Türkiye Devletinin "ilan edilmemiş tekfirci müftüleri" ve "siyonistvari" çığırtkanlıkları
Siyonist rejim Gazze'de askeri hiçbir başarı göstermezken ve Direniş Cephesinden darbe üstüne darbe alırken, Türkiye'deki "ilan edilmemiş tekfirci müftüler" Siyonistlerin yerine feryadı figan etmekte. Halleri ibretlik bu zevat Filistin için ne yapmış acaba?
Sitemizde daha önce haber ettiğimiz Türkiye'de "Siyonist Medya" ve "Sarıklı-Cübbeli" ortaklığı haberinden sonra geçen her günde, Filistin Meselesi'nin görmüş olduğu turnosol kağıdı vazifesini ibretle takib etmekteyiz.
Direniş Cephesi, "Cepheler Birliği Taktiği" ile Siyonistleri şaşkına çevirmişken ve Siyonistlerin askeri olarak hiçbir başarı elde etmesine izin vermezken, başta Türkiye'de olmak üzere özellikle İslam ülkelerinde ve tüm dünyada Siyonist propaganda aygıtı/taraftarları devreye girerek "mezhep ve ırkçılık" iğrençliği ile yenilgilerini örtbas etmeye çalışıyorlar.
Türkiye'de "Devletin 'ilan edilmemiş tekfirci müftüleri' "mezheb ve meşreb" taassubları ile ümmetin izzeti olan Hizbullah'a, yalın ayaklı direniş kahramanları Yemen Ensarullahı'na, Irak'ın yiğit evlatları Haşdi Şabiye, Filistin'in efsanevi direniş erleri İslami Cihad, HAMAS'a, vb. ve, tüm Direniş Ekseni'ne önderlik eden İslam İnkılabı'na "Siyonist ağızla" saldırma yarışına girmişler.
Filistin Direnişi ve Kudüs Davası için attıkları tek bir adımları olmayan bu zavallılar, ancak masa başlarında Ümmetin Zaferlerini "mezhepçi ve meşrepçi" taassuplarıyla lekelemede mahir olabilirler.
"Aksa Tufanı", "Direniş Ekseni" ve "Cephelerin Birliği" bakalım daha hangi zevatları Ümmetin halklarına deşifre edecek.
"De ki: HAK geldi, BATIL yok oldu. Şüphesiz BATIL, YOK OLMAYA mahkûmdur.” (İsra 81)
(Hürseda Haber)