Düşman oklarının gösterdiği
"Biden yönetimi, İran'ın nükleer altyapısına nihayet askeri saldırılar başlatmak için gerekli olan azim ve kararlılığı göstermelidir. Amerika ve müttefikleri bu konuda çok uzun süredir tereddüt ediyor."
"Rusya, İran, Çin'in öne çıktığı Batı'ya özellikle de ABD'ye karşı cephe alan bir tavrı da içeren yükselen Asya, beraberinde öncelikle Batı Asya'da ve gayet tabii olarak dünyada bir çok dengeyi esastan etkiliyor" şeklinde son zamanlarda yapılan değerlendirmelerin gerçeklik dünyasında bir karşılığı var mı? Yeni bir dünyanın kurulduğunu söyleyenler esasında bir hakikate işaret ediyorlar mı?
Dünyanın kendi etrafındaki dönş hızı ekvator baz alındığında 1670 km olarak bilinmektedir. Güneşin etrafındaki dönüş hızı ise yaklaşık olarak 107 bin km olarak hesaplanmıştır. Şimdilerde dünya güç dengelerinde meydana gelen değişim hızının da dünyanın bu muazzam dönüş hızına benzetilmesi çok da abartılı olmayacaktır.
Fakat kimi çevreler bu değişim sürecinin abartılı olduğunu, gerçeği yansıtmadığını iddia etmektedir. Değişim o denli hızlı gerçekleşiyor ki insanlar ortaya çıkan diramatik farkı kabullenmekte zorlanıyorlar.
Peki ama bu tip çevrelerden gelen itirazlara karşı ortaya konulabilecek bir yaklaşıma sahip miyiz? Gerçekten dünyada esasa taallük eden cinsten bir değişm yaşanmakta mıdır?
Bazen bu tip durumlarda düşman cephesinin tabloyu nasıl gördüğüne bakmak ikna edici olabilir. Bu çerçevede jns* (Jewish News Syndicate)'de Josh Blok** imzası ile yayınlanan yazı oldukça dikkat çekici veriler içeriyor. Evvela yazarın yaşanan denge değişimi karşısındaki harareti ve endişesi oldukça belirgin bir şekilde yazıya yansımış. O kadar endişeli ki bir an önce ABD Başkanı Joe Biden'in bütün gücü ile askeri bir saldırıyı gerçekleştirmesini şiddetle öneriyor. Amerika'nın hala bir askeri saldırıyı gerçekleştirme gücü varken bunu İran'a karşı gerçekleştirmesini önererek bir sonraki merhaleye geçmeden tedbir alınmasını büyük bir aceleyle öneriyor.
Aşağıya sizin için tercümesini verdiğimiz yazıyı bu açıdan ilginize sunuyoruz. Dikkatimizi çeken bu yazının sizin de ilginizi celbedeceğini düşünüyoruz...
Avrupa'da daha geniş bir savaşı durdurmak ve Tayvan'ı korumak için İran'ı bombalayın
Afganistan ve Ukrayna bozgunlarından sonra Batı, dünyayı kurtarmak için güç göstermeli.
Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşı Tahran'dan çok uzak. Ancak Biden yönetimi Rusya'yı Ukrayna'da caydırmayı ve Çin ve İran ile artan ittifakını caydırmayı umuyorsa, şimdi İran'ın nükleer varlıklarına karşı kararlı bir şekilde hareket etmesi gerekiyor.
Avrupa'daki savaş ve yaklaşan nükleer silahlı İran tehdidi, ABD'yi, atom şemsiyesi NATO'nun Doğu Avrupa'daki sınırlarından Asya'nın Uzak Doğu'suna kadar uzanacak olan, Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore de dahil olmak üzere nükleer silahlı devletlerden müteşekkil bir şekilde ortaya çıkan bir ittifak olan yalın bir gerçeklikle karşı karşıya bırakıyor.
Biden yönetimi, zeminin ayaklarının altından kaydığının ya da İran'a daha fazla taviz vermenin, doğal olarak daha fazla kaymalara sebep olacağının henüz farkında değil. Bunun yerine, Rusya tarafından müzakere edilen bir anlaşmayı desteklemek – İran'ın hayal ettiğinden bile daha iyi bir anlaşma ya da Rusya'nın övündüğü gibi – mevcut yönetimin zamanın gerisinde olduğunu ve tehlikeli bir şekilde artık modası geçmiş bir paradigmadan gelen fikirlere bağlı olduğunu kanıtlıyor.
Orijinal 2015 İran nükleer anlaşması - Kapsamlı Ortak Eylem Planı veya JCPOA - artık var olmayan küresel bir uyum için tasarlandı ve müzakere edildi. Yeni hizalamalar ve yeni bölünmelerle yeni bir çağdayız. Bu yüzden Amerika böyle bir anlaşmayı kabul edemez. Söz konusu anlaşma Rusya'ya ve Çin'e, İran'ın nükleer statüsünü bize karşı kullanma yetkisi verirken, Rusya'ya İran'da 40 veya daha fazla nükleer reaktör inşa edebileceğini yazılı olarak garanti ediyor. Böyle bir anlaşma, şu anda yaşadığımız dünyayla kesinlikle bağdaşmaz.
Şaşırtıcı ve hızlı olan bu değişimler, Doğu-Batı ilişkisinin işbirliği döneminin, nükleer silahlar ve balistik füzelerle donanmış dört ve potansiyel olarak beş Batı karşıtı devlet arasında dramatik yeniden düzenleme dahil olmak üzere Soğuk Savaş tarzı tehdit ve ittifaklardan birine geri döndüğü anlamına geliyor. Bu büyüyen nükleer tehdit ABD için kabul edilebilir bir şey değil. Buna cevaben Biden yönetimi, İran'ın nükleer altyapısına nihayet askeri saldırılar başlatmak için gerekli olan azim ve kararlılığı göstermelidir. Amerika ve müttefikleri bu konuda çok uzun süredir tereddüt ediyor.
Ancak İran'a yönelik saldırılar, Orta Doğu'daki nükleer silahlanma yarışını sona erdirmeyecek. ABD'den hasımlarımıza, umutsuzca eksik olan Amerikan askeri caydırıcı gücünü geri kazandıracak güçlü bir kararlılık mesajı gönderecekler. Bu, ABD ulusal güvenliği için hayati önem taşıyor.
Putin'in NATO veya Amerikan uyarıları tarafından caydırıldığına dair herhangi bir gösterge var mı? Aksine, caydırıcı olan Putin gibi görünüyor. Beyaz Saray, Polonya'dan kendilerine yalvaran 28 MiG-29 avcı uçağının Ukrayna'ya transferini başka hangi sebeple engellemiş olabilir?
Biden yönetiminin Afganistan'dan kötü tasarlanmış bir şekilde çekilmesi, Rusya'ya karşı samimiyetsiz ve geçirgen yaptırımlar uygulaması, Ukrayna'yı yeterince silahlandırmadaki başarısızlığı ve İran'ın Amerikalılara ve Körfez müttefiklerimizin başkentlerine yönelik balistik füze saldırıları karşısındaki seri zayıflığı göz önüne alındığında, Amerika ve NATO'nun eski Sovyet uydu devletleri üzerinde savaşa girme istekliliğinin Moskova'da derinden şüphe uyandırması şaşırtıcı mı?
Bu nedenle ABD, İran'ın nükleer ve askeri-sanayi kompleksini yok etmek için derhal ve kararlı bir şekilde harekete geçmelidir. Bu, Amerika'nın güvenilir askeri caydırıcılığını geri getirecek ve maceracılığı ve Avrupa'da daha geniş bir savaşı önleyecektir. Bu süreçte, retorik olsun ya da olmasın, Asya'daki pervasız saldırganlığı caydıracaktır.
Şu anda Putin'i Başkan Joe Biden'ın ve NATO'nun “bir inçlik” bölge üzerindeki blöfünü oratay koymaktan alıkoyan nedir? Beşinci Maddeyi kullanma konusunda iki haftalık herhangi bir NATO tartışması sırasında Putin, Polonya kırsalından 100 millik bir dilim alabilir veya bir Baltık devletini işgal edebilir.
İran'ın dini lideri caydırılmak şöyle dursun, Beyaz Saray'ın blöfünü gördü bile. 13 Mart'ta İran İslam Devrim Muhafızları, Amerika'nın Kerkük'teki yeni konsolosluğu yakınında Erbil'i hedef alan önemli bir balistik füze saldırısı başlattı. İran'ın Amerikan askerlerine ve sivillere yönelik bu son doğrudan saldırısı, İran ve vekillerinin ABD askeri üslerini ve ayrıca Suudi Arabistan, Abu Dabi ve Dubai'deki nüfus merkezlerini hedef alan düzinelerce saldırısını takip ediyor. Tahran, ABD'ye ve Körfez'deki müttefiklerimize fiilen savaş ilan etti.
İran'la yasadışı nükleer silah programları hakkında yirmi yıl süren görüşmeler, yirmi yıllık hesaplanmış aldatmacaya ulaştı - aldatma neredeyse her zaman diplomatik olarak Rusya ve ekonomik olarak Çin tarafından korunuyor.
Biden göreve geldiğinden beri, Rusya ve Çin, artan bir ivme iletarihi farklılıkların üstesinden gelerek daha derin bilimsel, askeri, ticari, finansal ve emperyal liderler arası bağlar kurdular. Çin devlet medyası, Rusya'nın ABD'ye yönelik sahte biyolojik silah suçlamalarını güçlendirdi ve Rusya'nın Ukrayna'yı Batı saldırganlığından ve hayalet Nazilerden kurtarmaya yönelik yanıltıcı anlatısını yaydı.
Putin'in ruh hali ile ilgili endişeler Beyaz Saray danışmanları ve Avrupalı askeri yetkililer arasında yaygın. Hüsrana uğramış Kremlin komutanı, nükleer bombalarını alarma geçirdi. Batı'ya cehennemden uzak durmasını söyledi. O, askeri yardımı düşünen Avrupa ve NATO devletlerine karşı, bu devletleri Ukrayna'nın ihtiyaç duyduğu yardımı sağlamaktan caydıran giderek daha cüretkar tehditler savuruyor. Bütün bunlar tersine çevrilmelidir.
Biden, görünüşe göre Putin'e bir NATO devletini Putin'in savaşına dahil etmek için bir “bahane” sağlamaktan korkar hale geldi. Böylece, Polonya aniden Ukrayna'ya uçak teklif etme çizgisinden çıktı - ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in bir hafta sonu önerdiği bu takas, Beyaz Saray Pazartesi günü bu durumla karşılaştığında “şok” olana kadar devam ediyordu.
Eğer başkan Avrupa'da daha geniş bir savaştan kaçınmak ve küresel sistemleri tehdit eden aşikar saldırganlığı -serbest ve adil ticaret, sınırlar, açık denizler ve insan onuruna saygı sağlayan- caydırmak istiyorsa, İran'ın nükleer ve askeri-endüstriyel kapasitesini yok etmek, caydırıcı güvenilirliğimizi geri kazanmak ve Rusya ve Çin'den Batı'ya karşı nükleer bir İran'la aynı hizaya gelme yeteneğini elinden almak için harekete geçmeliyiz.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, Nisan ayı başlarında, gazın ulusal ortalama fiyatı 4 doların üzerinde kalıyor ve bazı yerlerde 5 doların üzerine çıkıyor. Suudi Arabistan ve BAE, Beyaz Saray'ın İran vekillerinin son birkaç ay içinde şehirlerine balistik füzeler fırlatmasına yönelik son derece kayıtsız tepkisine kızdı. Anlaşılır bir şekilde Körfez liderleri, Ukrayna krizi sırasında artan petrol üretimi hakkında Biden ile görüşmeye müsait değildi!
İran nükleer askeri-sanayi kompleksini ortadan kaldırmak için şimdi harekete geçmek, dünyanın diğer önde gelen güçlerine ABD'nin hala aşılması mümkün olmayan kırmızı çizgileri koruduğunu hatırlatacaktır. Aynı zamanda Körfez'de bir miktar güveni yeniden tesis edecek ve pompadaki gazın fiyatını düşürmede uzun bir yol kat edecektir.(Josh Blok: JNS / Tercüme;İntizar)
------------------------------------------------------------------------------------------
*Yahudi Haber Sendikası (JNS), İsrail'i ve Yahudi dünyasını kapsayan en hızlı büyüyen haber ajansıdır.
**Josh Block, Hudson Enstitüsü'nde dış politika uzmanıdır ve USAID'de Clinton yönetimi için çalışmıştır.