Vahşetin Tanığı Yusuf Er'in Anlattıkları Kan Dondurdu!
Korkunç saldırıdan yaralı kurtulan Yusuf Er (18), yaşadıkları dehşeti hastaneden taburcu olduğu gün tüm detaylarıyla Star’a anlattı. PKK’lıların işkence ederek mazlumca şehid ettiği 4 gencin yanında olan vahşetin tanığı Yusuf Er’in anlattıkları kan dondurdu.
Star Gazetesi, PKK’nın Diyarbakır’da 7 Ekim’de gerçekleştirdiği korkunç cinayetleri 6 gün sonra gündemine aldı.
Kemal Gülmüş'ün hazırladığı ve içinde çarpıcı bilgilerin yer aldığı haberi sizlerle paylaşıyoruz:
"Fakirlere kurban eti dağıtan gençlere korkunç infaz
PKK’lı grup, lise öğrencisi Yasin Börü’yü böyle katletti: Önce silahla vurdular... Sonra boğazını kesmeye çalıştılar... Dakikalarca bıçaklayıp 3. kattan attılar... Yerde üzerinden araba ile geçtiler... En sonunda başını taşla ezerek öldürdüler...
Kobani bahanesiyle ortalığın yakılıp yıkıldığı terör olayları 34 cana mal oldu. Diyarbakır’daki eylemlerde PKK’lı gruplar tarafından IŞİD’in cinayet eylemlerini aratmayan yöntemlerle öldürülen onlarca gencin infaz edilme şekli bölgede dilden dile dolaşıyor. PKK’lıların işkence ederek katlettiği 4 kişinin yanında olan vahşetin tanığı Yusuf Er’in anlattıkları kan dondundu.
Korkunç saldırıdan yaralı kurtulan Yusuf Er (18), yaşadıkları dehşeti hastaneden taburcu olduğu gün tüm detaylarıyla STAR’a anlattı. Kurban Bayramının 4. günü Üçkuyu Toki mevkiindeki kurban kesim yerinde fakirlere dağıtılmak üzere hazırlanan kurban eti paketlerini alarak İskanevleri’ne gittiklerini ve orada bir grup PKK’lı tarafından etraflarının sarıldığını söyledi. Saldırganların ellerinde pompalı tüfek, tabanca, satır, bıçak, keser ve sopalar olduğunu anlatan Er, saldırı başlayınca Hasan Gökgöz, Hüseyin Dakak, Yasin Börü ve Riyad Güneş ile bir binaya sığındıklarını, kapısını çaldıkları bina yöneticisinin kendilerini kovduğunu söyledi. Üçüncü katta bir kadının kapıyı açıp kendilerini içeri aldığını anlatan Er dehşet anlarını şöyle anlattı:
Ev sahibi ‘IŞİD’cisiniz’ dedi
“Yarım saat sonra ev sahibi geldi. Bizi görünce bıçak çekerek dışarı çıkartmaya çalıştı. Ev sahibi PKK yandaşlarıyla beraberdi. Bize ‘Siz IŞİD’çisiniz’ dedi. Ona IŞİD’le hiç bir alakamızın olmadığını, kurban eti dağıtırken saldırıya uğradığımızı anlattık. Derken bizim binaya girdiğimizi gören diğer grup da gelerek bina kapısını kırdılar. Ev sahibi dairenin kapısında bekleyenlere kapıyı açmaya çalıştı. ‘Kapıyı açma bizi öldürecekler’ diye ikna etmeye çalıştık. 45 dakika onunla konuştuk. Sonra dışarıdaki grupla telefonla konuştu.”
Kapıyı dinamitle açalım
Biz içerde yardım beklerken dışarıdan bir ses ‘o dinamiti getirin kapıyı uçuralım’ dedi. Ardından silahla kapıya ateş ettiler, kapı açılmadı. Adamdan rica ettik ‘sakin ol gönder bunları biz de çıkıp gidelim’ dedik. Ancak o esnada üst kattan birisi iple kendini bizim bulunduğumuz katın balkonuna sarkıtarak içeri girdi ve mutfaktan gelerek bize ateş etti. Hasan’ı vurdu. Hasan ‘yaralandım’ dedi. Onu odaya çektiler bende tuvaletin bitişiğindeki dolabın arkasına geçip elime çekpasın sopasını alarak korunmaya çalıştım. Adam bana da ateş eti parmağım ve bacağımdan vuruldum. Vurulunca tuvalete girdim ve kapıyı kilitledim.”
10 dakika boyunca linç ettiler
Ben tuvaletteyken ev sahibi de anahtarı silahlı adama verdi ve daire kapısını açtılar. Kapı açılır açılmaz kapıda bekleyen grup içeri girerek arkadaşlarıma saldırdı. Ellerinde silah bıçak keser satır gibi kesici aletler vardı. İçerde ‘vurun öldürün’ diye bağırarak küfür ediyorlardı. 10 dakika boyunca bu şekilde sesler geldi. Sonra arkadaşlarımı balkondan attılar. Ben içerde ses çıkarmadan gitmelerini bekliyorum. Birden ilk içeri giren adam ‘yaralı bir kişi daha vardı tuvalete girmişti’ diye bağırdı ve direk tuvaletin kapısını kırdılar. 5-6 kişi ellerinde bıçaklarla bana saldırdılar. Birisi sürekli bıçakla kafama vuruyordu.
Yaptıklarımız ibret olsun
O sırada biri ‘durun öldürmeyin onu öyle bir hale sokalım ki ibret oldun’ dedi. Sonra ‘çık sana karışmayacağız’ dediler. Ancak tuvaletten dışarı adımı atar atmaz birisi sırtıma bıçak salladı. Tuvalete geri kaçtım.Tekrar dışarı çıkarılırken birisi satırla saldırdı, ayağımı kaldırarak kendimi korumaya çalıştım ama satır ayağımı kesti. Başka biri sopayla vuruyordu, bir diğeri de kafama bıçak saplıyordu. Bıçağın ucunu kafama vurup çekiyordu. Her tarafımdan kan akıyordu.
Arkadaşlarımın cesedini gördüm
Aşağı indiğimizde binanın önünde arkadaşlarımın cansız bedenlerini gördüm. İlk önce Hasan’ı gördüm yüz üstü yerde yatıyordu yukarıdan kafa üstü aşağı atmışlardı. Sonra diğerlerini de gördüm hepsini linç ederek yukarıdan aşağı atmışlardı. Birden yine sopalarla vurmaya başladılar. Sonra bir büyükleri ‘bırakın’ dedi, bıraktılar. Ben yalpalayarak kaçarken arkamdan ateş etmeye başladılar iki-üç el sıktılar isabet etmedi. Bir iki sokak sonra nefes alamaz oldum ve yere düştüm. Binadan bir adam çıktı. Telefonla babamı aradı beni almalarını sağladı. Sonra hastaneye götürdüler.”
Yasinim’in katili Demirtaş’tır
Fakirlere kurban eti dağıtırken PKK’lılarca linç edilerek öldürülen Diyarbakır Gaffar Okan Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi Yasin Börü’nün (16) gözü yaşlı annesi Hatice Börü, yaşadığı tarifsiz acıya rağmen bir yaşındaki kızı Meryem ve lise birinci sınıfa giden oğlu Furkan için dik duracağını belirterek, “Benim iki elim her iki dünyada Selahattin Demirtaş’ın yakasında olacaktır. Oğlumun katili HDP’liler ve Selahattin Demirtaş’tır. Onun yargılanmasını istiyorum. Akan kanın sorumlusu odur. Ben ağlamayacağım onları sevindirmeyeceğim. Yasinim temiz, efendi, anne babasına saygılı başarılı bir çocuktu. Bir gün olsun oğlumdan bir şikayet almadım. Oğlumun hiç kimseye zararı yoktu. Oğlum eline taş sopa alarak kimseye saldırmadı. Kimse yardımlarına gitmedi ne polis nede asker. Çocuklarımız öldürüldükten saatler sonra geldiler” dedi. (Hürseda Haber)