bilgi verin' demişler veya kendileri orada kalıyor. Kimliklerine baktıktan sonra muhabire dönere, 'Sen İlke Haber Ajansı adına çalışıyorsun, bizim hakkımızda çok haber yapıyorsun. Bize götüreceğiz' deyip yanındaki ekipman ve araçla beraber alıp götürüyorlar."
"Gazeteci Kaçırmak Acizliktir"
Bu türden engellemelerle sık sık karşılaştıkları, ancak basına yansıtmadıklarını aktaran İrtem, "Bu bir acziyettir. Gazetecilerin kaçırılarak işlerini yapmalarını engellemek kahramanlık değildir. Tam manasıyla acziyettir." dedi.
"Kürt Halkı PKK'nin İnisiyatifine Terk Edilmiş"
Bölgede kolluk güçlerinin üzerine düşen görevi yapmadığının altını çizen İrtem, Kürt halkı PKK'nin inisiyatifine terk edilmiş. Ali Adıyaman'ın kaçırılması ilk değil, maalesef son olacağa da benzemiyor. Çünkü her gün yollar kesiliyor, insanlar kaçırılıyor, esnaf darp ediliyor, tüccarın dükkanı yağmalanıyor, arabalar yakılıyor. Bu anlamda biz Hükümetin ve Devletin bir acziyet içerisinde olduğunu düşünüyoruz. Belki insanların bir heykel kadar değerinin olmadığını görüyoruz. Lice'de bir heykel dikildi, Devlet istediği için anında gidip heykeli oradan indirdi. Ama insanlar kaçırılıyor, hastalar mağdur ediliyor, düşünün bir gazeteci kaçırılıyor, olay gerçekleştiği yere 15 KM uzaklıktaki Jandarma cesaret edip olay yerine gidemiyor. Buna nasıl yorumlamak lazım, onu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum." ifadelerini kullandı.
Gazeteci meslektaşlarına seslenen İrtem, "Bu arkadaş bir gazeteciydi ve sadece yaptığı haberlerden dolayı kaçırıldı. Bu arkadaşımızın bir kaç gün sonra düğünü yapılacaktı. Zaten köy ziyaretine de düğün tarihini belirlemek için gitmişlerdi. Bu arkadaşımızın başına gelen bu acı olay, yarın her hangi bir gazetecinin de başına gelebilir. Basın camiasının bu olayı sahiplenip, el birliğiyle tepki vermesini istiyoruz." çağrısında bulundu.
Son olarak Ali Adıyaman'ı kaçıranlara çağrıda bulunan İrtem, muhabirlerinin derhal bırakılmasını istedi. (Hürseda Haber)