'Kudüs'ün her tarafı İslam'ındır, Müslümanlarındır'
Gaziantep’te "Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi" konulu programda konuşan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, "Kudüs'ün doğusu da güneyi de kuzeyi de her tarafı İslam'ındır, Müslümanlarındır. Bu da en ufak bir şekilde pazarlık edilemez." dedi.
Mekke'nin fethinin 1387'inci yıldönümü, Gaziantep'te Anadolu Gençlik Derneği'nin (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı’nın (MGV) düzenlediği etkinlikle kutlandı.
Şehitkamil Kültür, Kongre Merkezi’nde (ŞKM) düzenlenen "Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi" konulu program Mustafa Tayyip Yaşar’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programın açılış konuşmasını Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Gaziantep Şube Başkanı Özcan Fidan yaptı.
Programda bir selamlama konuşması yapan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök ise Müslümanların çok zor günler yaşadığına dikkat çekerek, İslam coğrafyalarındaki tüm mazlumların ahının arş-ı alayı titrettiğini, bugünlerin Hz. Muhammed’e en çok ihtiyaç duyulan günler olduğunu vurguladı.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Bölge Başkanı Mehmet Fatih Evyapan da konuşmasında, "yılbaşı" adı altında toplumun ifsat edildiğini, Müslümanların bu ifsadı önlemek ifade ve insanları tekrar kendi özlerine dönmesi için bir çaba sarf etmesi gerektiğini ifade etti.
Selamlama konuşmalarının ardından AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, katılımcılara hitap etti.
Emparyalist ABD Başkanı Trump’ın Kudüs'ü siyonistlerin sözde "başkenti" olarak ilan etmesine tepki göstererek konuşmasına başlayan Turhan, "Malumunuz 6 Aralık tarihinden itibaren Kudüs hepimizin zihnine girmiş oldu. Tabi üzülüyoruz. 6 Aralık sadece Kudüs'ün bizim gündemimize girmesi açısından yeterli olmamalı. 1947 tarihinden beri Filistin toprakları zalimlerin işgali ve sıkıntısı altındadır. 6 Aralık tarihinde Amerika'nın devlet başkanı Trump, bir açıklama yaptı. ‘İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ü kabul ediyoruz’ dedi. Tabi onun bu ifadeyi kullanması, onların çok güçlü olduğu için değil bizim çok dağınık olmamızdan kaynaklanıyor. Eğer bir, beraber olsak Amerika'daki Trump bu açıklamayı yapamaz." dedi.
Turhan, "Trump, bu açıklamayı yaptı diye bizim için Kudüs, israilin başkenti mi oldu? Hayır. Allahın izniyle hem burada hem dünyanın birçok bölgesinde Müslümanlar en güzel bir şekilde tepkilerini ortaya koydu. Biz başta bu açıklamayı yapan Trump'ı bir ülkenin devlet başkanı olarak kabul etmiyoruz. Ayrıca Amerika diye meşru bir devleti de kabul etmiyoruz. Ayrıca israil diye de bir devlet olduğuna inanmıyoruz. Biz bırakın Kudüs'ün israilin başkenti olmasını Tel Aviv'i israilin başkenti olduğunu kabul etmiyoruz. Çünkü israil diye bir devletin olduğuna inanmıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kudüs'ün her tarafı İslam'ındır, Müslümanlarındır"
Siyonistlerin Filistin topraklarına zorla yerleştirilerek, gasp ettiğini belirten Turhan, İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nin sonuç bildirisinde, Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak ilan edilmesine de tepki göstererek, "Kudüs ile alakalı ifade edilen ‘Doğu Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesini de hakeza kabul etmiyoruz. Çünkü Kudüs'ün doğusu da güneyi de ve kuzeyi de her tarafı İslam'ındır Müslümanlarındır. Bu da en ufak bir şekilde pazarlık edilemez." diye ekledi.
İslam'ın en temel kavramlarından olan fetih kelimesinin de bilinçli olarak batılılar tarafından başka yönlere çekildiğini belirten Turhan, "Bunu da kabul etmemiz mümkün değil. Batının ortaya koyduğu işgali hep beraber görüyoruz değil mi? Şu Antep’ten biraz gitseniz, Suriye'yi kimin karıştırdığını, kimin parçaladığını ve kimin bu konuyla alakalı adım attığını hep beraber görüyoruz ve batının bu planlarını hissediyoruz. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok. Şöyle 20 yıl geçmişe baktığımızda Irak'ta bir buçuk milyon insanı kim öldürdü? Batının, Amerika'nın bizatihi kendisi katletti ve öldürdü. Onun dışındaki bu coğrafyalara baktığımızda ne yazık ki yerin altındaki petrole ve enerji kaynaklarına ulaşmak için birçok insanımızı batının bu işgal anlayışı öldürmüş oldu. Ama İslam böyle değildir. Yerin altındakilerini değil, yerin üstündeki insanları kurtarmak için yapılan bir mücadeledir fetih ve bunu böyle bilmemiz gerekir." şeklinde konuştu.
Turhan, yılbaşı ve noelin bir değer, kültür ve bir medeniyet olamayacağını vurgulayarak, şunları söyledi: "Bizim çok şanlı bir medeniyetimiz, tarihimiz var. Hiçbir şekilde batının ortaya koymuş olduğu bu dayatmalara bizim ihtiyacımız yoktur. Çam ağaçları, renkli renkli ışıklar… Bunlar batı uygarlığının sembolleri ve şekilleri. Yavrularımızın, gençlerimizin zihinlerine yerleştirilerek, öyle bir şekilde ifsat yerleştiriliyor ki. İlk defa içkiye başlayan, birçok harama bulaşan yavrumuz ne yazık ki yılbaşında, ‘canım bir defadan bir şey olmaz’ diyerek çocuklarımızı ‘yılbaşı ve noel’ denilen batı toplumlarının inançları açısından önemli buldukları konuyu sanki bizimmiş gibi, bizim değerimizmiş gibi meşrulaştırmaya çalışıyorlar."
Program daha sonra dünya birincisi hafız Habip Deveci’nin Kur’an-ı Kerim ziyafeti, ilahi sanatçılarının seslendirdiği ezgi ve ilahilerle devam etti.
Program, AGD tarafından düzenlenen 'Siyer-i Nebi' yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül takdimi ve yapılan dua ile sona erdi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)