'Hizbullah'tan İmralı Sürecine Destek'
HSH- Odatv, Hür Dava Partisi (Hüda-Par) Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz'ın, 'AK Parti Hükümetinin İmralı görüşmelerini olumlu bulduklarına' dair görüşlerini Hizbullah Cemaatinin görüşleriymiş gibi takdim etti.
Hüda-Par Genel Başkanı Yılmaz'a İmralı görüşmeleriyle ilgili görüşlerini soran Odatv, aldığı yanıtları Hizbullah Cemaati lideri Edip Gümüş'ün cevaplarıymış gibi okuyuculara takdim ederek çarpıtma haberlerine bir yenisini ekledi.
Site bugün yayınlanan haber şu şekilde:
"Türkiye genelinde teşkilatlanma çalışmalarını hızla sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz Odatv'ye konuştu. AKP Hükümetinin İmralı görüşmelerini olumlu bulduklarını belirten Yılmaz,''Silahın ve şiddetin muhatabı, PKK'dır. Dolayısıyla silahların susturulması noktasında PKK'nın ve liderinin muhatap alınması doğru bir adımdır. Ama bir bütün olarak Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarının söz konusu edilerek PKK ile pazarlık yapılmasını yanlış buluyoruz. Çünkü Kürtleri temsil eden sadece PKK ve onun uzantıları değildir'' diye konuştu.
2012 yılının Aralık ayında kurulan Hizbullah'ın siyasal kanadı Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), il ve ilçe teşkilatlarını bir bir kuruyor. Türkiye genelinde teşkilatlanma çalışmalarını sürdüren HÜDA PAR, son olarak Ankara ve Mersin, Malatya, Siirt ve Osmaniye'de ilçe teşkilatlarını kurdu. Seçimler için tam gaz çalışmalarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz ise kuruluş sürecini, Kürt sorununun çözüm süreci ve İmralı görüşmelerini Odatv'ye değerlendirdi.
Silahların susması gerektiğine inanıyoruz.
Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili HÜDA PAR olarak; halkımızın faydasına, ne varsa, biz ona imza attık ve destekledik diyen Yılmaz,''Referandum sürecinde de açık bir şekilde bunu deklare ettik, açıkladık. Çünkü özgürlüklerin önünü açacak halkın faydasına olacak herşeye biz destek veririz. Şu an yine bir süreç başlamış bulunuyor. İster buna İmralı süreci deyin, isterse çözüm süreci deyin. Ne derseniz deyin bizim için önemli değil, önemli olan netice alabilmektir. Biz her halükarda bu coğrafyada silahların susması gerektiğine inanıyoruz. Şiddetin bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Şiddetle, silahla sorunların çözülemeyeceğinin anlaşılması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu coğrafyada, bu ülkede Kürt ve Türk kardeştir ve Müslüman'dır. Aynı dine mensuptur. Aynı dine mensup olan kardeşleri, birbirine kırdırmanın birbirine öldürtmenin anlamsız olduğuna inanıyoruz. Yeni süreçte silahların susması, susturulması noktasında atılan adımları açık bir şekilde destekliyoruz'' dedi.
Öcalan'ın muhatap alınmasını doğru, pazarlığı yanlış buluyoruz.
Silahın ve şiddetin muhatabının PKK olduğunu bu nedenle silahların susturulması, bıraktırılması noktasında PKK'nın, onun liderinin muhatap alınması doğru bir adımdır. Ama bir bütün olarak Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarının söz konusu edilerek PKK ile pazarlık yapılmasını yanlış buluyoruz. Öyle bir şey yanlış olur. Çünkü Kürtleri temsil eden sadece PKK değildir. Sadece onun uzantıları değildir.
Kürtlerin tek temsilcisi, bir parti değildir.
Kürtler, ortalama bir rakam ile 20-25 milyon civarında bir sayıdan söz ediliyor. Bu kadar insanın temsilcisi bir değildir, birden fazla temsilci mevcuttur. Kürtlerin örgütlü yapıları mevcuttur. Siyasi partileri mevcuttur. Yani içinde BDP'nin de yer alacağı şekilde partimiz HÜDA PAR, HAK-PAR, KADEP gibi siyasi partilerin de hatta batıda ulusal geçmişe dayalı olan CHP gibi partilerin de bu süreçte yer alması gerekiyor. Ve sürecin şeffaf olması gerekiyor. Gizli kapaklı bir süreç yürütülürse burada bir endişe doğar, burada bir sıkıntı olur. Dolayısıyla bu güne kadar süreç bizimle paylaşılmadı, bu yanlıştır. Biz bölgede ve Türkiye'nin genelinde örgütleniyoruz. Ve gövdemizin ağırlığı, belki tabanımızın ağırlığı, Kürt coğrafyasında olması hasebiyle orada bizsiz bir çözüm olmaz. Kalıcı bir çözüm olmaz. Eğer PKK muhatap alınıp bu sorun sadece onunla çözülmeye çalışılırsa, yani Kürt sorunu; Kürtlerin siyasi ve kültürel hakları noktasında veyahut da bu haklar PKK'nın ve onun liderinin özgürlüğüne kurban edilirse biz bunu kabullenemeyiz.
Çözüm raporları hazırlayanlar muhatap alınmalıdır.
Bu nedenle kültürel ve siyasi haklar noktasında; bütün Kürt örgütleri, temsilcileri, siyasi yapılar, partiler, muhatap alınmalı ve onlarla özellikle Kürt sorununun çözümü noktasında kafa yoran, bu konuda çözüm raporları üreten kesimlerin muhatap alınması ve onlarla da danışarak ortak bir karara varılması lazım. Çünkü hiç kimse tek başına bu konuda yetkin değildir, etkin olmaz da. Eğer bu şekilde yapılmazsa yeni sorunların doğmasına sebebiyet verecektir. Bu da istenmeyen neticelere gebe olur. Çünkü geçmişte biz biliyoruz; PKK'nın zulmünü, PKK'nın zalimliğini, diktatörlüğünü herkes yaşadı ve Kürtleri PKK'nın insafına terk edemeyiz." (Hürseda Haber)