'Hizbullah üyesinin faili Gülen Örgütü' iddiası
Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, 1999 yılında Batman'da Hizbullah Cemaati mensubu olduğunu iddia ettiği Cevzet Soysal cinayetinin, kendilerini 'JİTEM görevlisi' olarak tanıtan Fethullah Gülen'e bağlı polisler tarafından işlendiğini iddia etti. Cevzet Soysal'ın halen İHD'nin kayıp raporunda yer aldığı ortaya çıktı.
Geçtiğimiz Cuma günü piyasaya yeni çıkan, "İN Baykal Kaseti, Dink Cinayeti ve diğer komplolar" isimli kitabında Fethullah Gülen ve örgütüyle ilgili çarpıcı iddialara yer veren Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Hizbullah Cemaati mensubu olduğunu iddia ettiği Cevzet Soysal ve Sofi Sıddık Öz'ün, kendilerini 'JİTEM görevlisi' olarak tanıtan Fethullah Gülen'e bağlı polisler tarafından katledildiğini ileri sürdü.
“Cevzet Soysal Beşiri kırsalına gömüldü”
Kitabında 1999 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nda (TPAO) çalışan Cevzet Soysal'ın Batman Pınarbaşı Mahallesindeki evinin önünde işe gitmek için servis beklediği sırada bir grup polis tarafından gözaltına alındığını aktaran Uzun, "Polislerin hepsi Cemaat mensubuydu. Başlarında 'C Büro Amiri' bulunuyordu. Cevzet Soysal'ı bir arabaya bindirdiler. Kırsal alanda TEM Sorgu'dan Muammer Komiser'e teslim ettiler. Soysal, Bahçelievler Mahallesi'nde bir polisin evinde işkenceli sorgudan geçirildi. Daha sonra da boynu kırılarak öldürüldü. Beşiri kırsalına gömüldü." şeklinde kan donduran bir iddiada bulundu.
"Kâzım Uysal'ı kaçırıp bir ay boyunca illegal sorgu yaptık"
Fethullah Gülen'e bağlı polislerden birinin yine Hizbullah Cemaati mensubu olduğunu iddia ettiği Kazım Uysal ve Sofi Sıddık Öz'ün JİTEM kılıfı altında kaçırıldığı bilgisini kendisine verdiğini ileri süren Uzun, polisin şu iddialarına yer verdi: "Polis: Sofi Sıddık Öz isimli Hizbullahçıyı da aynı yöntemle kaçırıp Polis Cem'in evinde sorgulamak üzere kapattık. Şahıs, bir fırsatını bulup kaçtı, örgüte, 'Beni JİTEM kaçırdı. Ben de ellerinden kaçtım' dedi. Örgüt, 'O kadar askerin arasından kaçamazsın. Sen ajansın' deyip şahsı infaz etti. Kâzım Uysal isimli örgüt mensubunu da aynı yöntemle kaçırıp bir ay boyunca illegal sorgu yaptık. 2001 yılında Başkanlık'tan şubemize tayin olan Ahmet Metin T. isimli Başkomiser, Cemil Müdür'ün talimatıyla sırf Fethullah Hoca ve Fethullahçılara küfür ettiği için, denetlemeye gelen Niyazi Öymen'e 'Bize küfürlü konuşuyor, moral motivasyonumuzu bozuyor' diye şikâyet edildi ve şubeden atıldı."
Cevzet Soysal İHD'nin kayıp raporunda
Bu arada Sabri Uzun’un kitabında yer verdiği 3 isimle ilgili yaptığımız araştırmada, Cevzet Soysal'ın halen İHD’nin kayıp listesinde olduğu ortaya çıktı. Raporda Cevzet Soysal’ın 1954 doğumlu olduğu ve 09.11.1998 tarihinden bu yana kayıp olduğu belirtildi.
Uzun'un kitabında ismi geçen Sofi Sıddık Öz ile ilgili her hangi bir bilgiye rastlanmazken, Kazım Uysal ile ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı.
"Öldürürüz, 'Örgüt infaz etti' deriz"
Yeni Şafak'ın 23 Ocak 2000 tarihli nüshasında yer alan habere göre, Hizbullah Cemaati'ne yönelik devletin başlattığı operasyonların arkasında itirafçı Abdulaziz Tunç bulunduğu ve bilinenin aksine operasyonların 17 Ocak 2000 tarihinden çok daha önce operasyonların başlatıldığı gün yüzüne çıktı.
Yeni Şafak’ın haberinde şunlar kaydedildi: “Geçtiğimiz yıl teslim olan Tunç'un, güvenlik güçleri ile birlikte çok sayıda operasyona katıldığı ortaya çıktı… Tunç'un Emniyet güçleriyle birlikte operasyona çıktığı 16 Haziran tarihinde Batman'da, asteğmen öğretmen olarak askerliğini yapmakta olan Kazım Uysal kayboldu. 24 gün boyunca kendisinden haber alınamayan Kazım Uysal, daha sonra kaçırıldığı kişilerce, resmi işlemleri yapılarak polise teslim edildi. Uysal, DGM'ye verdiği ifadesinde, sivil polisce kaçırıldığını ve kendisine işkence yapıldığını kaydetti. Polislerin, Ankara'dan Hizbullah'ın çökertilmesi içim emir aldıklarını belirterek, kendisinden konuşmasını istediklerini söyleyen Uysal, polislerce götürüldüğü sığınakta 24 gün boyunca işkence gördüğünü ifade etti. Uysal, örgüt ile ilgili hiçbir şey bilmediğini söylemesi üzerine, polislerin üzerine sardıkları bombayı patlatarak, örgüt tarafından öldürülmüş gibi göstermekle tehdit ettiklerini ileri sürdü.” (Hürseda Haber)