Hasan Murat Mercan'ın İsrail sevdası!
Türkiye'nin ABD Büyükelçisi Hasan Murat Mercan'ın Refah Partisi'nden kopan Yenilikçi Hareket ile Amerika arasında köprülerin kurulmasında da arabulucu rolü üstlendiği gündeme gelmişti.
Fikret Akfırat, Aydınlık’taki köşesinde Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Hasan Murat Mercan’ın İsrail’le normalleşme lobisinde başı çektiğini öne sürdü.
‘Mercan’ın İsrail sevdası’ başlıklı yazı şu şekilde:
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, 26 Temmuz’da ABD’de Yahudi örgüt yöneticilerini Büyükelçilik’te kabul etti. İsrail yetkilileri, Yunanistan ve ABD ile ittifakını pekiştirip, tehdit olarak gördüğü Türkiye’ye karşı savaş hazırlığı yapılmasını tartışırken, Murat Mercan Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için canla başla çalışıyor. Mercan, B’nai B’rith Genel Müdürü Dan Mariaschin ve kuruluşun Yasama İşleri Sorumlusu Rabbi Eric Fusfield ile Büyükelçilik'te buluştu. Görüşme Büyükelçiliğin sosyal medya hesabından yapılan açıklamayla duyuruldu. Açıklamaya göre, “Ziyarette Türkiye, ABD ve İsrail ilişkileri ele alındı ve antisemitizm dahil her türlü ayrımcılık ve nefretle mücadele çabaları masaya yatırıldı.”
Mercan, Washington’a atandığında daha resmî itimatnamesini sunmadan koşa koşa B’nai B’rith yöneticileriyle görüşmüştü. Ak Parti Milletvekilliği döneminde de ABD ziyaretlerinde bu örgütün yöneticileriyle görüşme, programın değişmez maddelerindendi.
B’NAİ B’RİTH nedir
ABD’deki Yahudi örgütleri arasında, B’nai B’rith’in özel bir yeri var. “Ahit’in Çocukları” anlamına gelen B’nai B’rith, 1843 yılında 12 Amerikalı Yahudi tarafından kuruldu. Tüm diğer Siyonist örgütleri gibi “Antisemitizme karşı mücadele” örtüsü altında Yahudilerin ve İsrail’in çıkarlarını savunmak için her türlü faaliyette bulunan örgütün dahil olduğu Yahudi lobisinin, silah şirketlerinden finans sektörüne, petrol endüstrisinden bilişime, Hollywood’dan son dönemin en gözde para kazanma alanı olan dijital ticarete kadar çok yaygın bir alanda kilit bağlantıları kontrol ettiği biliniyor. Tabiî ki böylece, Amerikan siyasetinin de tam göbeğinde yer alan bu kuruluş, Kongre, Pentagon, Dışişleri ve Beyaz Saray’a uzanan bağlantılara sahip.
ABD’nin yolu İsrail’den geçer diyenler…
Aylardır yazıyoruz. Mercan’ın da aralarında bulunduğu bir grup hükûmete “ABD ile ilişkileri düzeltmek için önce İsrail ile düzeltmeliyiz.” diye bastırıyor. Biden yönetimi işbaşına geldiğinden bu yana bu ekip faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Hükûmet, bu politikaya uygun olarak kimi adımlar da attı. İsrail Cumhurbaşkanı Türkiye’ye davet edildi. Üst üste yumuşak mesajlar verildi. Peki sonuç ne? Türkiye’nin bu politikanın sonucunda kazandığı ya da ufukta görünen elde edebileceği bir şey var mı? Yok. Tam tersine bu politikanın sonucunda Türkiye’nin verdiği zafiyet görüntüsü, karşı cepheyi cesaretlendirdi. Türkiye ile İsrail arasında normalleşme görüşmeleri sürdürülürken, İsrailli uzmanların açık açık “Türkiye’ye karşı savaşa hazırlanalım.” diye tehditler savurmaları bunun göstergesi. Aynı durum ABD ile ilişkiler açısından da geçerli. Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelediği 24 Nisan 2021’den bu yana izlenen politika, bir sonraki adımda ABD ile ilişkilerde yeni bir tavizin verilmesine neden oluyor.(Ajanslar)