Türkiye-HTŞ (El-Kaide) işbirliğinin bir diğer anlamı
Son günlerdeki gelişmeler, Türkiye'nin Halep ilinde de HTŞ (El-Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra) ile işbirliği yaptığını ve Suriye'de yeni güvenli sığınaklar/bölgeleri (safe haven) imkânı sağladığını gösteriyor.
HTŞ (El Kaide) meselesinin ve Türkiye'nin İdlib'ten sonra Halep'in kuzeyinde de ("Zeytin Dalı" ve "Fırat Kalkanı" bölgelerinde) HTŞ ile işbirliği yapmasının başka bir boyutu daha var. Zira Türkiye her fırsatta -özellikle Çavuşoğlu ve İbrahim Kalın'ın ağzından- Suriye'de BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi bir çözüm istediğini ve uğraştığını, ancak "rejimin" bu karara uymayarak siyasi çözümü engellediğini dile getiriyor. Türkiye'nin Suriye devletinin 2254 sayılı karara uymayarak çözümü engellediği iddiası ABD'nin söylemiyle aynı.
BM'nin 2015 Aralık tarihli 2254 sayılı kararı, -sahadaki gerçeklerin farklı olduğu 2012 Cenevre Bildirisine dayandığı ve -Güvenlik Konseyi üyelerinin farklı görüşlerini uzlaştırma zorunluluğu nedeniyle "yaratıcı müphemlik" yöntemiyle yazılmış bir metin.
Bu da taraflara kararı farklı yorumlama imkânı veriyor. Ayrıca, kamuoyu -Türkiye yalnızca bu konudan bahsettiği için- Kararın sadece Suriye'de yeni bir hükümetin/geçiş organının kurulmasını düzenlediğini sanıyor. Ama Kararda bunun dışında bir çok konu var.
Bunlardan birisi, terör örgütlerine dair 8. madde.
Bu madde, IŞİD ile Nusra Cephesi (yeni adıyla HTŞ) ve El Kaide bağlantılı tüm örgüt, kuruluş ve bireylerle mücadele edilmesi; Suriye'deki güvenli sığınaklarının/bölgelerinin (safe haven) ortadan kaldırılması gerektiğini belirtiyor.
Oysa herkesin bildiği gibi Türkiye, Nusra-HTŞ ile savaşmak bir yana işbirliği yapmakta ve İdlib'te kurduğu Emirliği (safe haven) himaye etmektedir. Son günlerdeki gelişmeler, Türkiye'nin Halep ilinde de HTŞ ile işbirliği yaptığını ve yeni "safe haven" imkânı sağladığını gösteriyor.
Sonuç olarak, 2254 sayılı Karar, farklı yorumlamalara imkân verdiğinden taraflar birbirlerini Karara uymamakla suçlayabilmekte ve tartışmalar süregelmektedir. Ancak Türkiye'nin durumu farklıdır. BM Kararına -özellikle 8. maddeye- uymadığı net/tartışmasız olan belki de tek ülke Türkiye'dir. (Emir Aşnas - twitter.com/AsnasEmir)