'Şehitlerin Kanı HDP'nin Eline Sıçradı'
Kobani bahanesiyle PKK/HDP yandaşlarınca katledilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının ailelerine destek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önüne gelen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, katledilenlerin kanının HDP/BDP’li siyasetçilerinin eline bulaştığını söyledi.
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim tarihlerinde PKK/HDP yandaşlarınca katledilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının ailelerine destek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önüne gelen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, katledilen masum insanların kanının, katillere sahip çıkan HDP/BDP’li siyasetçilerinin eline bulaştığını söyledi.
Kobani bahanesiyle PKK/HDP yandaşları tarafından Kurban eti dağıtırken vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının adliyeye çıkarılmasıyla, Mahkeme önüne gelen şehit aileleri ve HÜDA PAR Diyarbakır il başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, yapılan bu katliama ve katliama sahip çıkan HDP/PKK yöneticilerine sert tepki gösterdi.
Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşi bir şekilde katledilmelerinden sonra bu katillere 2 operasyon düzenlendiğini belirten HÜDA PAR Diyarbakır il Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Daha önce yapılan 1’inci operasyonda 8 kişinin yakalandığını, 2’nci operasyonda da 17 kişinin gözaltına alındığını ve sorgularının devam ettiği yönünde bilgi sahibi olduklarını söyledi.
“Katilleri himaye edenlerde tutuklanmalıdır”
Yasin Börü ve arkadaşlarının katillerinin yakalanmasının kamuoyunun vicdanını rahatlattığını söyleyen Tanrıkulu, “Biz inanıyoruz ki bu katiller bu sayılarla sınırlı değil. Bu olayın içinde olan herkesin bir an önce yakalanmasını diliyoruz. Bu katilleri sahaya süren, onları himaye eden ve onları teşvik eden, zulme ve vahşete sessiz kalanlarında bir an önce yargı önüne çıkarılması gerekiyor. Bu konuda gerekli adımların atılması gerekiyor. “ ifadelerini kullandı.
Daha önce yaşanan Roboski katliamında gösterilen hassasiyeti burada da beklediklerini ve yazarlar ile siyasetçilerinde bu katliamın üzerinde gereği gibi durmaları gerektiğini söyleyen Tanrıkulu, “Yazarlar ve siyasetçiler günlerce televizyonlarda konuştu. Fakat Roboski katliamını işleyenlerde mahkeme önüne çıkarılmadı. Bu da üzüntü verici bir şeydir. Roboski katliamını lanetleyen STK ve medya, Dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bu vahşete de sessiz kalıyor ve bu katliamı görmezden geliyorlar.” dedi.
“Herkesin bunu gündem yapması lazım”
Yasin Börü ve arkadaşlarını katledenlerin gerçek bir şekilde cezalandırılması ve onları sokağa dökenlerin de hukuk önüne çıkarılması gerektiğini belirten Tanrıkulu, “Herkesin bunu gündem yapması lazım. Eğer gerçekten samimi iseler bu konuda tepki vermeleri gerekiyor. Bununla ilgili olarak aileler haklı olarak buraya gelmiş durumdadır. Bu ailelere destek veren halk ta var. Bunlarda insani haklarını takip edeceklerdir. Bu aileler sorgu bitene kadar burada kararlı bir şekilde bekleyeceklerdir. Yasin Börü ve arkadaşlarının kanı HDP’li yöneticilerin bizzat eline sıçradı.” ifadelerini kullandı.
“Katillere müebbet verilmelidir”
Fakirlere kurban eti dağıtan masum insanların vahşice şehit edildiklerini hatırlatan Yasin Börü’ nün babası Fikri Börü, “Geçen gün yapılan sorgulamalarda 8 kişi tutuklandı. Bugün de 9 kişi tutuklandı. Bu tutuklananlara müebbet verilmelidir. Bunlara ömür boyu ceza verilmelidir. Bunları sokağa döken Selahattin Demirtaş, Zübeyde Zümrüt, Gülten Kışanak ve HDP/BDP yöneticilerinden de şikâyetçiyim. Onlar da bu kana ortaktır” sözlerini kullandı.
“Polisler bize müdahale etmesin”
Daha önce yakalanan 8 kişi tutuklandığını ve bugün de gözaltına alınanların tutuklanmasının kendilerini sevindirdiğini belirten Hüseyin Dakak’ın babası Öztekin Dakak, “Biz katledilen insanların akrabaları olarak burada bu davaları takip etmek için geldik. Ama emniyet bize karşı geliyor. BDP/HDP yandaşları burada yürüyüş yaptıkları zaman kimse müdahale etmedi. Biz burada polislere laf atmadık. Kimseye kötü söz söylemedik ve slogan da atmadık. Biz burada yağmurun altında sessiz ve sedasız bekliyoruz. Bize müdahale edilmesin” dedi.
“Masum insanlar katledilirken polisler ortalıkta yoktu”
Kendilerinin bu olaylarda mağdur olduğunu fakat buna rağmen polislerin kendilerini buradan dağıtmak istediğini belirten Riyad Güneş’in ağabeyi Nihat Güneş, “Polisler zaten bizi içeriye almıyor, üstüne bizi buradan kovmaya çalışıyorlar. Her zaman olduğu gibi bunlar katilleri savunuyorlar. Biz burada suçluların cezalarını almaları için bekliyoruz. Buna da polisler engel olmaya çalışıyor. Şikâyetin geldiğini söylüyorlar. Madem şikâyete önem veriyorlar, o gün defalarca sizi aramamıza rağmen niye şikâyetlere ses çıkarmadınız? O gün neredeydiniz? O gün hepiniz kendi kurumlarınıza çekildiniz. Bu masum ve kurban eti dağıtan şehitlerin kanı dökülürken siz neredeydiniz? Şikâyetlere o kadar önem veriyorsanız o gün ortada olurdunuz. Bu mazlumları katillerin eline bırakmazdınız” diyerek polislerin tavrına tepki gösterdi.
“Hem provokatör diyorlar, hem de provokatörlere destek çıkıyorlar”
BDP’lilerin bu olayı üstlenmediğini ve bu olayı yapanların provokatör olduklarını söylemelerine rağmen katil zanlılarına destek çıktıklarını belirten Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgöz, “Selahattin Demirtaş ve HDP/BDP yöneticileri bu olayları yapanların provokatör olduklarını söyledi. Madem provokatörler o zaman niye bu katillere sahip çıkıyorsunuz? Altan Tan önce Televizyon programlarına çıkıp suçluların yakalanması gerektiğini söyledi. Şimdi niye sahip çıkıyor? Ne yüzle konuşacaksın. Altan Tan ikiyüzlü bir insandır. Madem Müslüman olduğunu söylüyorsun, o zaman bu katillerin arasında ne işin var. Bu suça sende ortaksın” dedi.
“Burada toplananların hepsi Hasan, Hüseyin, Riyad ve Yasin’dir”
Yapılan bu vahşetin dayanacağı bütün herkesin tutuklanması gerektiğini belirten Gökgöz, “Ben Selahattin Demirtaş, Gülten Kışanak ve Zübeyde Zümrüt’ten de davacıyım. Sözde demokrasiniz nerede? Burada toplananların hepsi Hasan, Hüseyin, Riyad ve Yasin’dir. Canımız ve kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Biz provokatör değiliz. Bizim içimizde provokatör yoktur. Biz Müslümanız, çocuklarımız da dindardır. Çocuklarımız fakir-fukaraya et dağıtırken katledildi” ifadelerini kullandı. (İLKHA)