Canları pahasına can kurtarıyorlar
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Ağustos ayından beri süren hendek operasyonlarında şu ana kadar 3 acil sağlık görevlisi yaşamını yitirdi. Ambulans ve sağlık personeline yönelik silah, roketatar, molotof ve taşlı saldırıların sayısı ise 26’ya ulaştı. 112 acil ekipleri canları hahasına can kurtarmaya devam ediyorlar.
Al Jazeera'dan Can Hasasu'nun özel haberi:
Bir aydır sokağa çıkma yasağı ilan edilen Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, 112 Acil Servis çalışanları 350’si sivillerin sağlık hizmeti talebi olmak üzere toplam 569 vakaya müdahale etti. Ambulans personelinin güvenliğini en çok bomba döşeli yollar ve silahlı çatışmalar tehdit ediyor. Acil tıp teknisyeni Halil Başol, tehlikeye rağmen görevlerini en iyi şekilde yapmak için çabaladıklarını söylüyor: “Diyarbakır’ın tarihi Kurşunlu Camii’nin yandığı çatışmaya biz de sevk edildik. Çatışma sürerken yerdeki güvenlik görevlisine müdahale ettik. Zırhlı polis aracı karşıdan açılan ateşle ambulansın arasına girdi. Zırhlı aracın makinalı tüfeği ateş ettikçe kovanları ayaklarımın dibine dökülüyordu. İnsanız, korkuyoruz. Ama görevimizi de en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.”
Riskli bölgelere zırhlı ambulans
Tıp teknisyeni Merve Cihan, sağlık görevlilerinin çatışma bölgelerinde dokunulmazlığı olması gerektiğini söylüyor: “Çatışmalarda mermilerin hedefi oluyoruz. Olaya giderken molotof ve taş atıyorlar. Biz ayırt etmeksizin can kurtarma derdindeyiz. Ama ne yazık ki ulaştığımız şu aşamada, zırhlı ambulans talep eder hale geldik.”
Acil tıp teknisyeni Halil Başol, ekipman ve eğitimlerinin savaş bölgesi koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiğini düşünüyor: “Biz her türlü doğa koşulunda vatandaşlara sağlık yardımı ulaştırmak için eğitim aldık. Araçlarımız ona göre donatıldı. Ama çatışma koşulları farklı. Çatışma şartlarında, savaş koşullarında hizmet vermeye göre eğitim almadık, araç gereçlerimiz de ona göre değil. Onun için içeri girdiğimizde çatışma ortasında kalabiliyoruz, sıcak bölgeye intikâl ediyoruz. O bizim için sıkıntılı. Zırhlı araç taleplerimiz oldu, bunların da geleceğine yönelik bilgiler aldık, Sağlık Bakanlığı tarafından. Yani, zırhlı araçlar bizim için daha emniyetli olacaktır.”
Sağlık Bakanlığı da yılbaşında yaptığı bir açıklama ile, riskli bölgelere ilk etapta 3, toplamda 15 tam donanımlı zırhlı ambulansın gönderileceğini duyurdu.
Ambulanslar gasp ediliyor
Yaralılarını tedavi ettirmek isteyen PKK’lılar ise ambulansları sahte ihbarlarla tuzağa düşürüyor. Sağlık Bakanlığı'na göre, hendek operasyonlarının başlamasından bu yana, Türkiye genelinde sağlık ekibi ve ambulansların PKK tarafından alıkonduğu olay sayısı 15. Birçok ambulans, PKK’lılar tarafından durdurularak içindeki tıbbî malzeme gasp edildi.
‘Güvenli Bölge’ uygulaması
Yaşanan olumsuz olaylardan edinilen deneyimler sonucu 112 Acil ekipleri için ‘güvenli bölge’ uygulaması başlatıldı. Aralık 2015 itibarı ile devreye giren yeni uygulamaya göre ambulansalar sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgelerde ‘güvenli bölge’ olarak adlandırılan alanlarda bekleyecek. Güvenlik güçleri, yardım çağrısı yapılan bölgeyle ilgili risk değerlendirmesi yapacak. Bu değerlendirmeye göre ambulanslar ya polis korumasında hastayı alacak ya da hastanın daha güvenli noktalara nakli istenerek 112 Acil ekibi ile buluşmaları sağlanacak.
Uygulamanın amacı, ambulansların riskli bölgelere görmesini engelleyerek can ve mal kaybını önlemek. (Al Jazeera)