Çakıcı, Ağar, Alan ve Eken’in buluşması soru işaretleri yarattı!
Faili meçhul cinayetlerin avukatı Sarıhan 'Yeniden sahnede olmaları, umarım ki yeni acıların yaşanması, yeni bir planlamanın başlangıcı olmasın' dedi, önlem alınması uyarısı yaptı.
Susurluk’ta 3 Kasım 1996'da meydana gelen kazada ortaya çıkan devlet-siyaset-mafya ilişkilerinin başrolünde yer alan emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Albay Korkut Eken, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Bodrum Yalıkavak Marina'da bir araya gelerek fotoğraf paylaşması akıllarda soru işaretleri yarattı.
Fotoğraf sosyal medyada büyük tepki çekerken, çok sayıda kişi bu fotoğraf karesinin, “Faili meçhul cinayetleri, kaçırılma olaylarında kullanılan beyaz torosları” hatırlattığını belirterek “Susurluk ruhunun yaşadığını” ifade etti.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİN AVUKATI: UMARIM YENİ BİR PLANLAMANIN BAŞLANGICI DEĞİLDİR
Eski CHP milletvekili ve faili meçhul cinayetlerle yaşamdan koparılan aydınların davalarında avukatlık yapan hukukçu Şenal Sarıhan, Susurluk skandalının Türkiye Cumhuriyeti tarihi içerisinde en acı süreçlerden birini ifade ettiğini belirtti. Sarıhan, “Bu süreçte ismi geçen insanların bugün yeni baştan bir arada olmaları, umarım ki yeni acıların yaşanması konusunda yeni bir planlamanın, örgütlemenin başlangıcı olmasın” dedi.
‘YENİDEN SAHNEYE ÇIKMIŞ OLMALARINI HEPİMİZ ÖZENLE İZLEMELİYİZ VE ÖNLEM ALINMALI’
“İçinde bulunduğumuz süreç ülkede insanların kamplaştırıldığı, hasım gibi gösterildiği bir süreçte bu insanların yeniden sahneye çıkmış olmaları hepimizin bu süreci özenle izlememiz ve buradan doğabilecek tehlikelere karşı hukuki önlemlerin alınması konusunda da talepkâr olmamız gerektiğini düşüyorum” diyen Sarıhan, fotoğraf karesini görünce rahatsızlık hissettiğini belirterek şunları şunları söyledi: “Benim için o günlerin anıları çok canlı. O dönemde hukuki süreç bir yüzleşmeyle sonuçlanmadı. Çok ciddi acıları, yaşam ihlallerini ifade ediyor o süreç.”
SUSURLUK KOMİSYONU ÜYESİ FİKRİ SAĞLAR: TESADÜF MÜ?
Susurluk skandalının aydınlatılması için 1997 yılında TBMM’de kurulan Susurluk Komisyonu üyeliği yapan, eski CHP milletvekili Fikri Sağlar ise “Bu isimlerin bir araya gelmesine ilişkin bir şey söyleyemem. Eski anılarını paylaşıyor olabilirler. Ancak bu fotoğrafın paylaşıldığı gün Ankara Valiliği hakkımdaki koruma kararını kaldırdı. Bu bir tesadüf müdür bilemem ama Türkiye’de tesadüfler politikası vardır” diye konuştu.
MASİDE OCAK: BU FOTOĞRAFA BAKINCA ÖLÜM LİSTELERİNİ GÖRÜYORUM
Hasan Ocak, 15 Mart 1995’te gözaltına alındı. İşkenceyle öldürülmüş bedeni Beykoz ormanlarında bulunan kimsesizler mezarlığına gömülmüş olarak bulundu.
Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, “Adalet taleplerimiz 25 yıldır karşılık bulmadı, gözaltında kaybetmelerde sorumluluğu olanlar cezasızlıkla ödüllendirildi. 12 Eylül kayıplarımızın dosyalarında ve 90’lı yıllarda ki kaybedilmelerde Mehmet Ağar’ın, Kürt iş insanlarının katledilmesi ve kaybedilmesinde Korkut Eken’in, Engin Alan’ın sorumluluğu mahkeme tutanaklarına geçti” dedi.
Ocak, söz konusu fotoğrafa bakınca yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Dörtlü fotoğrafa bakınca Mehmet Ağar’ın mecliste milletvekili Ali Şeker’in abimle ilgili sorusuna, ‘Hasan Ocak’tan başka kayıp var mı?’ diye dalga geçişini, 2012 yılında Mehmet Ağar’ın kaldığı Yenipazar Cezaevi önünde yaptığımız basın açıklaması nedeniyle Korkut Eken’in kayıp yakınlarını tehdit edişini, Engin Alan’ın hazırladığı ölüm listelerini ve onların emriyle itirafçı Yıldırım Beğler’in anlatımlarıyla nasıl kaybedildiklerini öğrendiğimiz Halil Birlik ve Mehmet Bilgeç’i görüyorum. Bu fotoğraf beni öfkelendirmiyor, bu ilişkileri zaten biliyoruz.”
‘BU FOTOĞRAFLA TOPLUMA GÖZDAĞI VERİYORLAR’
Abdülmecit Baskın 1994 yılında gözaltında işkence edilerek öldürüldü.
Babasının faillerinin bulunması için adalet arayan Eren Baskın, o fotoğraf karesini gördüğünde kalbinin paramparça olduğunu söyleyerek, “Birbirinden çirkin, karanlık isimlerin bir araya gelmesi insan hakları mücadelesi içinde olan insanların kalbini çok derinden kırabiliyor tıpkı biz kayıp çocuklarının kalbini paramparça ettiği gibi” dedi. Bu fotoğraf karesiyle topluma gözdağı verilemek istendiğini belirten Baskın, “Kendilerince hak hukuk tanımaz kimlikleriyle gözdağı veriyorlar. Biz buradayız bakın görün keyfimiz yerimizde diyorlar. Çocukları Yalıkavak’ın cennet koylarını talan eden ihaleleri alıyorlar ama unuttukları bir şey var! Her ne kadar korunup kollansalar da her ne kadar mahkemelerde beraat kararları ile ödüllendirseler de yetim bıraktıkları çocukların ve annelerin ahı ayakları her taşa değdiğinde akıllarına gelecek. Kendilerini aklanmış hissetseler de bizlerin kalbinde müebbet olarak mahkûmlar” diye konuştu. (Artı Gerçek)