HÜDAPAR: ABD yargısı paralel çalışıyor
Ortadoğu'yu kana bulayan işgaller ve türlü fitnelerle Müslümanlar arasına nifak sokan, kaoslar oluşturan Amerika şimdilerde Reza Zarrab üzerinden Türkiye'yi yargılıyor. ABD'deki yargılamayı değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, ABD yargısının 'Paralel' çalıştığını ifade ederek "Türkiye, ABD'nin 51. eyaleti değildir" diye konuştu.
Dünyadaki zulmün ve hukuksuzlukların başını çeken Amerika bugünlerde Reza Zarrab ve Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla üzerinden Türkiye'ye operasyon çekiyor. Türkiye'nin tamamen bir iç hukuk meselesinin ABD'de yargılanıyor olmasının kabul edilemez olduğunu savunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, “Türkiye, ABD'nin 51. Eyaleti değildir. Geçmişte ABD Türkiye'yi böyle görmüş olabilir ve Türkiye'yi idare edenler de ABD'nin buradaki valileri görevi görmüş olabilirler. Ancak bu, Türkiye için utanç verici bir durumdur. Türkiye, kendisine kurulmuş bu komplo ve haksız yargılamaya karşı harekete geçmeli ve hem burada hem de uluslararası mahkemelerde, ABD'nin teröre verdiği destekten dolayı ABD aleyhinde davalar açmalı ve ABD'nin yargılanmasını sağlamalı.“ şeklinde konuştu.
ABD FETÖ'NÜN OPERASYONEL YARGI SÜRECİNİ DEVAM ETTİRİYOR
Reza Zarrab meselesinin birçok yönü ile değerlendirilmesi gereken bir mesele olduğuna dikkat çeken Şahin, “FETÖ'nün hükümete karşı giriştiği 17-25 Aralık operasyonları sadece yolsuzluk operasyonları değildi. Elbette işin yolsuzluk boyutu vardı. Ancak yolsuzluk bir araç olarak kullanıldı. Yolsuzluk gerekçesi ile FETÖ hükümete yargı darbesi yapmak istedi. Bunu yaparken de yolsuzlukları kullandı. Tabi FETÖ nasıl ki 15 Temmuz darbesini sadece kendi nam-ı hesabına yapmadı ise, 17-25 Aralık operasyonlarını da kendi nam-ı hesabına yapmadı. ABD adına yaptı ve bugün ABD FETÖ'nün Türkiye'de başlattığı bu operasyonel yargı sürecini, ABD mahkemelerinde devam ettiriyor.” dedi.
FETÖ, ABD İÇİN KENDİ ÜLKESİNE OPERASYON YAPAN BİR İHANET ŞEBEKESİDİR
17-25 Aralık operasyonlarının Türkiye'nin hedefe konulduğu uluslararası bir operasyon olduğunun altını çizen Şahin, “Reza Zarrab da bunun bir ayağıydı. FETÖ o dönemde Türkiye'nin Halk Bankası ve Ziraat Bankası üzerinden İran ile yaptığı ticareti de operasyon kapsamına soktu. FETÖ o dönemden ABD'ye zemin hazırladı ve bu konudaki belgeleri ABD'ye verdi. Burada net olarak şunu söyleyebiliriz; FETÖ, ABD için kendi ülkesine operasyon yapan bir ihanet şebekesidir. ABD kendisini dünya düzeninin efendisi olarak görüyor. Çıkarlarının karşısında olan veya emperyalist sömürü üzerine kurulu dünya düzeninin dışına çıkan ülkelere kendi başına ambargo kararı alıyor. Kuzey Kore, Sudan ve İran'a yaptığı gibi. Sonra da bu ülkelerle ticari ilişki içinde olan ülkeleri suçlayıp yargılıyor ve milyar dolarları bulan ağır cezalar kesiyor bu ülkelere. Bir kere ABD'nin buna hakkı yok. BM diye uluslararası bir kuruluş var ki, bu kuruluş başta ABD olmak üzere 5 emperyalist ülkenin elinde ve bize göre yapılanması ve işleyişi adil değil. Bizim nezdimizde meşruiyetini kaybetmiş kuruluşlar. Ancak en azından orada ABD tek başına istediği kararları alamıyor. Diğer emperyalist ülkeler, çıkarları ile çatıştığı zaman ABD'ye engel oluyorlar. Bu sebeple ABD, BM eli ile ambargo uygulayamadığı ülkelere küresel düzenin kabadayısı olarak ambargo uyguluyor ve suçladığı ülkeleri kendi yargı sisteminde yargılayıp cezalandırıyor.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, ABD'NİN 51. EYALETİ DEĞİLDİR
Şahin, “Biliyorsunuz şu anda her ne kadar ABD'de fertler yargılansa da bu davada aslında Türkiye yargılanıyor. Bize göre ABD Türkiye'yi veya herhangi bir ülkeyi yargılayamaz. ABD'de böyle bir hak gören, büyük bir zillet içindedir. Türkiye'nin, diğer ülkelerle, hele hele İran gibi komşu ülkelerle ticaret yaparken ABD'nin kanunlarına ve kendi başına aldığı kararlara göre hareket etmesi düşünülemez. Türkiye ABD'nin 51. Eyaleti değildir. Geçmişte ABD Türkiye'yi böyle görmüş olabilir ve Türkiye'yi idare edenler de ABD'nin buradaki valileri görevi görmüş olabilirler. Ancak bu, Türkiye için utanç verici bir durumdur. Türkiye, kendisine kurulmuş bu komplo ve haksız yargılamaya karşı harekete geçmeli ve hem burada hem de uluslararası mahkemelerde, ABD'nin teröre verdiği destekten dolayı ABD aleyhinde davalar açmalı ve ABD'nin yargılanmasını sağlamalı.” dedi.
CHP VE KEMAL KILIÇDAROĞLU BU KONULARDA GÜVENİLİR DEĞİL
“Hükümet içinde ve belediyelerde yolsuzlukların ve haksızlıkların olduğu bir gerçek.” diye konuşan Şahin, “Hatta bu konu öyle yaygınlaştı ki artık üzeri de örtülemiyor. Bu konuda artık mızrak çuvala sığmıyor. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği konunun doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Bu meseleyi ortaya çıkaracak olan bağımsız ve adil yargıdır. Böyle bir yargı var mı bu ülkede, maalesef. Hükümet yolsuzluk konusunda temiz değil. Ancak yolsuzluğun kimlere kadar bulaştığını bilmeden, ortaya atılan her iddiayı doğru kabul etmeyi de doğru görmüyoruz. Hele Türkiye gibi değerlerin içinin boşaldığı; yalan, iftira, komplo vb. her aracın çıkarlar için meşru görüldüğü bir ülkede. Ve hele bu iddiaları Kemal Kılıçdaroğlu gibi biri gündeme taşıyorsa. Çünkü CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu bu konularda güvenilir değil, her yola başvuran bir zihniyete sahipler.” şeklinde konuştu.
“SİYASİ ÇIKARLAR ADINA EMPERYALİST GÜÇLERLE BİR OLMAK BU ÜLKEYE İHANETTİR”
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın, haklarındaki iddialar konusunda kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapması gerektiğini ifade eden Şahin son olarak şunları söyledi; “Kamuoyunun son derece rahatsız olduğu yolsuzlukların üzerine gitmeli, haksızlıklara engel olmalı ve mağduriyetleri gidermeli. Bu vesile ile HÜDA PAR olarak şu ilkesel duruşumuzu ifade etmek istiyorum. Biz hükümetin çok ciddi yanlışları ve yolsuzlukları olduğunu görüyor ve biliyoruz. Buna karşı uyarılarımızı yapıyor, mücadelemizi veriyor ve tepkilerimizi gösteriyoruz. Ancak siyasi amaçlar ve çıkarlar adına emperyalist güçlerle hareket etmeyi veya onların hesabına yarayacak bir tavır içinde olmayı bu ülkeye ihanet olarak görüyoruz. Türkiye'de bazı partiler ve çevreler böyle bir yanlış tavır içindeler.” (Doğruhaber)