ABD'den Ensarullah'a yeni yaptırımlar
ABD Hazine Bakanlığı Çarşamba akşamı, Yemen Ensarullah Hareketi'nin önemli mali bir ağını yaptırımlar ile hedef aldığını duyurdu. ABD Dış Sermayeler Kontrol Bürosu bu yaptırımların Fars Körfezi kıyı ülkelerinin yakın işbirliğiyle alındığını duyurdu.
ABD Hazine Bakanlığı, Suudi koalisyonunun provokasyonlarına değinmeden, Ensarullah hareketinin savunma ve direnişinin Yemen halkının acılarını artırdığını öne sürerek Ensarullah hareketine yönelik gerçekleri saptırma ve projeksiyon girişimlerini devam ettirdi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Washington'un Yemen savaşı konusundaki tutumunu değiştirdiğini ve Ensarullah hareketini Şubat 2021'de terörist gruplar listesinden çıkararak Suudi koalisyonuna yaptığı yardımlardan vaz geçme yönündeki ilk iddialarına rağmen, ABD'nin Batı Asya'daki stratejik çıkarları doğrultusunda tekrar aynı hataları yapmaya başladı.
Bu sürecin devamında Washington, Suudi Arabistan ve BAE'ye doğrudan Suudi koalisyonunun Yemen'in mazlum halkına yönelik saldırılarında kullanılan silah satışlarını sürdürürken,Ensarullah hareketine karşı düşmanca bir tavır da sergiledi.
Biden yönetimi en başından beri Birleşmiş Milletler, insan hakları ve savaş karşıtı örgütler ve hatta bir dizi kongre üyesi tarafından Trump yönetiminin Ensarullah hareketini terör örgütü olarak tanıma ve boykot etme kararını bozması yönünde çağrılarla karşı karşıya kaldı ve ABD'nin Yemen savaşına yaklaşımını kökten değiştirmek talepleri ile karşılaştı.
Zaten Joe Biden özellikle seçim kampanyası sırasında Riyad karşıtı sloganlar atarak Yemen savaşını "stratejik bir felaket" olarak nitelendirdi ve "silah satışları da dahil olmak üzere Suudi koalisyonunun Yemen'deki saldırısına ABD desteğini sonlandıracağını" iddia etti. Ancak Beyaz Saray'a yerleştikten sonra, bir kez daha Suudi Arabistan'ı ABD'nin yakın bir müttefiki olarak nitelendirdi ve yakın zamanda Suudi koalisyonu ortağı BAE'yi sözde desteklemek için beşinci nesil F-22 savaş uçakları ile kuşattı.
Şimdi Biden hükümeti bir adım daha attı. Suudi koalisyonunu desteklemek ve Yemen halkına karşı hareket etmek doğrultusunda Ensarullah hareketine bağlı finans ağını boykot etti. Bu durum, ABD'nin ve Washington'un abartılı iddialarına rağmen insan hakları standartlarını tamamen göz ardı etmesinin gerçek doğasını gösteriyor.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte ABD ve Batı ülkelerinin yeşil ışığıyla Mart 2015'ten bu yana Yemen'e savaş açtı, çoğu Yemenli çocuk ve kadın binlerce sivili öldürüp yaraladı.
Aslında, Suudi koalisyonunun Yemen'deki savaşı sürdürmesi, Batı'nın, özellikle de ABD'nin açık ve gizli yardım ve desteği olmadan mümkün olamazdı.Bu nedenle insan hakları örgütleri, Batılı ülkelerin Yemen meselesine öncelik vermeleri gerektiğini defalarca dile getirmişlerdir.Milyonlarca Yemenli sivilin hayatı kurtarmak ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmek için harekete geçmelerini istemişlerdir. Aslında Suudiler ve BAE yönetimleri, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından gönderilen askeri teçhizat ve mühimmat seli olmasaydı, Yemen halkına karşı mevcut baskıcı savaşı sürdüremezdi.
Siyasi uzman Barbara Valey, "Yemen'deki yıkıcı savaş ve savaş cinayetlerinden ABD ve İngiltere de sorumludur" değerlendirmesinde bulundu.
ABD silah şirketlerinin çıkarları, Suudi koalisyonunun Yemen'deki acımasız savaşının devam etmesine bağlı ve Kongre'de Suudilere ve BAE'ye silah satmaya devam etmek için güçlü lobilerin olması da bundan dolayıdır. Bu nedenle Biden yönetimi, baştaki sloganlarına rağmen, Suudilere ve BAE hükümetlerine yardım etmede ve Ensarullah hareketine yaptırımlar uygulayarak Yemen halkına yönelik yaptırımları yoğunlaştırmada Trump yönetiminin izlediği yolu sürdürdü.(Ajanslar)