Aziz Sancar gençlere seslendi: İnatçı olmalı ve bilimsel teknolojiyi takip etmelisiniz
Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar, bilim insanı olmak isteyen gençlerin çalışmalarında karşılaşacakları zorluklara karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini belirterek "İnatçı olmalısınız, çok çalışmalı, bilimsel teknolojiyi takip etmelisiniz." dedi.
Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Antalya Diplomasi Forumu'nun (ADF) uzman kişilerin kamuoyunu yakından ilgilendiren konulardaki görüşlerini dile getirdiği ADFVisitorsCorner (Ziyaretçi Köşesi) uygulamasına 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı özel konuğu olarak video mesajla katılarak değerlendirmelerde bulundu.
ADF'nin internet sitesindeki demecinde, Sancar, bilim hayatı boyunca yaşadığı zorlukları ve bunların üstesinden nasıl geldiğini anlattı.
Sancar, bilim insanının, doğayı doğrudan gözlemleyerek veya deneyler yaparak anlamaya ya da doğanın sırlarını ortaya çıkarmaya çalışan bir kişi olduğunu söyledi.
Bilim insanının belirli bir konuyla ilgili soruya cevap verebilmek için hipotez önermesi, onu kanıtlamaya çalışması ve deney yapması gerektiğini vurgulayan Sancar, "Hipotez oluşturmanın ve bunu kanıtlamak için deneyler yapmanın en zor yanı, vakaların yüzde 80 ila yüzde 90'ında ya hipotezin yanlış çıkması ya da deneylerin işe yaramamasıdır." dedi.
Sancar, bunun bilim insanı olmak isteyen gençler için çok önemli olduğuna işaret ederek, "Deneylerin çoğunun işe yaramadığının farkında olmalılar. Çok hayal kırıklığına hazır olsunlar. Aslında bu noktada birçok kişinin cesareti kırılır ve bilimi bırakır. Çünkü deneyler, işe yaramaz veya hipotezler yanlıştır." ifadesini kullandı.
Bu engellerle nasıl başa çıktığına değinen Sancar, engellerin üstesinden çok inatçı olarak ve deneyler yaparak geldiğini, deneyleri işe yaramayınca farklı yollar denemeyi sürdürdüğünü ve yeni hipotezler üretmeye çalıştığını kaydetti.
"Bilimde doğru soruyu sormanız ve teknolojiyi takip etmeniz önemli"
Sancar, bazen mevcut teknolojinin sorulan soruyu cevaplamak için yeterli olmaması nedeniyle deneylerin işe yaramadığını dile getirerek, bu nedenle teknolojik gelişmeleri takip etmenin ve kendi işinde uygulamanın önemini vurguladı.
Aziz Sancar, 1918'de yaşanan grip salgınına neyin sebep olduğunu o dönemde teknolojik yetersizlik nedeniyle tespit etme ve kanıtlamanın mümkün olmadığını söyledi.
Elektron mikroskobu geliştirilinceye kadar grip salgınına neyin sebep olduğunun kanıtlanamadığını anlatan Sancar, bu mikroskop sayesinde virüsün görülebildiğini dile getirdi.
Sancar, "Bilimde doğru soruyu sormanız ve aynı zamanda teknolojiyi takip etmeniz önemli. Teknoloji olmadığı sürece soruyu cevaplayamazsınız." dedi.
"Maksihücre yöntemini Hepatit B hastalığına karşı aşı geliştirmek için kullandılar"
Kendi çalışmaları üzerinden de örnek veren Sancar, doktorasında DNA onarım enzimini saflaştırmak ve DNA onarımının nasıl çalıştığını anlamak üzerine çalışmalar yaptığını belirtti.
Sancar, çalışmayı yaptığı yıllarda DNA onarım enzimini saflaştırmanın bir yolu bulunmadığını kaydederek, "Ben ne yapacağımı bulmaya çalışırken, Stanford'da yeniden birleştirilmiş DNA geliştirildi. Hemen kendi işime uygulamak için yeniden birleştirilmiş DNA teknolojisini kullanmayı öğrendim ve bu teknolojiyi kullanarak DNA onarım enzimini saflaştırdım ve tüp içinde karakterize ettim." diye konuştu.
DNA onarımının nasıl çalıştığını bu şekilde anladığını ve "Maksihücre" adı verilen bir yöntem geliştirdiğini belirten Sancar, çalışmalarının başarısını şu ifadelerle anlattı:
"Bu, kamuoyuna duyurulduğunda diğer bilim adamları Maksihücre yöntemini Hepatit B hastalığına karşı aşı geliştirmek için kullandılar. Maksihücre tekniğini kullanarak Hepatit B aşısı geliştirdiler. Ayrıca Maksihücre tekniği, farklı miktarlarda yeniden birleştirilmiş insülin yapmak için de kullanıldı. Böylece hayvanlardan, esas olarak domuzlardan elde edilen yeniden birleştirilmiş insülin saflaştırmak zorunda kalınmadı.
İnsülin, büyük miktarlarda çok düşük değerlerde ve uygun fiyatlarda daha yaygın olarak bulunur hale geldi. Şu anda kullanılan insülin, yeniden birleştirilmiş DNA'dan elde ediliyor ve bu yeniden birleştirilmiş DNA'nın gelişimi de kısmen benim geliştirdiğim Maksihücre yöntemi sayesinde oldu."
"Deneylerin yüzde 80 ile 90'ı işe yaramaz. İnatçı olmalısınız"
Bilimin zorluğuna işaret ederek tavsiyelerde bulunan Sancar, "Bilim, meşakkatli bir iş. Deneylerin yüzde 80 ile 90'ı işe yaramaz. İnatçı olmalısınız, çok çalışmalı, bilimsel teknolojiyi takip etmelisiniz. Bilim dünyasında neler olup bittiğini işinize uygularsanız başarılı olursunuz." diye konuştu.
Sancar, bilimde elde edilen başarıların insanoğluna tahmin edilemeyecek boyutta fayda sağlayacağını da vurguladı.
Antalya Diplomasi Forumu Ziyaretçi Köşesi uygulaması
Liderlerin, siyasetçilerin, önde gelen akademisyenlerin, düşünürlerin, kanaat önderlerinin, diplomatların ve iş insanlarının her yıl bir araya gelerek küresel ve bölgesel meseleleri vizyoner bir bakış açısıyla ele almaları ve sorunlara çözüm önerileri getirmeleri için bir diyalog platformu oluşturmayı hedefleyen ADF, çevrim içi etkinliklerini sürdürüyor.
Forum, konusunda uzman kişilerin kamuoyunu yakından ilgilendiren konulardaki görüşlerini daha ayrıntılı biçimde irdeleyen ADFVisitorsCorner (Ziyaretçi Köşesi) uygulamasını da hayata geçirdi.
ADF'nin Ziyaretçi Köşesi'ne bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı İsmail Demir ve Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen katıldı.
ADF'nin internet semineri, makale ve kısa video formatındaki diğer etkinliklerine de bugüne kadar birçok ülkeden bakan, uluslararası ve bölgesel kuruluş temsilcisi ile akademisyen katıldı.
İlki 18-20 Haziran'da düzenlenen ADF'nin ikincisinin 11-13 Mart 2022'de yapılması planlanıyor. (AA)