'Çözüm yeri ABD değil!'
Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, kutuplaşmanın Türkiye’ye zarar vereceğini söyleyerek, ülkedeki haksızlıkların, adaletsizliklerin, hukuksuzlukların çözüm yerinin ABD olmadığının altını çizdi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Aralık ayı Genişletilmiş Bölge ve Şube Başkanları toplantısı yoğun katılımla gerçekleştirildi. Heyecan ve coşkunun hâkim olduğu toplantıda Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Ankara ’da, Özel Birikim Koleji toplantı salonunda gerçekleşen toplantıda Turhan, konuşmasına, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle engeli vatandaşların zor yaşam şartlarına dikkat çekti. Önemli mesajlar veren Turhan, “Aslında hepimizi farkında olmasak da yakından ilgilendiren bir gündür. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Engelli tanıdıklarımız ya engelli akrabalarımız ya da engelli olma potansiyelimiz var. Engellilik doğuştan olabilir, sonradan olabilir, kaza sonucu oluşabilir. İşitme ve konuşma engelliler, görme engelliler, ortopedik engelliler, zihinsel engelliler. Güçsüz yaşlılar ve korumaya muhtaç çocuklar. Bütün bunlar da bizim yeryüzünde sınanışımızın bir parçası” diye konuştu.
Kutuplaşmanın Türkiye’ye zarar vereceğini söyleyen Turhan, ülkedeki haksızlıkların, adaletsizliklerin, hukuksuzlukların çözüm yerinin ABD olmadığının altını çizdi. Uyarılarda bulunan Turhan, şunları kaydetti: “Çünkü bu coğrafyadaki haksızlıkların, adaletsizliklerin, hukuksuzlukların kaynağı bizzat ABD’dir. Bizim kardeşlerimizin yaşadığı ülkelere kendi ülkemiz tarafından ambargo uygulanmasını kabul etmemiz mümkün değil. Diğer taraftan hukuksuzlukların, adaletsizliklerin, haksızlıkların giderileceği adres de bu coğrafyanın kendisidir. Birbirimizle oturup konuşacağız. Afganistan’da, Irak ’ta, Suriye ’de, Libya’da, Yemen’de yaşananların bu ülkede yaşanmasına izin vermeyeceğiz.”
Anadolu Gençlik Derneği’nin Türkiye’nin en önde gelen gençlik kuruluşu olduğunu ifade eden Turhan, İslam’ı en doğru şekilde anlamanın gayretinde olacağız. Enerjiden iletişime, şehircilikten sanata, tarımdan hayvancılığa her alanda kendini yetiştirmiş kadrolarımız olacak. Bir topluma yön veren, toplumu sürükleyen entelektüellerdir, gerçek âlimlerdir. Tabii âlimlik sadece fıkıh, siyer bilmekle olmuyor. Geniş düşünebilen, ufuk sahibi olan, anatomi bildiği kadar mikrobu da tanıyan âlimler öncülük yapabilir. Gençlerimiz bu âlimlerin izinde olurlar, ardından takipçileri olurlar” değerlendirmesini yaptı.
Turhan, cep telefonunun, kitabın, defterin ve kalemin yerini almaması gerektiğine dikkat çekerek, konuşmasında şunları kaydetti: “Cep telefonuyla konuşma istatistiklerinde Türkiye, tüm Avrupa’da ilk sıraya yerleşmiş. Kişi başına aylık 441 dakika. Kişi başına aylık 7 saatten fazla bir zaman. Bizden sonra 295 dakikayla Makedonya varmış. İtalya 271, Romanya 270 dakika. Özel bir şirketin medya analizinde yıl içerisinde cep telefonlarının 32 bin 547 kez haber konusu olduğu belirlenmiş. İnsanımız günde 6 saatten fazla bir zamanı cep telefonu ile geçiriyor. Tabii, bunda sosyal medyanın etkisi çok fazladır. Telefona bakmak için uyanma, lavaboya dahi giderken telefonu elden düşürmeme bağımlılığın boyutlarını gösteriyor. Gündelik yaşamda yanımızdan kitabı, defteri, kalemi eksik etmeyelim. Dijital ortamda okumak hem psikolojik olarak hem de zihinsel bir aktivite olarak asla sayfalara dokunarak okumanın yerini tutmayacaktır.” (Milli Gazete)