Avrupa'da gerçekleştirilen Kuran yakma eylemleri İstanbul'da lanetlendi
Avrupa'nın değişik ülkelerinde gerçekleştirilen Kuran yakma eylemleri İstanbul Taksim İstiklal Caddesi'nde bulunan İsveç Konsolosluğu önünde gerçekleştirilen eylem ile lanetlendi.
Avrupa'nın değişik ülkelerinde epeyce zamandır gerçekleşmekte olan Kuran yakma eylemlerinin en sonuncusu İsveç'te gerçekleşmiş ve bu eylemler sadece İslam coğrafyasında değil dünyanın diğer ülkelerinde de infial oluşturmuştu.
İran İslam İnkılabı Rehberi bu durumu tüm İslam alimlerinin ortak görüşünün bu tip eylemlerin en ağır bir şekilde karşılık bulması yönünde mesajı ve Lübnan Hizbullah Lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın ilgili ülkelerin liderlerini göreve çağırması, aksi halde ümmetin cesur Müslümanlarının ve İslam dünyasının gençlerinin sorumluluklarını yerine getirmeye hazır olduğu yönündeki beyanı ile ortaya çıkan bu infiale tercüman oldular.
Oluşan hassasiyet, İstanbul'da da Taksim İstiklal Caddesi üzerinde bulunan İsveç Konsolosluğu önünde gerçekleştirilen eylem ile karşılık buldu. "Kuran Fedaileri" adı altında bir araya gelen dernekelerin organize ettiği ve Tünel'in çıkışında toplandıktan sonra kısa bir yürüyüşün ardından konslosluk önünde toplanılarak gerçekleştirilen eylem Kuran'a hakarete karşı tepkilerini ortaya koydular.
Vel Asr Derneği, Kudüs Der, Elif-Ba Dernerği ve Ehlibeyt Alimleri Derneği'nin bir araya gelerek Kuran Fedaileri adı altında tertip ettikleri ve temel sloganı "Lebbeyke ya Kuran" olan eylemde, bu dernekler adına sırasıyla Mehmet Demirdağ, Nurettin Şirin, Levent Şişman ve Kadir Akaras birer konuşma yaparak Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen eyleme konu olan Kuran'a hakereti lanetlediler. Eyleme dikkat çekici bir katılımla destek veren İstanbulular konuşmalar sırasında sıklıkla atılan sloganlarla konuşmacıların ortaya koydukları tespitlere destek verdiler.
Bu konuşmaların ardından eylem bir basın bildirisi okunarak sona erdirildi:
BÜTÜN VARLIĞIMIZ KUR'AN'A FEDA OLSUN
Bismillahirrahmanirrahim
İnna lillah ve inna ileyhi raciun
Değerli bacı ve kardeşlerimiz,
Sayın basın mensupları
Bizler bugün buraya, bu İsveç konsolosluğu önüne, aziz ve yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı sürdürülen alçakça hakaret ve saldırılara karşı, İslam'ın sembol ve kutsallarını savunma sorumluluğu ile geldik…
Bizler buraya, elimizdeki bu Kur'an'lar ile, zillet altına girmediğimizi ve asla zillete boyun eğmeyeceğimizi en yüksek sesle haykırmak ve bütün dünyaya göstermek için geldik.
Bizler bugün buraya, bütün benliğimiz ve bütün varlığımız ile, bedenlerimizdeki canımız, damarlarımızdaki kanımız ile, Kur'an için adanmaya hazır, Kur'an Fedaileri olduğumuzu haykırmak için geldik…
Değerli kardeşlerimiz, sayın basın mensupları
Bizler bugün burada, İslam ülkelerinin tüm yöneticilerine, ülkemizin cumhurbaşkanı ve hükümetimize ve dış işleri bakanlığımıza açıkça şu çağrıda bulunuyoruz:
Kur'an'a karşı namertçe saldırıları bizzat koruma altına alan İsveç ve Danimarka hükümetleri ile her türlü siyasi ve iktisadi ilişkiyi derhal sonlandırmanızı ve onların bu alçaklıklarına karşı Müslüman milletlerin yumruğunu göstermenizi talep ediyoruz. Yüzyıllarca İslam'ın ve Kur'an'ın hizmetinde olan bir millete yaraşan da budur.
Kur'an-ı Kerim, Müslüman bir millet olarak, uğruna her şeyimizi feda etmekten çekinmeyeceğimiz en büyük kutsalımızdır. Kur'an-ı Kerim'in yakılması, parçalanması ve yerlere atılması, Ümmet olarak tüm değerlerimizin pervasızca çiğnenmesi demektir. Böylesi namert bir saldırı İslam'a karşı açıkça bir savaştır.
Başta Hz. Resulüllah olmak üzere, yüce mukaddesatımıza yönelik böylesi şeytanca saldırılar karşısında İslam'ın hükmünün, bu mücrimlerin en ağır bir şekilde cezalandırılması olduğunu bütün İslam uleması açıkça ortaya koymuş ve bu hükümler bütün İslami kaynaklarımızda bulunmaktadır…
Başta haçlı Batı dünyası ve Siyonist odaklar şunu kesinlikle bilmelidirler ki, bu Ümmet asla zilleti kabul etmez, zillete boyun eğmez ve zillete teslim olmaz. Bu ümmet, Kur'an'a saldırıları affetmez ve cezasız bırakmaz.
Ve bütün dünya görecektir ki, dünyanın her neresinde olursa olsun, başta Kur'an-ı Kerim ve Hz. Resulüllah olmak üzere, Aziz İslam'n mukaddesatına yönelik sergilenen hiçbir namert saldırı karşılıksız ve cezasız kalmayacaktır...
Başta İsveç ve Danimarka örnekleri olmak üzere, Kur'an-ı Kerim'i yakma cüret ve küstahlığını gösterenler, İslam ümmetinin genç, gayretli ve cesur evlatlarının elleriyle hak ettikleri karşılığı mutlaka bulacak ve en şiddetli bir şekilde cezalandırılacaklardır.
Değerli kardeşlerimiz,
Bizler Hz. Resul-i Ekrem'in ümmetiyiz. Bizler Hz. Resulüllah'ın seçkin ashabı ve pak Ehl-i Beytinin takipçileriyiz. Onların hepsi bir Kur'an fedaisi idi. Onlar hep Kur'an için var oldular, Kur'an için yaşadılar. Kur'an için ayağa kalktılar ve Kur'an için savaştılar.
Tarih boyu Müslümanlar arasında Kur'an'ı yalnız bırakıp terk edenler olmuştur. Müslüman ülkelerin içinden Kur'an'a ihanet edenler, onun ahkamı ile savaşanlar ve Kur'an'ın hükümlerini yasaklayanlar çıkmıştır. Onlar tarihimizin kara yüzlü haydutları ve tağutlarıdır.
Bizler geçmişte bu zulüm ve tuğyanı, bu azgınlık ve ihanetleri hiçbir zaman kabul etmediğimiz ve onlara tepkisiz kalmadığımız gibi, bugün de Kur'an-ı Kerim'in hürmetinin çiğnenmesi alçaklığını da asla kabul etmeyecek ve tepkisiz kalmayacağız…
Bizler buraya bu İsveç konsolosluğu önüne Kur'an'ı Kerim'i savunma sorumluluğu ile protestomuzu yapmaya geldik. Ancak bu tepkimiz bir defaya mahsus kalmayacaktır.
Kur'an-ı Kerim ve mukaddesatımıza yönelik saldırılar tamamen sonlanıncaya kadar Kur'an Fedaileri olarak her zaman ayakta duracak, mücadele sahnesinde yerimizi alacak ve göğüslerimizi Kur'an'a siper edineceğiz…
Bu vesileyle, buradan İsveç ve Danimarka hükümetleri başta olmak üzere bütün Haçlı Batı'yı kesin bir şekilde uyarıyoruz:
Sizin saldırdığınız Kur'an-ı Kerim bizim uğruna adanmaktan asla tereddüt etmeyeceğimiz ve çekinmeyeceğimiz en büyük kutsalımızdır. Bizim için en güzel hayat, Kur'an'ın gölgesinde ve onun nizamı altında yaşamaktır. Bizim için en güzel ölüm ise, Kur'an'ı savunma yolunda candan baştan geçmektir.
Siz Kur'an-ı yakan alçaklara “özgürlük” adı altında izin verdiniz ve güvenlik güçlerinizle onları korumaya aldınız. Siz de bu saldırıların doğrudan ortağısınız. Bu yaptıklarınızdan derhal geri adım atmadıkça İslam dünyasının tüm cesur ve gayretli Müslümanları sizi hedef alacak ve İslam ve ümmetin güçlü tokadını o kara yüzünüze indirecektir...
Her türlü arsızlık ve fesadın, her türlü ihanet ve cürmün arkasında duran uygarlığınız batsın! İnsan hakları, özgürlük ve demokrasi deyip de Müslümanların mukaddesatına saldırı konusunda her türlü pervasızlığı yapan siyasetleriniz batsın! Tarihi hep işgal, yağma, sömürü ve katliam olan rejimleriniz batsın…
Kur'an Fedaileri hiçbir zaman sizi unutmayacak ve yaptıklarınızı hiçbir zaman affetmeyecektir. Bu Kur'an her zaman başımızın üstünde olacak! Bu Kur'an her zaman ellerimizde olacak! Siz de hesap vereceksiniz…
Değerli kardeşlerimiz,
Bugün bizim Kur'an günümüzdür. Her gün bizim Kur'an günüdür. Hep beraber Kur'an için varız ve Kur'an için ayaktayız…
İslam Ümmeti volkanlar gibi gürleyecek, seller gibi taşacak, şimşekler gibi çakacak ve bütün varlığı ile Kur'an düşmanlarının üzerine yürüyecektir.
Son sözümüz:
Lebbeyke ya Kur'an! Lebbeyke ya Kur'an!
Canımız, kanımız Kur'an'a feda olsun!
Heyhat Minnizzilleh! Heyhat Minnizzilleh!
Zillet bizden uzaktır, zillete boyun eğenlere yazıklar olsun!
Buraya gelen biz bacı ve kardeşlerimize selam olsun. Sizler bugünü burada bu şerefli şahitliği yaptınız. Rabbim hepimizi bu mübarek Kur'an hürmetine razı olduğu kullarından kılsın…
KUR'AN FEDAİLERİ PLATFORMU