'Derdimizi anlatacak kimseyi bulamıyoruz'
Adıyaman’ın Samsat ilçesinde meydana gelen 5,1 şiddetindeki depremden dolayı mağdur olduklarını söyleyen vatandaşlar, seslerini duyurmak için kaymakamlık binasına yürüdü.
2016 yılının Mart ayında meydana gelen 5,5 şiddetindeki depremin ardından 24 Nisan 2018 tarihinde meydana gelen 5,1 şiddetindeki deprem, Samsatlı vatandaşları canından bezdirdi. Samsatlılar, “Derdimizi anlatacak kimseyi bulamıyoruz.” siteminde bulundular.
2006 yılında meydana gelen depremin ardından geçen süre zarfında Samsat’ta ciddi bir çalışmanın olmadığını ifade eden Samsatlı vatandaşlar, Samsat Kaymakamlığına yürüyerek Adıyaman Valisi Nurullah Naci Kalkancı’nındı Samsat’ta bulunduğu bir sırada valiyi istifa etmeye çağırdı.
Polis ile vatandaşlar arasında yaşanan gerginliğin ardından Samsat Belediyesinin bahçesinde toplanan vatandaşlar, Samsat Belediye Başkanı Yusuf Fırat’a sorunlarının çözülmesi için gerekliği girişimlerde bulunmasını istediler.
Vatandaşlar ile Belediye Başkanı arasında yaşanan kısa süreli bir gerginlikten sonra Belediye Başkanı Fırat’ın öncülüğünde bir grup vatandaş Vali Kalkancı ile görüşmek için kaymakamlık binasına gitti.
Görüşme neticesinde Samsat’ta konut istemediklerini dile getiren vatandaşlar kendilerine verilen dilekçeleri doldurarak kaymakamlığa teslim etti.
Kendilerine biber gazı sıkılmasından rahatsız olduklarını dile getiren vatandaşlar, İlke Haber Ajansı (İLKHA) dışındaki basının olaylar karşısında sessiz kaldığından da yakınarak “Derdimizi anlatacak kimseyi bulamıyoruz.” diyerek basına da tepki gösterdi.
“Dilekçelerimiz Ankara’ya gitmedi”
Yaşadıkları ilk deprem sonrası ilçede ev istemedikleri yönünde Ankara’ya gönderilmek üzere dilekçe verdiklerini belirten Sırrı Akın, “Vali bize ilk depremden sonra neden burada ev istemediğinizi sordu. Biz de ilk depremden sonra burada ev istemediğimizi dile getirmiş ve bunun için imza da toplamış, kaymakamlığa vermiştik. Ama dilekçelerimiz Ankara’ya gitmedi. Dilekçelerimize burada ne yaptılar ise bilmiyoruz.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yöneticilerin halkın adına dilekçe yazarak “halk burada ev istiyor” izlenimi oluşturarak kendilerini mağdur ettiğini belirten Akın, “Oysaki halk burada konut istemiyor. Burada deprem üstüne deprem oluyor, sürekli sallanıyor. Buraya konut yapsalardı bu depremde yıkılırdı. Biz, zemini sağlam bir yerde konut yapılmasını istiyoruz. Nerede yapıldığı önemli değil. Samsat’ın zemini sağlam değildir. Şehrin buraya kurulduğu dönem Milletvekili Samsatlı olduğu için bu durum bile bile ilçe merkezi buraya inşa edildi.” iddiasında bulundu.
“Ağalık düzeninin bitmesini istiyoruz”
Hasan Enser isimli vatandaş ise Samsat ilçe merkezinin kurulduğu alanın yerleşmeye uygun olmadığını ve bölge üzerinde oluşturulan bir tür ağalık sisteminin kendilerini de canlarından bezdirdiğini söyledi.
Enser, “Burası deprem bölgesidir. Sürekli deprem olmasına rağmen bizi buraya gömmeye karar vermişler galiba. Bizi 2 yüz bin lira borçlandırarak bizi buraya mahkûm ediyorlar. Bizler yarın taksitleri ödeyemediğimiz zaman evlerimizi satmaya kalksak bile kimse satın almaz. Ama burada tarla sahibi olan zenginler ağalar, bizim burada kalmamız için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Biz buradan çıkmak istiyoruz. Psikolojik olarak da korkuyoruz. Geceleri uyuyamıyoruz. Sürekli beşik gibi sallanıyoruz. Devlete ait arazi nerede var ise bizi oraya götürsünler. Ağalık düzeninin bitmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Gelip bizden oy istiyorlar ama bize sahip çıkmıyorlar”
Sırrı çoban isimli vatandaş ise Samsat’ın kurulduğu alanın daha önceden deprem bölgesi olduğunun bilindiği halde Samsat’ın buraya kurulmasını şöyle değerlendirdi:
“Daha önce gelen bakanımıza buranın deprem bölgesi olduğunu söyledim. Bakan bana ‘o listeleri karıştırma’ dedi. Geceleri yatamıyoruz. Çoluk çocuğumuz hep dışarıda bize yazık değil mi? Bir yıl oldu temel atılmadı. Geri kalan evlerin hepsi de yıkıldı. Oy için gelip bizden oy istiyorlar ama bize sahip çıkmıyorlar. Ahmet Aydın’ın buraya gelmesini istemiyoruz. Biz size oy vererek destek veriyorsak, sizde bize sahip çıkmalısınız. Bize, çalışabileceğimiz bir alanda konut yapsınlar. Biz bu şekilde 2 yüz bin lirayı veremeyiz. Devlet bize sahip çıksın.”
“Beş yüz yerden numune alınmış zemin sağlam değil”
Alınan numunelerin tamamının çıkan sonuçlarında Samsat’ın bulunduğu alanın yerleşim için sağlam bir zemin olmadığının ortaya çıktığını belirten Necmeddin Ertürk, bugüne kadar hiçbir şekilde seslerini duyuramadıklarını söyledi.
Ertürk, “Halk olarak, Samsat’ın buraya kurulmasını istemiyoruz. Kim, niçin buraya kurulmasını istiyor bunu da bilmiyoruz. Yeni yapılan okulların duvarlarının hepsi patlamış. İlkin buranın afet bölgesi olduğu söylediler ve konutları ücretsiz yaptıracaklarını söylüyorlardı. Konutlar bittikten sonra bize 240 bin lira fiyat çıkardılar. Sonra 195 bin liraya düşürerek bize güya iyilik yapmış oldular. Samsat olarak AK Partiye yüzde 85 oy vermiş bir ilçeyiz. 4 tane milletvekili çıkarmışız. Ahmet Aydın’ı meclise göndermişiz. Duyduğumuz kadarıyla başka alana konut yapılmasını bu vekiller engelliyor. Bilmelerini istiyoruz ki; halk olarak biz burada ev yapılmasını istemiyoruz, burada kalmak istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Çağrımıza kulak veren yok”
“Bize bedava evler yapılacak diyerek bizi uyuttular.” diyen Zafer Kural, “Burada hayvanlarımız öldü. Bunlar insanlar da olabilirdi. Bize ‘istiyorsanız taşınabilirsiniz.’ diyorlar. Düşünsenize, bu cevap bir devlet yetkilisi için çok aciz bir cevap. Koskoca vali buraya gelip ‘istemeyen gidebilir.’ diyor. Halkın gidebilme gibi bir durumu olsa idi halk burada durmazdı zaten. Samsat’ta kimse 2 yüz bin lira ödeyecek durumda değil. Burada iş yok, kimse aylık 700 lira bile ödeyemez. Verdiğimiz dilekçelerden bir sonuç çıkmıyor.” siteminde bulundu.
Kadife Çetinkaya isimli vatandaş ise şöyle konuştu: “Ben Samsat’ta ev yapılmasını istemiyorum. Çünkü benim hiçbir gelirim yok. Ben 2 bin lira ödeyemem. Ayrıca buranın zemini sağlam değil. Evimin her tarafından sular çıkıyor. Sadece benim evimde değil başka yerlerden de su çıkıyor.” İfadelerini kullandı.
Halime sonuç ise “Burada sürekli sarsıntılar oluyor. Burada kalmamayı arzuluyoruz. Biz, bir yıldır bu ortalardayız. Bir iş yapamıyoruz. 2 yüz bin lirayı nerden getirip vereceğiz.” dedi. (Cemil Özdaş İLKHA)