Aksa Tufanı İçin Ne Dediler, Ne Oldu?
“Hamasın imajı yerle bir olur. Bütün dünya onu terörist olarak görür. Filistin davası bunlar yüzünden tamiri imkânsız zararlar alır. Zalim İsrail’i mazlum duruma düşürür ve daha neler..” dediler mi, dediler.
Sonra ne oldu! İsrail’in nasıl bir soykırımcı olduğunu ne kadar gaddarca, canice katliamlar yaptığını bütün dünya gördü. İsrail’in bir devlet değil tam bir terörist olduğu tescillendi. İşbirlikçilerinin maskeleri bir bir düştü.
Batı, bütün medya gücünü seferber ederek direniş cephesi için ne dedi? “Şer ekseni” dedi, medeni dünyayı tehdit ediyorlar dedi, direniş cephesini şeytanlaştırmaya çalıştı.
Sonra ne oldu! Büyük şeytan ABD Senatörü Tom Cotton, ülke genelinde Gazze için nöbete başlayan üniversite öğrencileri için:
"Batıdaki öğrenciler Ayetullah Hamanei'n emrini yerine getiriyor... “ dedi. Kendi üniversite ve orta öğretim öğrencileri tarafından lanetlendiler. Farsça “İsrail’e ölüm” sloganları eşliğinde direnişin bayrakları meydanları doldurdu.
Savaş başladığında İsrail ne dedi? Direnişi yok edecek esirlerimizi kurtaracağız, dedi. Ne oldu bir tek esirini kurtaramadı. En iyi bildiği işi yaptı, her zaman yaptığı gibi çocuk kadın yaşlı masum insanları acımasızca katletti.
Ebu Ubeyde ne dedi. Bütün açıklamalarını şu cümle ile bitirdi. “ve innehu le cihad, nasrun ev isştihad” Bu, sonu zafer veya şehadet olan bir cihaddır. Bu öylesine dikkatle belirlenmiş bir hedeftir ki şaşması imkânsızdır. Bu hedef ya dünyada ya da ahirette elde edilecek bir zaferi müjdeliyor. Bütün cepheler Kudüs yolunda şehitlerini cennete uğurluyorlar, günden güne zafere yaklaşıyorlar.
İsrail’in içimizdeki işbirlikçileri ne dediler? Sayılı günler içinde direniş biter. İsrail böylece gaz ve petrol sahalarına hâkim olur dediler.
Sonra ne oldu! Günleri saymak yetmedi şimdi ayları sayıyorlar ve giderek bekledikleri zaferden uzaklaşıyorlar.
Yaptıkları gıda yardımlarını başa kalkanlar ne dedi? “Eskiden Katar da, Kuveyt de bunlara kol kanat gererdi. Onlar zaten çektiler ellerini. Bir tek biz kaldık. Bizi de zor durumda bırakıyorsunuz.” Dedi. Şimdi ne oldu! Meğer asıl gıdayı sebze ve meyveyi, çimentoyu çeliği hatta tel örgü ve uçak yakıtını İsrail’e veriyorlarmış. Meğer gıda yardımını başa kalkanlar, kardeşlerimiz açlık ve susuzlukla boğuşurken Siyonistleri doyuruyorlarmış.
İran için ne dediler? Bunlar İsrail’e bir tek mermi atmazlar. Ancak vekil güçlerini savaştırır kendi yayılmacı emelleri için onları kullanırlar.
Sonra ne oldu! İran kendi topraklarından doğrudan İsrail’i hedef aldı. Göstere göstere vurdu. Dünyanın en iyi korunan yüksek güvenlikli tesislerini vurdu.
Büyük şeytan ABD İran’a ne dedi. İsrail’i vurursan ben de seni vururum. Sakın İsrail’i doğrudan hedef alma!
Sonra ne oldu! İran vurdu ve ne ABD ne de İsrail karşılık vermeye cesaret edemedi. O kadar!!! (Emin Güneş - Hürseda Haber)