Bülent Arınç, KHK'lılara MHP'yi işaret etti: O kadar söz sahibi ki...
Son dönemde AK Partiyi karıştıran açıklamalara imza atan Bülent Arınç, “Olağanüstü Hal Hukuku” başlıklı konferansta dikkat çeken ifadeler kullandı.
AK Parti kurucusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı Bülent Arınç sözleriyle gündemi sarsmaya devam ediyor. “Olağanüstü Hal Hukuku” başlığıyla düzenlenen konferansa katılan Bülent Arınç, kürsüye çıkıp yaklaşık bir saatlik bir konuşma yaptı ve KHK ile ilgili mesajlar verdi.
''KHK mağdurlarının bile çoğu beni savunmadı''
Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine göre, eski Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün YouTube kanalındaki programa katıldığını ve bu programın “KHK’lar bir faciadır” başlığıyla yayınlandığını katırlatan Arınç, “Büyük bir fırtına koptu. Fakat KHK mağdurlarının bile çoğu beni savunmadı” dedi.
KHK’yla ihraç edilenlerden bazılarının büyük üzüntüsü olduğunu belirten Arınç, “terörist” olmadıklarını, belirli bir gruba sempati duyduklarını ve 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden uzak olduklarını söyleyerek, “ Ankara’da hain bir darbe girişimi yaşanıyor. Kars’ın Digor kazasındaki bir imam irtibat, iltisak ve aidiyet sebebiyle işinden oluyor. Hatta birilerinin ifadesiyle hakkında dava açılıp mahkum olabiliyor” diye konuştu.
''İstihbarat beni uyardı''
“15 Temmuz’da ‘Ne olduğunu tam bilmiyorum’ diyenlerle, lafı ağzının içinde geveleyenlerle benim işim yok. O gece fiili bir darbe girişimi oldu. Muvaffak olsaydı sonuçlarını düşünmek bile istemezdim. 251 insanımız öldürüldü” diyen Arınç, KHK’lıların utanç yaşadığını ve toplumdan koptuğunu savundu.
Arınç kendisiyle ilgili şu örneği verdi:
“Bir pazar yerine girsem, iki tane kafası beyni yıkanmış adam ‘Bu FETÖ’cü’ diye bağırsa, bütün pazarın ne hale geleceğini düşündüm. 15 Temmuz’dan sonra ‘meydanlara gitsek ve bu terör faaliyetine karşı çıksak’ dedim. İstihbarat geldi ‘Belli insanlar orada sizi yuhalatacaklar, hatta belki fiili bir müdahaleyle karşılaşacaksınız’ dedi.”
''Ev sahibi kiracasını ihbar etti''
Kendisinin şu anda aktif olarak avukatlık yapmadığını, arabuluculuğa devam ettiğini aktaran Arınç, açılan bazı dava ve iddianamelerden haberdar olduğunu belirtti.
Arınç, KHK ile ihraç edilen bir akademisyen hakkında karşılaştığı bir olayı şu sözlerle dile getirdi:
“YÖK’e, listeler gelmeye başladı. Üç-dört tane YÖK üyesi, listelere baktılar ve birisi çok tanıdık çıktı. ‘Bırakın bunun FETÖ’cü olmasını, onlar bu adamı düşman bilirlerdi’ dediler ve üniversitenin rektörüne niye KHK listesine koyduklarını sordular. ‘O geçtiğimiz rektörlük seçimlerinde benim aleyhimde çalışmıştı’ cevabını aldılar. İhbarlar öyle bir boyuta ulaştı ki, ev sahibi bile, kiracısını tahliye ettirmek için ‘Benim kiracım FETÖ’cüdür’ dedi”
Bank Asya açılışındaki fotoğrafı hatırlattı
FETÖ davalarında kriter olarak belirlenen gazete aboneliği, sendika üyeliği, okullara çocuklarını vermek, Bank Asya’ya para yatırmak gibi suçlamaların, dünyanın hiçbir yerinde irtibat, iltisak ve delil sayılamayacağına dikkat çekem Arınç, FETÖ’yle irtibatlı ya da iltisaklı olmaya delil olarak gösterilen sendika üyeliği kriteriyle ilgili “Sendikalara, Milli Eğitim Bakanlığı aidat başına prim veriyordu” hatırlatmasında bulundu.
Eski TBMM Başkanı Arınç, Bank Asya’ya para yatırma kriterine ilişkin ise isim vermeden bankanın açılış töreninde yer alan siyasileri hatırlattı.
''MHP o kadar söz sahibi ki...''
Arınç, KHK’lılara yalnızca AK Parti ile değil, MHP’yle de temas kurmaları tavsiye etti ve şunları söyledi:
“Siyasette bugün Cumhur İttifakı söz sahibiyse, hedefinizde sadece AK Parti olmamalı. MHP ile ilgili neden bir çalışmanız yok? Sayın Bahçeli’ye, onun hukukçu olduğunu bildiğimiz veya zannettiğimiz milletvekillerine neden ulaşmıyorsunuz? Onlar da söz sahibi. O kadar söz sahibi ki iki sene önce gerçekleştirilen bir şartlı tahliye mekanizmasına istediklerini koydular, istemediklerini terör suçlusu ilan ettiler.”
''Bir kararnameyle görevine iade edilebilir''
KHK’lılarla ilgili af çıkarılmasına ihtiyaç olmadığını savunan Arınç, “KHK’lar bir idari eylemdir. Basit bir kararnameyle bir iki maddelik bir kanun değişikliğiyle veya bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle beraat etmiş veya takipsizlik kararı almış olanların görevlerine iade edilmesi mümkün olabilir” diye konuştu.(Ajanslar)