Filistin’de tam bir zulüm mekanizması işliyor
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından organize edilen “Kudüs Günü” Programı Ankara Hacı Bayram Veli Camii’nin altında gerçekleştirildi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından organize edilen Kudüs Günü programı Ankara Hacı Bayram-ı Veli Camii’nin altında gerçekleştirildi. Programda Kudüs’ün Müslümanlar açısından önemi öne çıkarken, Kudüs’e özgürlük mesajları verildi. Programda konuşan Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın her Müslüman’ın kalbinde yer etmesi gerektiğine dikkat çekerken, “Kudüs’ün işgal altında olması sadece Kudüslülerin derdi değildir” dedi.
Ankara Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde gerçekleştirilen Kudüs Günü programı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve ardından Filistin’in tarihi ile ilgili bir slayt gösterisi gösterimi ile başladı. Programda, AGD Genel Başkanı Salih Turhan’ın yanı sıra Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İran Büyükelçisi Mohammed Farazmand ve Pakistan Büyükelçi Müşteşarı Abbas Sarwar Qureshi birer konuşma gerçekleştirdi.
“Siyonizm ancak kölelik düzenini getirebilir”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan, Kudüs topraklarının Kur’an’da kutsal sayılan topraklardan olduğuna dikkat çekerek, Kudüs’ün her Müslüman için önemli olduğunu vurguladı. Turhan, “Mescid-i Aksa ve çevresi, Filistin toprakları ve çevresi için Kur’an’da birçok noktada bereketli, mübarek topraklar olduğu ifade edilmiştir. Tüm kalbimizle şuna inanıyoruz ki, Kudüs Müslümanların en büyük imtihanıdır. Bugün ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa işgal altındadır. Kudüs’ün işgal altında olması sadece Kudüslülerin bir derdi değildir. Kudüs ben Müslümanım diyen herkesin kalbinde yer etmelidir. Yeryüzünde herkesin yaşama hakkı vardır. Kudüs 3 İbrahimî dininin merkezidir diyorlar, bu bir ifsattır. Çünkü sadece bir tane İbrahimî din vardır. Kudüs’ün varisleri tevhid inancına sahip olanlardır. Yeryüzünde akan kan ve gözyaşının durması hakkı üstün tutan bir yaklaşımla olacaktır. Bir ırkın üstünlüğünü iddia eden Siyonizm ancak kölelik düzenini getirebilir” diye konuştu.
“Filistinli kardeşlerimiz 100 yıldır sıkıntılar ile yaşıyor”
Kudüs’ün Müslümanlar için ayrı bir öneminin bulunduğuna dikkat çeken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İsrail’in bir zulüm devleti olduğunu belirterek, “Kudüs’te yaşayanlar asırlarca huzurlu bir hayat sürdü ama ne yazık ki son 70 küsur yıldır kesin olarak ama hemen hemen 100 yıldır hep sıkıntılar içerisinde yaşadı, oradaki Müslüman kardeşlerimiz. Nereden çıktığı, nasıl karar verildiği belli olmadan BM adı altında çalışan bir müessese kendi babalarının malıymış gibi Filistin topraklarında bir Siyonist devletin kurulmasına karar verdi. Böyle bir hadise dünya üzerinde yaşanmış değildir. Hele ki üzerinde Yahudilerin yaşamadığı toprakları onlara bahşeden bir karar” dedi.
“İsrail devleti bir zulüm devletidir”
BM tarafından alınan kararın ardından zulmün bugüne kadar devam ettiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, gelişmiş ülkelerin Filistin’de yaşananlara ses çıkarmadığını hatırlatarak, “Filistin toprakları şu anda İsrail toprakları diyerek zikrediliyor. İlk başta Kudüs’te tamamen orada yaşayan Filistinlilerin mülkü iken zamanla evlerinde oturan Filistinliler şimdi zalim İsrail devleti tarafından bulundukları evlerden çıkmaya zorlanıyor. Filistin’i belki ömründe duymamış olan dünyanın öbür ucundan gelen bir Yahudi’ye tahsis ediliyor. Bu kararlara karşı gelişmiş ülkeler ise karşı çıkmıyor. Bu kararları kabul etmeyen Filistinliler ise terörist ilan ediliyor. Filistin’de tam bir zulüm mekanizması işliyor. Yahudi devleti olarak söylenen devlet tam olarak bir zülüm devletidir” ifadelerini kullandı.
“Normalleşme adımları Siyonistleri cesaretlendirmiştir”
* Filistin’in kurtuluncaya kadar İslam ümmetinin meselesi olmaya devam edeceğine dikkat çeken İran Büyükelçisi Mohammed Farazmand, bazı İslam ülkelerinin İsrail ile normalleşme adımlarını hatırlatarak, “Kimi İslam ve Arap ülkelerinin Siyonist rejim ile normalleşme adımları Siyonistleri daha da cesaretlendirmiş, zulümlerin artmasına sebep olmuştur. Son olarak Mescid-i Aksa’ya küstahça saldırmaları, çocuk katili Siyonist rejimin karşısında geri adım atılmasının sonucudur. Şüphesiz ki sözde İbrahim Antlaşması Batılı ve şeytanca bir plan olarak, İslam ülkeleri arasında ihtilaf ve çatlak oluşturmak için planlanmıştır. Bölgedeki barışı tehdit eden kaynak konusunda yanlış adres göstermeyi hedeflemektedir” ifadelerini kullandı.
“Pakistan olarak Müslüman Filistin devletinin yanındayız”
* Son saldırılarda Siyonist İsrail devletinin Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı hedef gösterdiğine değinen Pakistan Büyükelçi Müsteşarı Abbas Sarwar Qureshi, Pakistan’ın Kudüs davasında Filistin’in yanında olduğunu belirterek, “Kudüs günü bizim Filistin halkına bağlılığımızı gösterme ve yeniden hatırlama günüdür. Uluslararası kamuoyuna yerine getirmedikleri sözleri ve hakları yenilen Filistinlilerin yanında olmamız gerektiğini hatırlatır. Son olaylar yine gösteriyor ki, Siyonist rejim Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı yine hedef gösteriyor. Pakistan her zaman devamlı desteğini Filistinlilerden yana olarak göstermiştir. İslam İşbirliği Teşkilatının geçen ay gerçekleştirdiği toplantıda Filistin’e desteği açık şekilde gösterilmiştir. Filistin halkının kendilerini yönetme hakları ve diğer temel başka hakları başta olmak üzere 1967 öncesi sınırları ile ve İslam İşbirliği Teşkilatının kararlarında bulunan ikili devlet yönetimini ve Kudüs’ün başkent olduğu Filistin devleti sisteminin uygulanmasını destekliyoruz” dedi.(Ajanslar)