Cemil Bayık: "ABD PKK'yı bölge ülkelerinin üzerine sürmek istiyor"
PKK'nın beş kurucusundan Cemil Bayık şubat sayısında Serxwebun dergisinde kaleme aldığı yazısında ABD'nin PKK'yı bölge ülkelerinin üzerine sürmek istediğini yazdı. Bayık, İran yönetimini "Demokratik İslam" sistemine evirmek için uğraşılması gerektiğini yazdı.
Serwxebun Dergisi'nin Şubat sayısında uzunca bir yazı kaleme alan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, "Elde ettiği imkanların PKK varlığı ve mücadelesi ortamında oluştuğunu göremeyen bir siyasi şekillenme vardır" ifadelerini kullanarak "Kandilsiz PKK" 'tehlikesine' ve 'ABD'nin tuzaklarına' dikkat çekti.
PKK'nın beş kurucusundan Cemil Bayık şubat sayısında Serxwebun dergisinde kaleme aldığı yazısında ABD'nin PKK'yı bölge ülkelerinin üzerine sürmek istediğini yazdı:
-“Kontrol altına alınan gerilla ve Özgürlük Hareketi (PKK) başta ABD ve uluslararası güçlerle çelişki içinde olan güçlere karşı konumlandırmak istenmektedir. Bu bir gün Irak, bir gün İran, bir gün Suriye, bir gün de Türk devletine karşı kullanılabilir. Hatta gerektiğinde artık kendilerine hizmet edemeyecek duruma düşmüş KDP'ye karşı bile kullanılacaktır. ABD koordinatörlüğünde güncellenen uluslararası komployu böyle anlamak gerekmektedir…
Bu komplo iktidardan düşmüş Trump hükümeti ve onun Ortadoğu’daki görevlileri tarafından planlanmıştı. Kuşkusuz bu komplo devlet çıkarları için planlanmıştır ancak hükümetlerin tercihi de bu komplonun şekillenmesinde etkili olmuştur. Bu açıdan bu komployu uygulama biçimi Biden iktidarı döneminde nasıl olacaktır, bunu da önümüzdeki dönemde göreceğiz.”
Konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Soner Yalçın, "özellikle 2000'lerden bu yana ABD konusunda temkinli ifadeler kullanan Kandil yönetimi ilk defa bu kadar sert tonda ABD'nin kendilerini kullanmak istediğini açık olarak belirtti. Kuşkusuz… Bu sert yazının esas kaynağı ABD'nin Suriye'de izlediği “Kandil'siz PKK” stratejisiyle ilgili…" ifadelerini kullandı.
Cemil Bayık, Serxwebun'daki yazısında Suriye'de yaşanan gelişmelere değinerek ABD'nin, PKK/PYD'nin Suriye ile anlaşma yapmasına karşı çıktığını yazdı:
- “Aslında Suriye rejiminin Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ile anlaşma yapması daha kolaydır. Ancak Suriye içinde ve dışında bazı güçler böyle bir anlaşmayı istemiyor. Öte yandan ABD de, Suriye ile bir anlaşmayı sabote eden, engelleyen politikalar yürütmektedir.”
Soner Yalçın yazısına şöyle devam ediyor:
"Sovyetler Birliği'nin 1990'da dağılmasıyla ABD gölgesine sığınan Cemil Bayık'taki “değişimin” sebebi ne?
Bunda; ABD'nin Suriye'de oluşturmaya çalıştığı “yeni PKK” stratejisinin Kandil'de ciddi rahatsızlığa yol açması var…
Bunda; Suriye'nin kuzeyinde ikinci bir Kuzey Irak kurmak isteyen ABD'nin, bütün oyununu sadece PKK'nın üst düzey sorumlusu olan Şahin Cilo üzerinden kurmaya çalışması var…
Bunda; ABD'nin PKK'yı İran üzerine şiddetli şekilde sürmek için çaba sarf edip Kandil'in buna sıcak bakmaması var… (Cemil Bayık'ın yazısında İran hakkında yazdıkları dikkat çekici: “Kürt halkının demokratikleşme stratejisiyle etkili olacağı bir yer de İran'dır. Dış bir işgali beklemeden, doğru siyasetin İran halklarıyla, İran içinde bir siyasi değişimin amaçlanması önemlidir. Dış güçlerden beklentili olanlar ne doğru bir siyaset izleyebilir ne de İran'ın değişiminde rol oynayabilir…”)"
Serwxebun Dergisi'nin Şubat sayısındaki yazısında Cemil Bayık, İran ile ilgili bölümde şu ifadeleri kullandı:
"İrani tüm topluluklarla demokratik birlik temelinde İran’ı değiştirme mücadelesine girmek gerekir
Kürt halkının demokratikleşme stratejisiyle etkili olacağı bir yer de İran’dır. Demokratik İslam anlayışı Şii’si ve Sünni’siyle İran’da doğru anlaşılır ve Demokratik Ulusa dayalı demokratik mücadele birliği yaratılırsa İran, demokratik İslam doğrultusunda değişime uğratılarak demokratikleşmenin önemli bir coğrafyası haline gelir. İran tarih boyu halkların bir arada yaşadığı bir devlet ve ülke olmuştur. Eğer bu birlikte yaşam Demokratik Ulus anlayışı ile güncellenirse İran’da başta Kürtler olmak üzere tüm halkların güçleneceği yeni bir İran yaratılabilir. Kuşkusuz Kürtler her olasılığa hazırlanmalıdır. Ancak esas olarak dış bir işgali beklemeden, doğru siyasetin İran halklarıyla, İran içinde bir siyasi değişimin amaçlanması önemlidir. Dış güçlerden beklentili olanlar ne doğru bir siyaset izleyebilir ne de İran’ın değişiminde rol oynayabilir. Bu açıdan İrani tüm topluluklarla, inançlarla demokratik birlik temelinde İran’ı değiştirme mücadelesi içine girmek gerekir. Kürtler demokratik karakterleri ve Demokratik Ulus anlayışıyla İran’da da önemli bir rol oynayabilirler. Kürtler doğru strateji izlerlerse İran’daki tüm siyasi güçleri pozitif olarak etkilerler. Mevcut İslami rejimi demokratik İslam çizgisinde değişime zorlayıp halkların yerel demokrasi temelinde kendi kimlik, dil, kültür ve inanç özgürlüklerine kavuştukları yeni bir İran yaratılabilir. Ya mevcut İran yönetimi böyle bir uzlaşmaya çekilir ya da halklar demokratik birlikleriyle halkların özgür ve demokratik yaşama kavuştuğu yeni bir İran yaratır. Bunun için en başta dış güçlerden beklenti içinde olmadan İran içindeki dinamiklerle böyle bir İran’ı yaratma anlayışı ve çabası içinde olmak gerekmektedir." (Serwxebun Şubat 2021/Hürseda Haber)