'Tekin, Hrant Dink'i Öldürme Talimatı Verdi'
Ergenekon davasında dinlenen gizli tanık Boyabat, davanın tutuklu sanıklarından Muzaffer Tekin tarafından kendilerine Hırant Dink'in öldürülmesi talimatının verildiğini ama bu isteğinin Taner Büber tarafından reddedildiğini iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda gizli tanık Boyabat'ın ifadesi alındı. Boyabat, Eskişehir Cezaevi'nde Taner Büber adlı bir kişi ile birlikte kaldığını anlattı.
Boyabat, Ergenekon davası sanıklarından Sami Hoştan ile de Taner Büber aracılığıyla tanıştığını belirtti. Tahliye olduktan sonra 2005-2006 yılları arasında Gaziosmanpaşa'da Taner Büber ile gayrimeşru işler yaptıklarını söyleyen Boyabat, "Büber, avukatları aracılığyla gönderdiği bir not ile Erol Evcil'in vurulmasını istedi." dedi.
Gönderilen notta, 'Erol Evcil, ağabeye (Sami Hoştan) yanlış yaptı, bulun öldürün.' yazdığını belirten Boyabat, "Evcil'i 1,5 ay Bursa ve Adana'da takip ettik. Evcil'i bir kaç yerde kıstırmaya çalıştık ancak çok sıkı korunuyordu. Evcil'in JİTEM elemanları tarafından korunduğunu öğrenerek durumu Büber'e ilettik. Büber de 'Ağabey bu işi kendi hallecek, siz geri çekilin' dedi. Ağabey olarak bahsettiği kişi ise Sami Hoştan'dır." diye konuştu.
Cezaevinden Büber'in başka bir not gönderdiğini belirten Boyabat, "Notta Muzaffer Tekin ile tanıştırılacağımızı belirtip, Tekin'in söylediklerini yerine getirmemiz istiyordu. Taner Büber'in Silivri'de bulunan villasında Muzaffer Tekin ve Sami Hoştan'ı misafir ettik." şeklinde konuştu.
Muzaffer Tekin'in, kendilerinden Gaziosmanpaşa'da bir çatışma ortamı çıkarmalarını istediğini belirten Boyabat, "PKK sempatizanlarının burada çatışma çıkardığını, bu nedenle de ölmeleri gerektiğini söyledi." dedi. Bu konu ile ilgili Muzaffer Tekin tarafından kendilerine silahlı eğitim verildiğini de iddia eden Boyabat, çelişkili ifadeleri ile dikkatleri üzerine çekti.
Önce "Silahlı eğitim derken öyle silahlı bir eğitim değildi. İdeolojik bir eğitimdi. Yani çatışma ortamı çıkarmamızı, uyuşturucu kullanıcılarını Kürtlere karşı kışkırtmamızı istiyordu." diyen Boyabat, daha sonra aynı sorunun tekrar sorulması üzerine "Öyle ağır silahlarla verilen bir eğitim değildi." ifadesini kullandı.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, "Sizin özelliğiniz ne? Böyle bir şeyi neden sizden istiyor?" diye sordu. Gizli tanık Boyabat ise "Ben doğma büyüme Gaziosmanpaşa'lıyım. Bakış açımız aynıydı. Kürtlerle iyi geçinemiyorduk. Bizden istemesinin nedeni buydu." diye cevap verdi.
Aynı konu ile ilgili sorular üzerine Boyabat, "Muzaffer Tekin bize silah vermedi. Çünkü biz istediğimiz zaman silah alıyorduk. O yüzden ondan birşey beklemedik, kendimiz temin ettik." dedi. Duruşma savcısı Pekgüzel, "Çatışmaya girdiğinizi söylüyorsunuz, bu çatışma anlık mı gelişti?" diye sordu. Boyabat ise anlık geliştiğini söyledi.
"Taner Büber tahliye olduktan sonra Silivri'deki çiftlik dediği yere Zafer Yüzbaşı diye tanıdığım Muzaffer Tekin ile birlikte geldi.2 diyen gizli tanık, "Büber ile Tekin uzun uzun görüştüler. Muzaffer Tekin Hrant Dink'in öldürülmesini istedi. Taner Büber'e üzerinde miktarı yazmayan çek verdi. 'İşi bitirdikten sonra istediğiniz miktarı yazabilirsiniz' dedi. Ama Taner Büber, ucunun kendisine uzanacağını anlayınca yeniden cezaevine girmek istemediğini söyleyip kabul etmedi." ifadelerini kullandı.
Bu konuda Muzaffer Tekin ile aralarında anlaşmazlık çıktığını belirten Boyabat, "Çünkü kendisinde Tekin'in çekleri vardı. 'Gaziosmanpaşa'da çatışma ortamı hazırlamak gibi birçok iş yaptık' diyerek çekleri vermeyince araları bozuldu. 'Ağabey' dedikleri Sami Hoştan araya girdi. Sonra Sami Hoştan'ın aracılığı ile çekler Tekin'e verildi." dedi. (Yeni Şafak)