Progressive International: "Türkiye Filistinlilere karşı işlenen soykırıma ortak"
Türkiye'nin Azeri petrolünü İsrail'e taşıdığını kanıtlayarak ortaya koyan Progressive International, Türkiye'yi İsrail'in soykırımına ortak olmakla suçladı: "İsrail’e ulaşan her bir varil, Türkiye’yi Filistinlilerin ölümünde suça ortak ediyor"
Noam Chomsky, Yanis Varufakis ve Bernie Sanders gibi isimlerin öncülüğünde kurulan İlerici Enternasyonal (Progressive International), geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu'nda da gündeme gelen 'Azerbaycan'ın Türkiye üzerinden İsrail'e petrol sevkiyatı' konusuna ilişkin Stop Fuelling Genocide (Soykırım Vanalarını Kapat) kampanyası ile işbirliği içinde bir rapor yayınladı.
Rapora ilişkin basın açıklamasında, "Stop Fuelling Genocide kampanyasından araştırmacılar tarafından derlenen yeni kanıtlar, Türkiye'nin ham petrolü doğrudan Ceyhan Limanı'ndaki Haydar Aliyev Deniz Terminali'nden İsrail'in Aşkelon kentine göndererek kendi ticaret ambargosunu ihlal ettiğini gösteriyor" denildi. Basın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye hükümeti, 2 Mayıs 2024 tarihinde Filistinlilere yönelik soykırım gerçekleştiren İsrail ile ticareti tamamen askıya aldığını duyurdu. Bu karar, hem ihracat hem de ithalatı kapsıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tutumunda ısrarcı oldu ve bu ayın başlarında düzenlenen COP29 zirvesinde, İsrail'le ticaretin devam ettiği yönündeki iddiaları yalanladı.
10 Kasım 2024 tarihinde, Türkiye'nin İsrail’e petrol sevkiyatıyla bağlantılı olarak, 'Stop Fuelling Genocide' kampanyasının öncülüğünde düzenlenen küresel protestolarından bir gün önce, Enerji Bakanlığı şu açıklamayı yaptı:
'Petrolü BTC üzerinden taşıtarak Haydar Aliyev Limanı'ndan dünya pazarlarına satışını yapan şirketler, Türkiye'nin İsrail'e yönelik ticarete son verme kararına saygı duymuş ve teslim noktası İsrail olan herhangi bir yükleme gerçekleşmemiştir.'
Daha sonra ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, Türkiye'nin BP'ye ait boru hattı üzerinden taşınan varil başına 1,27 dolar komisyon aldığını kamuoyuna açıkladı.
İlerici Enternasyonel'in desteklediği Stop Fuelling Genocide kampanyasından araştırmacılar tarafından derlenen yeni kanıtlar, Türkiye'nin ham petrolü doğrudan Ceyhan Limanı'ndaki Haydar Aliyev Deniz Terminali'nden İsrail'in Aşkelon kentine göndererek kendi ticaret ambargosunu ihlal ettiğini gösteriyor.
30 Ekim 2024'te, Azerbaycan'dan gelen ham petrolü taşıyan büyük bir tanker, Doğu Akdeniz'in ortasındayken birkaç gün boyunca konum verilerini (Otomatik Tanımlama Sistemi-AIS) kapattı. Bu süre zarfında araştırmacılar, uydu görüntülerini kullanarak tankerin İsrail'deki bir petrol boru hattına yanaştığını tespit etti.
Stop Fuelling Genocide kampanyası, Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarını gerçekleştirmek için gerekli olan yakıtı göndererek, Türkiye hükümetini İsrail'in devam eden soykırımına ortak olduğu konusunda uyardı. SOMO'nun (Centre for Research on Multinational Corporations) 'Fueling the Flames in Gaza' adlı raporu, bu ham petrolün Azerbaycan'dan alınıp İsrail'de rafine edilerek, F-35 jetleri ve insansız hava araçlarında (dronlar) kullanılan jet yakıtına dönüştürüldüğünü de ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
'Seavigour' adlı ham petrol tankerinin rotasına odaklanan araştırmanın detayları ise şöyle:
- Deniz taşımacılığı verileri, 28 Ekim 2024 tarihinde 'Seavigour' adlı ham petrol tankerinin Haydar Aliyev Terminali’ne geldiğini ve terminalden kalkışta ağrılığının arttığını gösteriyor - Bu, tankerin BTC boru hattından petrol aldığına işaret ediyor (1). BTC boru hattındaki son nokta olan Haydar Aliyev Terminali, MarineTraffic'e göre neredeyse yalnızca ham petrol ihraç ediyor.
1a - Seavigour' adlı tanker gemisinin AIS verilerine dair MarineTraffic'ten alınan 28.10.2024 tarihli ekran görüntüsü.
1b - Kırmızı ile işaretlenen satır, Seavigour'un Ceyhan Limanı'na girdiğini, 24 saat boyunca demirlediğini ve ağırlığında artış kaydedildiğini gösteriyor; bu da tankerde petrol olduğuna işaret ediyor. (Seaweb S&P)
- Tanker, 30 Ekim 2024’te güneye yani Doğu Akdeniz’e doğru seyahat ettikten sonra konum verilerini (Otomatik Tanımlama Sistemi-AIS) kapattı (2). Tankerin deniz sinyalini manipüle etmeye yönelik uygulaması, daha önce İsrail’e petrol ve yük sevk eden tankerlerde de gözlemlenen bir davranış biçimi.
2 - Güneye doğru giden Seavigour'un MarineTraffic'ten alınan ekran görüntüsü. Beyaz kutudaki bilgiler, tankerdeki AIS'in kapatıldığı/son kaydedildiği saati ve tarihi gösteriyor.
- Veriler, tankerin Aşkelon’a uğradığına dair herhangi bir bilgi sağlamamaktadır. Ancak gizemli bir şekilde tankerin sinyali 6 Kasım 2024 tarihinde, AIS'in kapatılmasından 7 gün sonra tekrar kaydediliyor (3).
3 - Seavigour'un AIS verilerinin 30.10.2024'ten sonra ilk kez 06.11.2024'te tekrar kaydedildiğini gösteren ve MarineTraffic'ten alınan ekran görüntüsü.
- Tankerin, İtalya'nın Sicilya kentindeki Riposto Limanı'na doğru İsrail kıyılarına dik bir yönde ilerlediği ve bir sonraki durağının burası olduğu belirlenmiştir (4).
4a - Seavigour'un 28.10.2024 - 08.11.2024 tarihleri arasında yaptığı yolculuğun genişletilmiş görünümünü gösteren ve MarineTraffic'ten alınan ekran görüntüsü. Kırmızı çizgi, yolculuğa ilişkin verilerin eksik olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, bu düz çizgi tahmini bir güzergah.
4b - İşaretlenen satırlar Seavigour'un Riposto limanına hem 5 Kasım hem de 8 Kasım 2024'te vardığını gösteriyor. (Seaweb S&P) 5 Kasım 2024 tarihli giriş, tankerin AIS transponderinin 6 Kasım 2024'te kaydedilmesiyle ve aşağıda gösterilen kanıtlarla uyuşmuyor. Buradaki veriler ayrıca tankerin Riposto'ya 9 bin 500 draft rakamıyla geldiğini gösteriyor. 15 bin 900'den (tankerin Ceyhan'dan ayrılış draftı) düşüş, ham petrolün bu yolculuk arasında boşaltılmış olması gerektiğini ortaya koyuyor.
- Liman kayıtları, tankerin Ceyhan'dan ayrıldığı zamana kıyasla daha hafif bir ağırlıkla Sicilya'ya ulaştığını ortaya koyuyor (5). Bu, tankerin taşıdığı petrolü bu iki durak arasında bir noktada boşalttığına işaret ediyor.
5 - Seavigour tankerinin draft verileri örtüşmüyor; tankerin ağırlığı, artış ve hafifleme arasında limana uğramamış olmasına rağmen azalıyor. Buraki veriler, tankerin Riposto'ya 9 bin 500 draftla geldiğini gösteriyor. Bu, Ceyhan'da kaydedilen 15 bin 900 kalkış draftından düşüşe işaret ediyor. Bu düşüş yalnızca ham petrolün boşaltılmasından kaynaklanmış olabilir. Bu, ham petrolün Ceyhan'dan ayrıldıktan sonra ve Riposto'ya ulaşmadan önce boşaltıldığını gösterir.
- Araştırmacılar, Seavigour'u uydu görüntüleriyle eşleştirdi ve bu görüntüler tankerin 5 Kasım 2024'te İsrail'in Aşkelon kenti yakınlarındaki EAPC terminalinde durduğunu ortaya koydu (6).
6a - Tablo, tankerin 21.10.2024'ten 23.10.2024'e kadar Cartagena limanında geçirdiği 36 saati gösteriyor.
6b - Tablo, Seavigour'un Terminal Inflammable'daki (Escombreras Havzası) E-018 iskelesine yanaştığını gösteriyor:
6c - İspanya, Kartagena Limanı'ndaki Escombreras Havzası'nın haritası, kırmızı ile işaretlenen yer rıhtım E018'i gösteriyor.
6d - MarineTraffic'ten alınan Seavigour'a ilişkin detaylar: Tankerin 274 m uzunluğunda, 48 m genişliğinde olduğu görülüyor. Tankerin kamuya açık fotoğrafları, beyaz bir güverteye sahip olduğunu ortaya koyuyor.
6e - NASA'nın Landsat 9 T1 uydusundan alınan uydu görüntüsü, 22.10.2024'te rıhtım E018'de beyaz güverteli ve tahmini 273,99 m uzunluğundaki bir tankeri gösteriyor (Landviewer).
6f - Avrupa Uzay Ajansı'nın Sentinel-2 L2A uydusundan alınan 05 Kasım 2024 tarihli görüntü biri kırmızı, diğeri beyaz iki gemiyi gösteriyor (Landviewer).
6g - Yakınlaştırılmış ekran görüntüsü beyaz güverteli ve tahmini uzunluğu 274 m olan bir tankeri gösteriyor. (Landviewer)
6h - QGIS'ten (ölçüm aracı olan başka bir yazılım) alınan ekran görüntüsü, beyaz tankerin tahmini uzunluğunun 274 m olduğunu gösteriyor.
6i - Aşkelon Petrol Limanı'nı işleten European Asia Pipeline (EAPC) şirketinin web sitesinden alınan ekran görüntüsü. Web sitesinde, 'ham petrol için 3 ve 4 numaralı iki SPM rıhtımları olduğu' olduğu belirtiliyor.
6j - EAPC'den alınan ikinci ekran görüntüsü. Sağ taraftaki diyagram SPM rıhtımlarının yerini gösteriyor. Yukarıdaki görüntülerde kaydedilen beyaz tankerin konumu, rıhtım 4'e yakın.
6k - MarineTraffic'ten alınan, 5 Kasım 2024 tarihli ekran görüntüsü: EAPC terminali SPM ham petrol rıhtımı 3'ün (üst) ve 4'ün (orta) konumunu göstermek için beyaz çizgiler eklenmiş. Uydu görüntüsünde kömür için kullanılan iskele görünüyor.
- Bu kanıtlar, araştırmacıların Seavigour tankerinin Azeri ham petrolünü Türkiye'den İsrail’e sevk ettiğine dair makul bir sonuç çıkarmalarına olanak tanıyor. Ayrıca, bunun münferit bir olay olmadığı, diğer tankerlerin de benzer rotalar kullandığı ve Türkiye hükümetinin mayıs ayında ticaret ambargosunu duyurduğu tarihten itibaren bu rotanın birden fazla kez kullanıldığı öne sürülüyor.
'Filistin İçin Enerji Ambargosu', bu yılın başlarında, BTC boru hattından sevk edilen petrolün Gazze'deki Filistinlilere karşı işlenen soykırımda İsrail ordusu tarafından kullanılan savaş uçakları, tanklar ve askeri araçlara yakıt sağlamak için nasıl rafine edildiğini ve kullanıldığını gösteren bir rapor hazırladı.
Bu araştırma, Türkiye'nin ticaret ambargosunu başka yollarla delmeye çalıştığına, İsrail'e askeri teçhizat taşıyan 'Maersk' kargo gemilerinin yanaşmasına izin verdiğine ve yakın zamanda İsrail'e gitmek üzere yola çıkan Türk gemisinin Kızıldeniz'de Husiler tarafından hedef alındığına dair haberlerin ardından geldi."
'İSRAİL'E ULAŞAN VARİLLER TÜRKİYE'Yİ SUÇA ORTAK EDİYOR'
Araştırmaya ilişkin konuşan İlerici Enternasyonal Eş Genel Koordinatörü Varsha Gandikota-Nellutla, "İsrail’e ulaşan her bir varil, Türkiye’yi Filistinlilerin ölümünde suça ortak ediyor" dedi. Gandikota-Nellutla, şu ifadeleri kullandı:
"İsrail'in Gazze'deki soykırımı geniş bir tedarik zincirine dayanıyor. Ve bu tedarik zinciri ABD’den silahlar, İngiltere'den keşif uçuşları, Hindistan'dan gözetleme teknolojisi, Azerbaycan'dan petrol ve Pasifik'ten Akdeniz'e kadar dünyanın dört bir yanındaki limanları kapsıyor. Her ülkenin soykırımı önlemek için yasal bir yükümlülüğü vardır ve her bir yakıt sevkiyatı, bu sorumluluğu ihlal etmektedir.
Kolombiya, gerçek eylemin neye benzediğini gösterdi: İsrail’e yapılan kömür ihracatını durdurarak, soykırım makinesinin önemli bir tedarik hattını kesti. Diğer ülkeler de aynı şekilde hareket etmelidir.
Kanıtlarımız çok açık: Türkiye, İsrail’e ambargo uyguladığını iddia etse de, Türkiye’nin limanlarından hâlâ petrol tankerleri hareket ediyor ve bunlar İsrail’in savaş makinesini besliyor. İsrail’e ulaşan her bir varil, Türkiye’yi Filistinlilerin ölümünde suça ortak ediyor. Cenevre Sözleşmesi’nin 146. Maddesi’ne göre, bu sadece bir dış politika meselesi değil, doğrudan savaş suçlarına ortaklık anlamına geliyor."
'ARAŞTIRMAMIZ, UTANÇ VERİCİ GERÇEKLİĞİ ORTAYA KOYUYOR'
İlerici Enternasyonal'in desteklediği 'Stop Fuelling Genocide' kampanyasından araştırmacı Felix ise, şu açıklamalarda bulundu:
"Araştırmalarımız, Türkiye’nin ham petrol temin ederek İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği soykırımda, kilit bir ortak olarak oynadığı rolün utanç verici gerçekliğini ortaya koyuyor. SEAVIGOUR’a dair elde ettiğimiz veriler, İsrail ile Türkiye arasında süregelen ticaretin yalnızca görünen kısmıdır. Türkiye devletinin yalanlarını ifşa etmeye devam edeceğiz ve İsrail’e Gazze’deki soykırımı durduracak bir enerji ambargosu uygulanana kadar bu karşı duruşumuzu sürdüreceğiz." (Nergis Kalkan , duvar)