İsveç’in NATO üyeliği için Ankara’da dörtlü toplantı
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri için geçtiğimiz yıl Madrid’te Türkiye, İsveç, Finlandiya ve NATO heyetinin katılımıyla kurulan “Daimi Ortak Mekanizma” dördüncü toplantısını 14 Haziran’da Ankara’da yapacak.
Geçtiğimiz Ocak ayında İsveç’in başkenti Stokholm’de Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur’an-Kerim yakılmasının ardından Ankara tarafından durdurulan görüşmeler Mart ayında yeniden başlatılmış, Ankara Finlandiya’nın başvurusunu onaylayarak İsveç’e vetosunu sürdürmüştü.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre Madrid’te imzalanan üçlü mutabakat metni çerçevesinde kurulan “Daimi Ortak Mekanizmanın” dördüncü toplantısı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç’ın ev sahipliğinde 14 Haziran’da Ankara’da gerçekleştirilecek.
Toplantıya NATO heyeti başkanı olarak NATO Genel Sekreter Kabine Şefi Stian Jenssen, İsveç heyeti başkanı olarak İsveç Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Büyükelçi Jan Knutsson ve Finlandiya heyet başkanı olarak da Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Daimi Devlet Sekreteri Jukka Salovaara katılacak.
Askeri ittifak, önümüzdeki ay Litvanya’nın Vilnius kentinde yapılacak NATO zirvesinden önce İsveç’in üyeliğinin de tamamlanmasını bekliyor.
Bir aday ülkenin trans-Atlantik ittifaka katılabilmesi için mevcut tüm NATO üyelerinin katılım protokolünü onaylaması gerekiyor. Türkiye ile beraber Macaristan da veto eden ülkeler arasında.
İsveç’in NATO üyeliği
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya Mayıs 2022’de NATO’ya üyelik için başvuruda bulunmuş, iki ülkenin başvurusu terör ile mücadelede yeterli desteği göremediği gerekçesiyle Türkiye’nin vetosu ile karşılaşmıştı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in öncülüğünde Haziran ayında Madrid’te düzenlenen NATO liderler zirvesinde üç ülke bir araya gelmiş, bir ortak mutabakat metni imzalanmıştı.
Mutabakat uyarınca Ankara iki ülkeden başta PKK ve FETÖ olmak üzere “terör gruplarının” faaliyetlerine kısıtlama getirilmesi, silah ambargosunun kaldırılması ve terör suçlularının iadesi gibi taahhüt talebinde bulunmuştu.
Ocak ayında İsveç’in başkenti Stokholm’de Kur’an yakılması olayının ardından Türkiye ve İsveç arasındaki gerginlik tırmanmış, Ankara mutabakat çerçevesinde kurulan ortak mekanizma ile görüşmelere ara verdiğini açıklamıştı.
ABD ve NATO ile diplomatik trafiğin ardından Türkiye, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Finlandiya’nın NATO üyeliği ile ilgili onayını verdi ancak İsveç için vetosunu sürdürdü.
“Somut adım” vurgusu
Ankara Stockholm’ü PKK ve FETÖ gibi terör örgütü üyelerine ve aşırılık yanlısı olarak gördüğü diğer kişilere karşı yeterince önlem almamakla eleştiriyor.
Yeni seçilen sağcı İsveç hükümeti geçtiğimiz Kasım ayında PKK ile arasına mesafe koyduğunu açıklamış ve terörle mücadele yasalarında değişikliğine gitmişti. Haziran ayında yürürlüğe giren terör ile mücadele yasası ile aşırılık yanlısı bir örgüte, grubu desteklemek, güçlendirmek ya da teşvik etmek amacıyla katılmaktan hüküm giyen kişiler için sekiz yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Ankara ise yasa değişikliğini yeterli bulmayarak “somut adım atılması” talebini yineliyor.
İsveç hükümeti Pazartesi günü, 2013 yılında Türkiye’de uyuşturucu suçundan hüküm giymiş olan ve İsveç’te ikamet eden bir Türk vatandaşının iadesine karar verdi. Bu kişinin Türkiye’nin iadesini istediği kişiler arasında olup olmadığı netlik kazanmadı.
Adalet Bakanlığı Hukuk Kurulu Başkanı Ashraf Ahmed, İsveç devlet televizyonu SVT’ye yaptığı açıklamada, Yüksek Mahkeme’nin Mayıs ayında 35 yaşında bir kişinin Türkiye’ye iade edilmesine karar verdiğini ve hükümetin de mahkeme kararını onayladığını söyledi.
Aftonbladet gazetesine göre bu kişi, Türkiye’de 2013 yılında içinde uyuşturucu bulunan bir çanta taşıdığı için dört yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Türkiye’deki cezaevinden şartlı tahliye ile salıverildikten sonra yasal yollarla İsveç’e giden şüpheli Türk savcıların talebi üzerine Ağustos 2022’de orada tutuklandı.
İsveç medyasına göre 35 yaşındaki adam, uyuşturucu suçundan aldığı cezayı çekmek için iade talebinin bir bahane olduğunu ve iade talebinin gerçek sebebinin YPG ile PKK’yı desteklemesi olduğunu savundu.
ABD etkeni
İsveç’in NATO üyeliği ABD-Türkiye ilişkilerinde de bir müzakere maddesine dönüştü.
Önce ABD Başkanı Joe Biden’ın sözcüleri tarafından yapılan açıklamada, seçim sonrasında Erdoğan’a tebrik telefonu sırasında Türkiye’ye F-16 jetlerinin satışı ile ilgili onayın ve İsveç’in üyeliğinin gündeme geldiği belirtilmişti. Açıklamada İsveç onayının “bir şart” olarak konuşulmadığı belirtilmiş olsa da, müzakereler sürerken ABD Senatosunda Türkiye’ye satışın durdurulmasını savunan senatörlerin tutumlarını yumuşattıkları bildirilmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’da İtalyan mevkidaşı Antonio Tajani ile düzenlediği basin toplantısında Türkiye dahil tüm NATO üyelerinin NATO’nun genişlemesine ilişkin güvenlik kaygılarını dile getirmelerinin “uygun” olduğunu söyledi.
Blinken, “Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığının Avrupa güvenliğine getirdiği meydan okuma konuyu daha da acil hale getiriyor” dedi.
İsveç’in PKK terör örgütüyle bağlantısını ilan eden bir kişiyi Türkiye’ye iade etmesinin NATO üyelik sürecini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Blinken, “Tarihi açıdan bakıldığında Finlandiya ve İsveç’in üyelik süreçleri çok çok hızlı gelişti” değerlendirmesinde bulundu.
Blinken, “Diğer NATO müttefikleri ve ABD artık İsveç’in resmi olarak NATO’ya dahil olması gerektiği görüşünde. Beklentimiz bunun temmuz ayındaki NATO Zirvesi’nde gerçekleşebileceği yönünde” dedi.
İsveç Savunma Bakanı Pål Jonsson 12 Haziran’da yaptığı açıklamada, “Başvurumuz için güçlü bir destek olduğuna inanıyoruz ve Vilnius Zirvesi’nde tam üye olmamızın NATO için önemli olacağına inanıyoruz” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni güvenlik danışmanı Akif Çağatay Kılıç bir televizyon röportajında İsveç’in Türkiye’nin NATO onayını almaya bir yıl öncesine göre daha yakın olduğunu söyledi.(yetkinreport)