Darbe için cephanelikten 3 bin fişek aldılar
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı personelinin katıldığı eylemlere ilişkin iddianamede, teğmenlerin, kapısını kırdıkları cephanelikten 3 bin 11 fişek aldığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Zırhlı Birliklerde darbe girişimi gecesi yaşananlara detaylı yer verildi.
İddianameye göre, 15 Temmuz 2016'da 4. Kolordu Komutanı ve Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak, saat 19.00 sıralarında Zırhlı Birliklere gelerek, Tümen Komutanı müşteki Tümgeneral Erdoğan Akyol'dan, buradaki tankların emniyette olup olmadığı konusunda bilgi aldı.
Korgeneral Gürak, aldığı bilgi üzerine, Genelkurmay Başkanı'na Zırhlı Birlikler Okulu ve Tümen Komutanlığındaki tankların emniyette olduğunu ve olağan dışı bir durumun görünmediğini telefonla bildirdi ve saat 19.25 sıralarında buradan ayrıldı. Erdoğan Akyol da sıralı birinci amiri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muharebe ve Muharebe Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil'i telefonla bilgilendirdi.
Daha sonra, komutanlığın Faaliyet İzleme Merkezi'ne Genelkurmay Başkanlığından gönderilen mesaj emriyle Zırhlı Birlikler Okulu ve Tümen Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol'un Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine atandığı, yerine ise şüphelilerden Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in görevlendirildiği mesajı ulaştı.
Mesajın ardından saat 22.00-22.20 sıralarında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı bünyesinde darbe girişimini yöneten şüpheliler Ahmet Bican Kırker, Faruk Yaman ve Semih İlhan komutanlığa geldi. Darbe girişiminde görev alacak personel de tümene çağrıldı.
Kırker, Yaman ve İlhan ile sonradan onlara katılan İsa Sancaklı, Özkan Gürkol ve Fatih Çubukçu, nöbetçi heyetine, "Büyük karargahlara terör saldırısı yapıldığını, Genelkurmay Karargahı'nda 17 şehit bulunduğunu, Ankara üzerinde uçan sivil uçağın bomba yüklü olduğunu, bu uçağın her an bir saldırı düzenleyebileceğini" belirterek, tüm personelin silah başı yaparak araçlara personel ve mühimmat yüklemesi için emir verdi.
Kursiyer teğmenler WhatsApp'tan çağrıldı
Darbe eylemi için kursiyer teğmenlerin haberleşme vasıtası olarak kullandıkları "70. dönem" WhatsApp gurubundan da, teğmenlerin acil birliğe gelmeleri çağrısında bulunuldu. Gürkol, bu gruptan şüpheli teğmen Abdülkadir Çiçek'in telefonundan sesli olarak iki kez teğmenleri acil olarak birliğe çağırdı.
Birliğe gelen teğmenlere, normal şartlarda görev yerlerine giderken teslim edilmesi gereken şahsi tabancalarının bir gün öncesinden verildiği, darbeye teşebbüs eylemi için gelen şüpheli teğmenlerin de birliğe bu şahsi silahlarıyla ulaştığı belirlendi.
Teğmenler, şüpheliler Gürkol, Çubukçu, Kırker ve İlhan tarafından gruplara ayrıldı ve bu kişiler tarafından her bir gruba darbeye teşebbüs eylemiyle ilgili yapacakları görevleri anlatılıp emir verildi. Daha sonra tümen komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol'un görevinden alınması eylemine başlandı.
Teğmenlerin bazıları, subay temel kurs bölüğünün silahlığına gitti ve şüpheli Sinan Ünal, kapalı silahlığın açılması için Başçavuş Osman Levent Karakuş'a emir verdi. Karakuş'un direnmesi üzerine şüpheli Fatih Çubukçu, depo kapısını kırdırarak içeriden tüfek ve şarjörler aldı.
Şüphelilerden Tümen Kurmay Başkanı Kurmay Albay Mehmet Sıddık Çoban, Gazi Orduevi'nde Tümgeneral Burhanettin Aktı'nın kızının düğününden dönen Tümgeneral Akyol'u arayarak, darbeci Yurtta Sulh Konseyi'nin mesajını okudu. Çoban, Akyol'a görevden alınarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine verildiğini, yerine Ahmet Bican Kırker'in atandığını söyledi.
Bunun üzerine Akyol, Albay Sefa Alkan'ı telefonla arayarak ana ast birlik komutanlarına haber vermesini ve bu birlik komutanlarının tümen karargahına gelmesini istedi. Akyol, daha sonra Çoban'ı aradı ve yanında olduğunu öğrendiği Kırker ile görüştü. Kırker, Akyol'a, "Komutanım devletimize karşı büyük bir kalkışma başladı, müdahale edeceğiz, ayrıntılı planlamayı ben biliyorum, yerinize ben atandım, merak etmeyin emanetiniz bizdedir, karargahta sizi bekliyorum, gelince sizi bilgilendireceğim." dedi.
Kırker, görüşme sonrasında saat 22.45 sıralarında tümen karargahına gelen Akyol'u, karargah binasında komutan odasının önünde selam durarak karşıladı. Burada şüpheli Faruk Yaman, elindeki atama listesini Akyol'a gösterdi. Kırker de Akyol'un acilen birlikten ayrılmasını istedi. Buna karşı çıkan Akyol, amiri Muharebe ve Muharebe Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil'i telefonla aradı ve durumu anlattı. İyidil ise Akyol'a kendisine gelen mesajın sahte olabileceğini söyledi.
"Komutanım uzatıyorsunuz"
Akyol, evrakın resmi olarak Evrak Yönetim Sistemi'nden geldiğini ve sahte olamayacağını belirtti. Bu sırada Kırker, Akyol'a, "Komutanım uzatıyorsunuz." dedi ve şüpheli İsa Sancaklı, Akyol'un kollarından tutarak yüksek sesle acele etmeleri gerektiğini söyledi. Akyol, oda dışında bekleyen Albay Sefa Alkan ve Albay Cem Tuce ile vedalaştıktan sonra saat 23.00 sıralarında sivil plakalı otomobille Akıncılar 4. Ana Jet Üssü Komutanlığına götürüldü.
Daha sonra Kırker, Yarbay Özgür Efe, Albay Cem Tuce ve Binbaşı İsmail Suvay'a gelişmeler konusunda bilgi verdi. Kırker'in bilgi verirken "Yüce önder Atatürk'ün bizlere armağan ve emaneti" sözleriyle başlayan bildiri şeklinde bir kağıdı okuduğu belirlendi.
Gece birlik içerisinde dolaşan Kırker, cephanelikte nöbet tutan asteğmen Resul Yıldız ve yanındaki personele cephaneliği terk etmeleri için silah doğrulttu ve zorla bu bölgeden ayrılmalarını sağladı. Ardından darbeci teğmenler, Öztürk Gür ve Fatih Çubukçu'nun talimatıyla mühimmat deposunun kapılarını kırarak aldıkları mühimmatı helikoptere taşıdı. Mühimmat helikoptere şüphelilerden İbrahim Zengin ve teğmenlerce yüklendi. Darbeye teşebbüs eylemine katılan teğmenlerin cephanelikten 3 bin 11 adet 7,62x51 milimetre fişek aldığı anlaşıldı.
İddianamede ayrıca, şüpheli Özkan Gürkol'un darbe girişiminin başarısız olmasının ardından gece saat 04.50 sıralarında tümen karargah binasının önünde bulunan kutular içerisindeki birtakım belgeleri yırtıp Çağlayan nizamiyesine doğru giderken çöplüğe attığı, belgeleri bu çöplükte yakarak imha ettiği de belirlendi. (AA)