"İslam bu topraklarda hep var olacaktır"
6-8 Ekim Şehitlerini anma etkinliğinde konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, çocuklarını İslam yolunda can verecek şekilde yetiştiren anne-babalar oldukça İslam bu topraklarda hep var olacağını söyledi.
HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı tarafından, 3 yıl önce 6-8 Ekim'de PKK'liler vahşice katledilen şehitler, bir düğün salonunda düzenlenen anma programı yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Programa, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları Sait Şahin ile Aydın Gök, İttihad’ul Ulema Genel Başkanı Molla Enver Kılıçaslan, İttihad'ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Suriye ulemasının önde gelen isimlerinden Molla Said Mahmud, HÜDA PAR GİK Üyesi İsa Aydın, HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, kanaat önderleri, STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Kur'an Nesli Platformu Bölge Koordinatörü M. Ali Şimşek’in sunuculuğunu yaptığı program İttihad'ul Ulema üyesi Hafız M. Ali Çağlayan’ın okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Program, daha sonra şehit yakınlarının davet edilmeleri ve sahnede şehitlerin adlarını söylenerek tanıtılmaları ile devam etti.
“İslam’a sahip çıktığı için HÜDA PAR’ı hedef aldılar”
Açılış konuşmasını Kürtçe yapan HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, “Tarihte küfür ile İslam arasında sürekli mücadele var ve kıyamete kadar da devam eder. Bu topraklarda bölgemizde PKK ve partisi, büyüklerinden ihale almışlar. Bu ihale Kürtlerin arasından İslam’ı kaldırma ihalesidir. Bu çalışmaları yaptıklarında İslam’ı bu milletin arasından kaldırmak için hangi tarafa gittilerse İslami bir güç ile karşılaştılar. Bu İslami güç de HÜDA PAR hareketidir. Küfür İslam’ı tahammül edemiyor. Bunun için 90’lı yıllarda yine bu camia hedefti. Bu camianın âlimleri, şeyhleri, genç ve yaşlılarını şehit ettiler. Yollarımıza bomba ve mainler yerleştirildi. Evlerimizi keleş ve roket atarların hedefleri oldu. Bizim üzerimizden İslam nurunu bu memleketten söndürmek istediler. O dönemde de Allah fırsat vermedi onları rezil etti.” dedi.
6-8 Ekim 2014 yılında PKK İslam’ı yok etme girişiminde bulunduğunu söyleyen Şahin, “Bundan 3 yıl önce Kemalist sistemin bozuk ve yanlış politikalarıyla mürtet yapı güç kazandı ve büyüdü. Ne zaman gücü yanlarında gördülerse yine İslami harekete, HÜDA PAR’a saldırı düzenlediler. 6-8 Ekim’de yine bu bölgede Kobane’yi bahane ederek parti binalarımıza, evlerimize ve İslami hizmet yapan STK’lara saldırdılar. Kardeşlerimizi şehit ettiler. Binalarımızı yaktılar. Bu bölgeyi yok etmek İslam nurunu söndürmek istediler. Diyarbakır, Batman, Kızıltepe ve birçok yerde güçlerinin yettiği kadar bu camiaya saldırmak istediler. Bu saldırlar sonrası Diyarbakır’da Yasin kardeşimiz ve birçok arkadaşımızı şehit ettiler.” ifadelerini kullandı.
Etkinlik sanatçıların ezgileri ve 6-8 Ekim şehitlerini anlatan sinevizyon gösterimiyle devam etti. Katılımcılarının duygu yoğunluğu yaşadığı sinevizyon gösterimi sırasında sık sık tekbirler getirldi.
“Bu topraklarda Müslüman heybet sahibi olmaya devam edecektir”
Daha sonra Türkçe bir konuşa yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, 6-8 Ekim saldırıları ve şehitlerinin üzerinden 3 yıl geçtiğini ancak acıların halen taptaze olduğunu söyledi.
Bu topraklara İslam yaşanmaya devam edeceğini ifade eden Şahin, “Çocuklarını İslam yolunda can verecek şekilde yetiştiren anne-babalar bu topraklarda var olduğu müddetçe bu topraklarda İslam’ın bayrağı dalgalanmaya devam edecektir. Bu topraklarda İslam yaşanmaya devam edecektir. Bu topraklarda Müslüman heybet sahibi olmaya devam edecektir. İnşallah böyle anne babalar Yasinleri, Hasanları, Riyadları, Hüseyinleri, Cumalileri, Turanları, Fethileri ve Cengizleri yetiştirmeye devam edecektir.” dedi.
6-8 Ekim olaylarının asrımızın kerbelası olduğuna işaret eden Şahin, “İçinde bulunduğumuz Muharrem ayı şehitlerinin efendisinin şehadet yıl dönümüdür. Muharrem ayı kerbeladır. 6-8 Ekim olayları da bir kerbeladır. Bu asrın kerbelasıdır. Bu asrın kerbelaları Suriye bir kerbela olmuş, Yemen kerbela, Arakan kerbela olmuş. Rabbim bu kerbelalardan ümmeti kurtaracak yardımcılar göndersin. İnşallah umudumuz odur ki şehit kardeşlerimiz. Şu anda içinde bulunduğumuz muharrem ayının şehidi olan şehitlerin efendisi olan Hz. Hüseyin ile beraberdirler.” şeklinde konuştu.
“Bu topraklarda İslam’ı yaşıyorsak şehitlerin bedellerinin sayesindedir”
İslami dava şehitlerin kanları ve âlimlerin mürekkepleriyle ayakta olduğunu söyleyen Şahin, “İslam; şehitlerin kanları, âlimlerin mürekkepleri ile ayaktadır. Elhamdülillah bu topraklar bunun manasını çok iyi biliyor. Şeyh Said’in dökmüş olduğu kanı çok iyi biliyor. Vermiş olduğu canı çok iyi biliyor. Şu anda Batman’da, Diyarbakır’da, Karacadağ’da, Susa’da toprak altında bedenleri olan ama ruhları Allah’ın arşının gölgesinde ucan yeşil kuşların kursağında olan şehitleri çok iyi biliyor. Ben hepsini selamlıyorum. Hepsinin hatırasını saygıyla selamlıyoruz. Hepsinin isimlerini tek tek sayamayacağız. Ama Şeyh Said’ten bu güne bu topraklar hep şehitlerle ve âlimlerle yoğrulmuş topraklardır ve İslam bunlarla ayaktadır. İslam davası bununla ayaktadır. Bu topraklarda İslam’ı yaşıyorsak şehitlerin bedellerinin sayesindedir.” ifadelerini kullandı.
“PKK Kürtlerin gözyaşlarını kana buladı”
Kürtlerin yüz yıllardır çektiğine dikkat çeken Şahin, “Kürtler mazlum bir halktır. Kürtler yüzyıllardır gözyaşı döke döke göz çukurları çukurlaşmış bir halktır. Ama öyle bir örgüt çıktı ortaya ki Kürtlerin bu yüz yıllık acıları ve gözyaşlarını Kürtler arasında düşmanlık ekerek Kürtlerin acısını katmerleştirdi. Gözler yaşlarını kana dönüştürdü. Kürtlere adeta kan kusturdu. Kürtler sosyal bağları, aile bağları, akrabalık bağları güçlüyken bu örgüt üzerinden PKK üzerinden sosyal bağlar parçalandı. Baba oğula düşman oldu. Akrabalar birbirine düşman oldu. Böylece Kürtler içerisinde ektikleri düşmanlıkla kardeşi kardeşin kanına soktular. Bu habis ideolojileri yüzünden babayı oğlunun kanına soktular. Küçük Ali’yi babası öldürmedi mi? Sadece bununla da kalmadılar.” dedi.
“Kürtlerin tarihine insanlık tarihinde az yaşanmış böyle bir vahşeti yazdılar”
PKK Kürtlerin din, namus, aile, ahlak ve mertliklerini bozarak ortadan kaldırdıklarını belirten Şahin, konuşmasının devamında şunları aktardı: “Kürtlerin ahlaklarını bozdular. Kadınların, gençlerin ahlakını bozdular. Tarihte mertlikleriyle erkeklikleriyle bilinen Kürtlerin yüce ahlaklarını bozdular. Marksist, Komünist ve Leninist ideolojiyle Kürtlerin arasına bu mikrobu soktular. Kürtlerin ahlakının bir taraftan hem kadın üzerinden hem de bahsettiğim Kürtlerin sahip olduğu yüce değerleri yozlaştırarak içini bozdular. 6-8 Ekim vahşeti Kürtlerin tarihinde yaşanmamış bir vahşettir. Bu vahşet insanlık tarihinde az yaşanılmış bir vahşettir. Melun, habis ideoloji sahipleri Kürtlerin tarihine insanlık tarihinde az yaşanmış böyle bir vahşeti yazdılar.”
“Selahattin Demirtaş vahşi kitlesini sokaklara davet etti”
“Yeryüzünün bütün zalimleri için yaşasın cehennem” diye Şahin, “Budist çeteler için yaşasın cehennem, emperyalist güçler için yaşasın cehennem, Siyonist çete için yaşasın cehennem, Filistin’deki kardeşlerimizi kahredenler için yaşasın cehennem, Mısır’daki kardeşlerimizi kahredenler için yaşasın cehennem ve Allah onların hakkından elbette gelecektir. Önceki günlerde Amerika’dan dönen Selahattin Demirtaş HDP grup toplantısını yarıda kesti ve çıktı dışarıya, kameralar önünde o vahşi kitlesini sokaklara davet etti. Sokaklara çıkan o vahşi kitle, önceden planlanmış Köy-Der gibi Turan Yavaş’ın şehit olduğu bu gençlerin hizmet ettiği Köy-Der gibi İslami yapılara ve HÜDA PAR’ın mekânlarına, teşkilatlarına ve Müslüman şahsiyetlere planlı saldırılar gerçekleştirdiler.”
“6-8 Ekim ile PKK’nin Amerika hesabına HÜDA PAR’a ve Kürtler arasındaki İslami yapılara yaptığı bir darbe girişimidir”
Müslüman Kürtlere yapılan haksızlıklara hükümetin sessiz kaldığını söyleyen Şahin, “Maalesef hükümetin, devletin bu olayda sırtlarında çok ciddi manada günahları var. Emniyet mensupları o dönemki delilleri karartı. Kamera kayıtlarını sildiler. Hiçbir kamera kaydı mahkeme kayıtlarına, mahkeme dosyasına girmedi. Olayların olduğu saatler arasında bütün kamera kayıtlarını sildiler. Bazı emniyet mensupları olayları kışkırtı, FETÖ mü dersiniz? Hükümet her şeyi FETÖ’ye bağlıyor. Doğrudur FETÖ o dönemde ciddi manada etkindi. Ama 'FETÖ olduğu halde niye ortaya çıkarmadınız?' diyoruz. 6-8 Ekim, 15 Temmuzdan bağımsız bir olay değildi. 15 Temmuz FETÖ’nün Amerika hesabına Türkiye’ye yaptığı bir darbe girişimidir. Evet, öyledir ama 6-8 Ekim ile PKK’nin Amerika hesabına HÜDA PAR’a ve Kürtler arasındaki İslami yapılara yaptığı bir darbe girişimidir. Bir katliamdır. Size yapılınca yüz binler hakkında işlem yapıyorsunuz, ama Kürt Müslümanlara yapılınca kılınız kıpırdamıyor.” ifadelerini kullandı.
“Salahattin Demirtaş 6-8 Ekim saldırılarının azmettiricisidir”
6-8 Ekim olayların azmettiricilerin bu davaya müdahil edilmeleri gerektiğine de değinen Şahin, “Bu olayın azmettiricilerini de hükümet dosyaya müdahil etmedi. HDP Eş Genel Başkanı Salahattin Demirtaş 6-8 Ekim saldırılarının azmettiricisidir, sokaklara çağıranıdır, kitleyi sokaklara dökendir. O dönemin BDP Diyarbakır il başkanı, saldırıların azmettiricisidir. Şu şu dernekler İŞİD’li diyerek İŞİD ile ilişkilendirmek üzerinden saldırıların azmettiricisidir. Ama maalesef bunlar hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Bu güne kadar da halen yapılmış da değildir. Hükümet maalesef mazlumlara sahip çıkmadı.” diye konuştu.
Etkinlik seslendirilen ilahi ve ezgilerin ardından İttihad'ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek’in yaptığı dua ile son buldu. (M. Sait Çelik – İLKHA)