Cezayir: UCM'nin kararı İsrail'in dokunulmazlığını sona erdirecek bir adım
Cezayir, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama kararına ilişkin, "İsrail'in dokunulmazlığını ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir adım" olarak nitelendirdi.
Cezayir Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, UCM'nin Netanyahu ve Gallant hakkındaki kararının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Kararın "İsrail'in dokunulmazlığını ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir adım" olduğu belirtilen açıklamada, kararın ayrıca; onlarca yıldır süren cezasızlık ve işgalci İsrail'in hesap verebilirlik yönünde atılacak önemli bir adım ve somut bir ilerleme olduğu vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, İsrail'in Filistin halkı ve bölgedeki tüm ülke ve halklara karşı suçlar işlediğine işaret edilerek, UCM'ye üye ülkeler başta olmak üzere uluslararası topluma, söz konusu tutuklama kararını uygulamaları ve uluslararası adaletin işleyişinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirlerin alınması çağrısında bulunuldu.
UCM, dün "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" Netanyahu ile Gallant hakkında tutuklama kararı çıkardığını duyurmuştu.
UCM'NİN YAKALAM EMRİ İSRAİL'İ NASIL ETKİLEYECEK?
Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle yakalama kararı verdi.
UCM'nin kararları, özellikle savaş suçlarına yönelik uluslararası tepkileri daha da güçlendirdi.
Haaretz yazarı Amos Harel'e konuşan İsrail Demokrasi Enstitüsü’ne bağlı Güvenlik ve Demokrasi Merkezi Direktörü Dr. Eran Shamir-Borer, süreci "skandal" olarak nitelendirirken, bu sonuca Siyonist rejimin kendi iç mekanizmalarını devreye sokmamasının yol açtığını belirtti.
"Bu süreçte suçlamaları ele alacak etkili bir soruşturma mekanizması oluşturmuş olsaydık, savcı talebini geri çekebilirdi," ifadelerini kullanan Shamir-Borer, devletin bu konuda hiçbir adım atmadığını vurguladı.
Silah ambargosu gündemde
UCM’nin kararları, Batılı ülkelerden İsrail’e yönelik yaptırım ihtimallerini artırdı. İsrail’in pek çok müttefiki tarafından ılımlı adımlar atılsa da silah ambargosunun devreye girebileceği yorumları yapılıyor.
Dr. Shamir-Borer, "Bu kararlar, uluslararası arenada İsrail’in pozisyonunu ciddi şekilde zayıflatabilir," değerlendirmesinde bulundu.
Netanyahu, Roma Statüsü’ne taraf olan ülkeleri ziyaret etmesi halinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalabilir.
ABD’nin antlaşmaya taraf olmaması, Netanyahu açısından bir avantaj olarak görülse de bu durum, Batılı müttefiklerin politikalarını değiştirme ihtimalini azaltmıyor.
UCM’nin soruşturması, yalnızca Netanyahu ve Gallant ile sınırlı değil. rejim ordusunun üst düzey komutanlarına yönelik suçlamaların da masada olduğu belirtiliyor.
Hastanelere yönelik saldırılar, insani yardımların engellenmesi ve Filistinli sivillere yönelik operasyonlar, mahkemenin ana odak noktalarından biri olarak gösteriliyor.
Tel Aviv Bölge Mahkemesinde Netanyahu’nun sözcüsü Eli Feldstein hakkında da ciddi suçlamalar yapıldı.
Devlet güvenliğine zarar verme niyetiyle gizli bilgi sızdırdığı iddia edilen Feldstein, Netanyahu çevresinde yeni bir tartışma yarattı.
Bu gelişmeler, İsrail iç siyasetine de yansımış durumda. Adalet Bakanı Yariv Levin, yargı reformlarını hızlandırma kararı aldı.
Öte yandan, Netanyahu’nun 2 Aralık’ta başlaması beklenen ifadesinin ertelenmesi için çabalar devam ediyor. (CRİ Türk/YDH)